Yusuf: Başarmak örgütlülük ve güç ister

Ortadoğu’da savaşın devam edeceğini ve sürecin kadınlar ve halklar açısından bir savunma süreci olduğunu belirten Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Eş Başkanı Foza Yusuf, “Bu savaşta başarmak örgütlülük ve güç gerektirir” dedi.

Rojava’da Ortadoğu çapında gerçekleştirilen ilk kadın savunma çalıştayına katılan Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Eş Başkanı Foza Yusuf ajansımıza bu çalıştayın süreç açısından önemini değerlendirerek bu çalışmayı organize eden YPJ’nin 4. kuruluş yıldönümünü kutladı.

Çalıştaya YPJ kıyafetleriyle katılan Yusuf, “Bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak şehitlerimize karşı sorumluluğumuz ve borcumuzdur. YPJ’ye ve her yerdeki kadın savunma örgütlerine ne kadar maddi ve manevi güç katarsak özgürlük düzeyimizi o kadar geliştirmiş oluruz” diye konuştu.

‘SAVAŞIN ACILARINI EN AĞIR YAŞAYAN KADINLAR VE ÇOCUKLAR’

Ortadoğu’da ciddi bir savaş sürecinden geçildiğini ve ciddi bir kavganın olduğuna dikkat çeken Yusuf bu savaşın sonuçlarından olumsuz anlamda en çok etkilenenlerin kadınlar ve çocuklar olduğunu söyledi. “Toplumlar egemen sistem ve güçler tarafından genel olarak savunmasız bırakılırken en fazlada kadınlar ve çocuklar savunmasız bırakılıyorlar. Bu nedenle savaşın acılarını en ağır yaşayan kesim kadınlar ve çocuklardır” diyen Yusuf, kendini savunmak isteyen bir toplumda en başta kadınların kendini savunma sistemine kavuşması gerektiğini aksi taktirde o toplumun soykırımla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

Bu savaş koşullarında kadınların savunma çerçevesinde kendini ne kadar bilinçlendirip, örgütler ve silahlanırsa o kadar özgür kılma şansı olduğunu da vurguladı.

“Hem de toplum da bu biçimde kendini koruyup özgürleştirebilir” diyen Yusuf, şunları kaydetti: “Biz Kürt halkı olarak şu ana kadar da hala ciddi bir soykırım politikasıyla yüz yüzeyiz ve bu tehlikeden hala kendimizi kurtarmamışız. Bu nedenle hala savunma bilincimizi ve örgütlenmemizi geliştirsek, ne kadar kendimizi bir savaşan halk gerçekliğine ulaştırsak, o kadar kendimizi bu var olan içerisinde koruyabilir ve özgürlüğümüzü garantileyebiliriz.”

‘ŞENGAL TRAJEDİSİ EN ÖNEMLİ ÖRNEKTİR’

Kürt kadınlarının kendisini kesinlikle savaşan kadın gerçeğine ulaştırması gerektiğini belirten Yusuf bu gerçekleştirilemezse kadınların erkek egemenlikli ve iktidarcı sisteme karşı kendini koruyamayacaklarını dile getirdi. Şengal’de yaşanan 72. Fermanın tüm kadınlar açısından çok acı ve ciddi bir tecrübe olduğuna dikkat çeken Yusuf, “Fakat Şengal trajedisi hepimize gösterdi ki savunmasız bir kadın her türlü köleliğe mahkum olabilir ve her türlü saldırıya uğrayabilir. Kürt kadınları başta olmak üzere tüm kadınlar Şengal’de yaşanan trajediden ders çıkarmalı ve bu sonuçları gidermek içinde ciddi bir mücadele ve kavga vermeliyiz” diye konuştu.

‘KENDİ İÇİNDE KOORDİNASYONA ULAŞMAK ÖNEMLİ’

Kadın ve savunma çalıştayı gibi çalışmaların hem bu sorunun ne kadar ciddi olduğunu tespit etmek ve topluma anlatmaya hizmet ettiğini kaydeden Yusuf şöyle konuştu: “Kadın ve Savunma çalıştayına birçok askeri kadın örgütü katılıyor. Bu çalıştaya katılan örgütlerin kendi içinde bir birliğe ve koordinasyona ulaşması bence genel kadın hareketi ve kadınlar açısından çok olumlu bir katkısı olacak. Kadınlar ne kadar birleşir ve örgütlenirse o kadar da güç haline gelir. Tabi ki savaşta başarmak için güç ve örgütlülük gereklidir. Bu tür çalışmalar bu anlamda önemlidir.”

‘SÜREÇ SAVUNMA SÜRECİDİR’

Ortadoğu’da savaşın devam edeceğini ve yaşanan gelişmelerin bunu işaret ettiğini söyleyen Yusuf, “Biz halk ve kadınlar olarak kendimizi ne kadar hazırlıklı hale getirirsek o kadar da başarılı oluruz. Hazırlıklı olmasak tabi ki var olan soykırım siyasetlerine de karşı koyamayız. Bizim için savunma hayatidir. Savunmanın her alanında olduğu gibi fiziki olarak da kendimizi korumalıyız. Var olan kazanımlarda eğer ciddi bir savunma gücü olmazsa korunamaz.

Bu nedenle süreç savunma sürecidir. Kendi savunma gücümüzü ne kadar geliştirebilir, niteliğini ne kadar güçlendirebilirsek o kadar da bu sürece doğru bir cevap vermiş oluruz. Bu anlamda kesinlikle bu alana çok ciddi bir anlam biçmeli ve güç vermeliyiz. Hepimizin ve halkımızın görevi savunma gücümüzü geliştirmek, büyütmek ve her yönüyle buna katkı sunmaktır. Bu ahlaki ve insani bir görevdir. Aynı zamanda, özgürlüğümüz içinde önemli bir şarttır. Özgürlük bilinç ve güçle kazanılır. Zayıf ve bilinçsiz insanlar özgürleşemez. Her zaman bitmekle ve dağılmakla yüz yüze kalır” diye konuştu.

‘YPJ ÖNCÜLÜK ETTİ’

Bu çalıştayın YPJ’nin kuruluş yıldönümüne denk gelmesinin anlamını pekiştirdiğini dile getiren Yusuf şunları kaydetti: “Bu süreç bizim için her yönüyle bir Rönesans sürecidir. Kendimizi her yönüyle yeniden oluşturuyoruz. Kürt kadını bu sürecin öncülüğünü yaptı. YPJ’nin erkek egemenlikli sisteme karşı verdiği mücadele ve geliştirdiği savaş genel kadınlar içinde ciddi bir kazanım oldu. Bugün Rojava’da bir model oluşturulmuş durumda. Kürt kadını siyasi, sosyal, askeri anlamda yer yönüyle bir model oluşturmuş durumda. Tabi ki YPJ olmasaydı var olan gelişmelerde gerçekleşmezdi. YPJ’nin katkısı çok önemli ve büyüktür. Çünkü YPJ en vahşi düşmana karşı büyük bir mücadele ve savaş verdi. Bugün kadınlar kendine bu kadar güveniyorsa, gururlarıyla ve korkusuz yaşıyorlarsa bu YPJ’nin geliştirdiği mücadele ve kadın arkadaşların verdiği mücadeleyle bağlantılıdır.”

‘KADIN SAVUNMASINI VE YPJ’Yİ GELİŞTİRMEK BORCUMUZDUR’

YPJ’nin 4. kuruluş yıldönümünü ve YPJ öncülüğünde geliştirilen Kadın ve Savunma Çalıştayı’nın tüm kadınlara kutladığını ifade eden Yusuf, “Kazanımlarımız çok büyük bir mücadeleyle gelişti, büyük bedeller verildi. Bu mücadeleye hepimiz borçluyuz ve onu büyütmekten, güç vermekten sorumluyuz. Bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak şehitlerimize karşı sorumluluğumuz ve borcumuzdur. YPJ’ye ve her yerdeki kadın savunma örgütlerine ne kadar maddi ve manevi güç katarsak özgürlük düzeyimizi o kadar geliştirmiş oluruz. Savunma alanında kendimizi güçlü geliştirmeli ve örgütlemeliyiz. Yaşamın her alanında kendimizi savunma anlamında silahlandırmalıyız” çağrısında bulundu.