Yenilenebilir enerjiler sayesinde istihdam artacak

OECD tarafından yayınlanan rapora göre, yenilenebilir enerji türlerine yapılacak geçiş sayesinde dünya çapında önemli bir istihdam ve ekonomik büyüme yakalanabilir.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından Almanya’nın Berlin şehrindeki Petersberg Klima Diyalogu adlı toplantılar vesilesiyle yayınlanan rapora göre, yenilenebilir enerji türlerine yapılacak geçiş sayesinde dünya çapında önemli bir istihdam ve ekonomik büyüme yakalanabilir.

10 milyon kişiye iş imkanı sağlayan yenilenebilir enerjilerde yapılacak yatırımlar sayesinde bu sayının 2030’da 24 milyonu bulması bekleniyor.

Alman Çevre Bakanı Barbara Hendriks ile Çin’li mevkidaşı Xie Zhenhua ve OECD Genel Sekreteri José Angel Gurria tarafından yayınlanan raporda, özellikle dünyanın en büyük 20 ülkesinin üyesi olduğu G20’de bu artışın net bir şekilde görüleceği belirtiliyor.

“İklime Yatırım-Büyümeye Yatırım” başlığıyla hazırlanan rapora göre, 2050 yılına gelindiğinde yenilenebilir enerjiler sayesinde G20 ülkelerinde yıllık yüzde 5 ekonomik büyüme mümkün olabilir.

YILLIK 6,9 TRİLYON YATIRIM GEREKİYOR

Günümüzde dünyanın enerji ihtiyacının yüzde 23,7 kadarının yenilenebilir enerji türlerinden sağlandığına dikkat çekilen raporda, iklimsel değişikliklere yol açan küresel ısınmayla mücadelenin ‘ekonomiye zarar vereceği’ görüşünün yanlış olduğuna vurgu yapılıyor. Ancak yenilenebilir enerjilerin ekonomiye katkısının olumlu olabilmesi için her yıl en az 6,3 trilyon dolar alt ve üst yapı yatırımlarının yapılması gerekiyor.

Yine bu yatırımların 2015 yılında Paris’teki COP21 İklim Konferansı’nda kabul edilen iklim hedeflerine uygun bir şekilde yapılması için ek olarak yıllık 600 milyar dolar bütçe gerekiyor. Ama tüm yatırımlar, iklime zararlı gazlar ve fosil enerjilerin azaltılmasıyla mümkün olacak yıllık 1,7 trilyon dolarlık tasarruflarla karşılanabilecek.

EKONOMİK KATKISINI ENGELLEYECEK TEK ŞEY YATIRIMLARI GECİKTİRMEK

Raporda, yapılacak yatırımlar sayesinde küresel ısınma sorununu daha da ağırlaştıran petrol, gaz ve kömür gibi fosil enerjilerin terk edilmesinin mümkün olacağı vurgulandı.

Rapora ilişkin konuşan OECD Genel Sekreteri José Angel Gurria, iklimi koruma çabalarının ekonomik büyüme polikalarına entegre edilmesinin ‘ekonomik büyümeyi sınırlayıcı’ olmadığını, aksine büyümeyi pozitif etkileyeceğini dile getirdi. Gurria’ya göre ekonomik büyümeyi sınırlayacak tek şey, yenilenebilir enerjilere yatırımları geciktirmek olacak.

ÇİN: HİÇBİR ÜLKE, KİŞİ YA DA TREND BUNU DURDURAMAZ

Çin Halk Cumhuriyeti Çevre Bakanı Xie Zhenhua ise, güneş ve rüzgar enerjileri başta olmak üzere ülkesinin yaptığı yenilenebilir enerji yatırımlarının getirdiği pozitif sonuçlara dikkat çekti. İklim dostu ve sera etkili gazlardan arındırılmış bir gelişmenin artık ‘geri dönülemez’ olduğunu vurgulayan Xie, “ekonomiyi büyütürken aynı zamanda da iklimi koruyabiliriz” diye konuştu.

Xie Zhenhua, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yeni yönetiminin küresel ısınma konusundaki çekimser tutumuna da değinirken, “Hiçbir ülke, kişi ya da trend bunu durduramaz” diyerek, yenilenebilir enerjilere dayalı iklim politikalarının öneminin altını çizdi.

10 MİLYONA YAKIN KİŞİ İSTİHDAM EDİLİYOR

OECD tarafından yayınlanan raporda dikkat çekilen ekonomik büyümenin safi bir iddia olmadığı Uluslararası Yenilenebilir Enerjiler Ajansı (IRENA) tarafından yayınlanan bir başka raporla da tasdik ediliyor.

IRENA raporuna göre dünya genelinde 2016 itibariyle 9,8 milyon kişi yenilenebilir enerji üretiminde aktif olarak istihdam ediliyor. Çin Halk Cumhuriyeti, 3 milyon 955 bin kişilik istihdamla bu alanda önde gelirken, Brezilya 1 milyon 58 bin kişiyle ikinci sırada geliyor.

Avrupa Birliği (AB) genelinde 885 bin kişi güneş, rüzgar, biyo kütle ve hidrolik başta olmak üzere yenilenebilir enerji sektöründe istihdam edilirken, sadece Almanya’da bu sayı 390 bin civarında. AB’nin üçüncü büyük ekonomisi Fransa’da ise bu istihdam sayısı 171 bin kişiyi buluyor.

ABD’DE KÖMÜRÜN 16 KATI YENİLENEBİLİR ENERJİ İSTİHDAMI VAR

320 milyon nüfuslu Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) ise Başkan Donald Trump’ın itirazlarına rağmen yenilenebilir enerjilerin istihdamdaki rolü hiçte küçümsenmeyecek düzeyde. Donald Trump’ın “Kömüre karşı savaşa izin vermeyeceğiz” sloganıyla savunduğu kömür üretiminde ABD genelinde 55 bin kişi istihdam edilirken, yenilenebilir enerjilerde bu sayı 806 binle rekor düzeye ulaşmış durumda.

Hindistan ise bir önceki yıla oranla yüzde 7 düşüşe rağmen yenilenebilir enerji üretiminde 620 bini aşkın kişiyi istihdam ediyor. Bu sayı Japonya’da 330 binle oldukla önemli bir düzeyde.

GÜNEŞ ENERJİSİ BEŞTE İKİ ORANINDA İSTİHDAM SAĞLIYOR

Aynı rapora göre yenilenebilir enerjilerde istihdam şampiyonu olarak güneş enerjisi öne çıkıyor. Sadece fotovoltaik alanında 3,1 milyon kişi çalışırken, tüm güneş enerjisi sektöründe bu sayı 3,9 milyona ulaşıyor.

Güneş enerjisindeki istihdam artışı 2016’da bir önceki yıla oranla yüzde 12 olurken, özellikle Çin, Hindistan ve ABD’de olumlu sonuçlar elde edildi.

Fotovoltaikten enerji üretimindeki istihdamın kömür veya gaza oranla en az iki kat daha fazla olduğu da dikkat çekiyor.

Yine IRENA raporundaki verilerde, biyo enerji üretiminde 2,8 milyon, hidrolik güç santrallerinde ise 1,7 milyon kişi istihdam imkanı buluyor.

Hızla gelişme gösteren rüzgar enerjisi sektöründe ise bu sayı 2016 itibariyle 1,2 milyonda.

IRENA raporuna göre, günümüzde 10 milyon olan bu sektörlerdeki istihdam edilen çalışan sayısı 2030 yılına gelindiğinde 24 milyona ulaşabilir.

RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİNİN PAYI ARTACAK

Yenilenebilir enerjilerde en fazla büyüme potansiyelinin ise güneş ve rüzgarda yakalanacağı tahmin ediliyor. Bloomberg New Energy Finance (BNEF) tahminlerine göre günümüzde global enerji ihtiyacının yüzde 65,7’si petrol, kömür ve gazdan sağlanırken, yüzde 10,6’sı nükleer santrallerden elde ediliyor.

Su (hidrolik), rüzgar, biyo ve güneş enerjisinin toplam payı ise yüzde 23,7’de. Rüzgar santrallerinin payı yüzde 3,7 iken, güneş enerjisinin payı ise yüzde 1,2’de kalıyor. Ancak buna rağmen sadece bu iki sektörde önemli bir artış yakalanacak.

2016 yılı itibariyle dünya genelinde rüzgar enerjisinden 490 gigawatt enerji elde edilirken, 2020’de bu 700 gigawatt’a ulaşacak. 299 gigawatt olan günşe kaynaklı enerjiler ise 2020’de 860 gigawattla rekor bir düzeye çıkacak.