Türkiye'de enflasyon oranı giderek artarken, elde edilen son verilere göre açlık sınırı 26 bin, yoksulluk sınırı ise 75 bine yükseldi. Genç işsizlik oranlarıyla birlikte genel işsizlik oranının da arttığı ülkede, güvencesiz bir şekilde çalışan ve resmi verilere eklenmeyen milyonlarca insan bulunuyor.
Bu kesimlerden biri de yaz aylarında 45 dereceyi bulan sıcaklık altında, açık havada çalışan tarım işçileri. Çocuk yaşta olanlardan çocuklu annelere kadar pek çok kesimin çalıştığı bu iş, genellikle üç ay sürüyor. Mevsimlik tarım işçisi olmanın yanı sıra yaşadıkları kentlerde de her gün tarlada on saat boyunca çalışan kadınlar, emeklerinin karşılığını alamıyor.
Sıcak hava nedeniyle hem hastalık hem de yorgunlukla baş etmeye çalışan kadınlar, çoğu zaman soğuk bir suya bile saatlerce hasret kalıyor.
Amed'de ise tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı ilçelerin başında Xana Axpar (Çınar) geliyor. Yaz aylarında pamuk, mısır ya da bostan eken ilçe halkı, bu üretim sürecinin tüm aşamalarında insan gücünden faydalanıyor. Çapa aşamasından toplama aşamasına kadar ekip halinde tarlalarda çalışan kadınlara günlük 900 TL yevmiye olarak veriliyor; ancak bu paranın bir kısmı “çavuş” olarak adlandırılan aracılara kesinti olarak gidiyor.
Kimi çocuğuna mama almak, kimi de okuluna kitap alabilmek için tarlada çalışan kadınlar, aldıkları paranın hiçbir ihtiyaçlarına yetmediğini belirterek ekonomik krize tepki gösteriyor.
Xana Axpar’da soğan tarlasında çalışan kadınlar, yaşadıkları zorlukları ve taleplerini ajansımıza anlattı. Mikrofon uzattığımız kişiler arasında 14 yaşındaki çocuktan, 50 yaşındaki dört çocuklu anneye kadar herkes, aç kalmamak için insanlık dışı koşullarda çalışmak zorunda kaldığını ifade etti.
Gelecek hayalleriyle çelişen bu zor koşullar, bölgedeki sosyal ve ekonomik sorunları bir kez daha gündeme taşıyor.
'ÜNİVERSİTEYİ BİTİRİP TEKRAR TARLAYA DÖNDÜ
24 yaşındaki Merve Alar, üniversite eğitimini tamamladıktan sonra iş bulamayınca yeniden tarlada çalışmaya başladığını söylüyor.
“Ben eskiden de tarlada çalışıyordum. Okuyup iş sahibi olmak için üniversiteye gittim. İki yıl boyunca hem çalıştım hem okudum. Ama mezun olduktan sonra iş bulamadım. Son çare olarak yine bu işe döndüm” diyen Merve Alar, aldığı günlük ücretle KPSS hazırlık kitapları almayı hedefliyor.
Merve Alar, sabah üçte uyanıp saat beşte işe başladıklarını belirterek, “Gün içinde sadece üç kez mola veriyoruz. Akşam eve vardığımda yorgunluktan yemek dahi yiyemeden uyuyorum” diyor.
Günlük 900 TL yevmiye aldıklarını, ancak bunun 70 TL’sinin çavuşa verildiğini aktaran Merve Alar, ödemelerin yıl sonunda yapılmasının kendilerini daha da zora soktuğunu ifade ediyor.
“Maalesef ilçede başka bir iş imkânı yok. Tek seçenek tarla. Özellikle kadınlar ve öğrenciler için destek şart” diye ekliyor.
‘ÇALIŞMAZSAM ÇOCUKLARIM AÇ KALIR’
44 yaşındaki Sagiye Varol ise çocuklarını okutmak ve evini geçindirmek için tarlada çalıştığını anlatıyor. “İş olmadığı için mecburen buraya geliyoruz. Kadınlar için başka bir iş yok. Ben çalışmasam çocuklarım aç kalacak” diyen Sagiye Varol, gün içinde yeterince dinlenemediklerini ve güneş altında çalışmanın çok zor olduğunu vurguluyor.
Dört çocuğunun olduğunu belirten Sagiye Varol, “Hangi birine baksam, hangisini okutmaya çalışsam bilmiyorum. Aldığımız para ne una ne şekere yetiyor. Borçla geçiniyoruz” diyerek yaşadıkları ekonomik sıkıntıyı dile getiriyor.
14 YAŞINDA HAYAT MÜCADELESİ
Henüz 14 yaşındaki Sultan Şeftalidalı da ailesine destek olmak için tarlada çalışıyor. “Burada bir çocuk olarak çok zorlanıyorum,” diyen Sultan, okul tatil olur olmaz tarlaya geldiğini, dinlenme ya da oyun oynamaya vakit bulamadığını söylüyor. Kazandığı parayla kitap, şeker ya da kıyafet almaya çalıştığını anlatan Sultan, “Çoğu kadın kazandığını bile kendine harcamadan ailesine veriyor. Biz de elimizden geleni yaparak ayakta kalmaya çalışıyoruz” diyor.