KCK’den Muharrem açıklaması: Aleviler demokratik ulus mücadelesine öncülük etmeli

KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, Muharrem ayı vesilesiyle yayınladığı açıklamada Alevilere Demokratik Toplum Çağrısını sahiplenme ve demokratik ulus mücadelesine öncülük etme çağrısında bulundu.

MUHARREM AYI

KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, Kerbela şehitlerini de anarak, “Kerbela direnişinin yad edildiği, Kerbela’da şehit düşen Ehli Beyt’in anıldığı bu ayda, Alevi toplumunun ve Şii aleminin tuttuğu 12 İmamlar orucunun ve Aşure lokmalarının Hak katında kabul olmasını diliyoruz” dedi.

KCK’nin açıklaması şu şekilde: “Önder Apo’nun Demokratik Toplum Çağrısı ekseninde yaşanan gelişmeler ve İsrail öncülüğünde hegemonik güçlerin İran’a müdahalesinin yaşandığı koşullarda Muharrem ayına girmiş bulunuyoruz.  Kerbela direnişinin yad edildiği, Kerbela’da şehit düşen Ehli Beyt’in anıldığı bu ayda, Alevi toplumunun ve Şii aleminin tuttuğu 12 İmamlar orucunun ve Aşure lokmalarının Hak katında kabul olmasını diliyoruz.

İmam Hüseyin öncülüğünde Kerbela’da Yezit ordularına karşı geliştirilen direniş tarihi bir anlama sahiptir. İslam’ın komünal ve toplumcu özünü bir kenara bırakan ve İslam'ı kendi hanedanlığının iktidar aracı haline getirmek isteyen Emevi Hanedanı Muaviye ve onun oğlu Yezid’e karşı geliştirilen bu direniş, özünde İslam dininin ve tüm insanlığın komünal ve demokratik özünü koruma direnişidir. Zulme, haksızlığa, toplum karşıtlığına ve iktidarcı yaklaşımlara karşı İslam’ın ve toplumun komünal özünü korumayı amaçlayan bu büyük direniş, bu nedenle tarihidir ve 1400 yıldır etkisini önemli oranda sürdürmektedir. Bu büyük direnişin soylu şehitlerini İmam Hüseyin şahsında anma ve onların amaçlarına bağlılığını gösterme amaçlı tutulan 12 İmamlar orucu ve hemen sonrasında pay edilen Aşure lokması, bu nedenle büyük bir anlam derinliğine sahiptir. Bu vesileyle Kerbela direniş ruhu, bilinci ve inancıyla oruç tutup lokma pay ederek yaşatan Alevi canların hizmetlerinin hak defterine yazılmasını niyaz ediyoruz. Benzer duygu ve düşüncelerle Kerbela’yı anan Şii Müslümanların ibadet ve dualarının demokratik İslam anlamında değerinin büyük olduğuna inanıyoruz.

Toplumun demokratik ve komünal özüne karşı gelişen devletçi-iktidarcı sistemin günümüz temsilcileri eliyle bölgemiz adeta bir kan gölüne çevrilmiş durumda. Ortadoğu coğrafyası, 1. Dünya Savaşı sonrası ulus devletler olarak parçalandı. Çok dilli, çok kültürlü, çok kimlikli bu coğrafyada yüz yılı aşkın bir süre ulus devletler eliyle farklılıklara karşı büyük katliamlar yapıldı. Zorla, baskı ve zulümle farklı kimlik ve inançlar soykırıma uğratılmak istendi. Bugün ise 3. Dünya Savaşı adıyla Ortadoğu, kapitalist hegemonik güçlerin çıkarları temelinde yeniden dizayn edilmek isteniyor. Bölgede hakimiyetini sürdürmek isteyen statükocu iktidar güçleri ile kapitalist hegemonik güçler arasındaki çatışma ve savaşlarda en büyük zararı bölgedeki halklar ve inançlar yaşıyor. Son 20 yılda bölgemizde bu çerçevede gelişen savaşlarda milyonlarca insan yaşamını yitirdi, on milyonlarcası yerinden yurdundan edildi. Ve bu katliam süreci İsrail-İran savaşı ile daha da derinleşerek sürüyor.

Ortadoğu’da yaşanan toplumsal sorunların çözümü ne tekçi, faşist karakterli ulus devletlerle ne de hegemonik güçlerin kendi çıkarları temelinde, bölüp parçalama yaklaşımlarıyla mümkündür. Her ikisi de Ortadoğu’nun iç içe geçmiş, çok kültürlü ve kimlikli yapısına uygun değildir. Yeni katliamlar, savaşlar, baskı ve zülüm sistemlerini yaratmak dışında bir sonuç ortaya çıkartamazlar. Tek doğru ve sonuç alıcı çözümü, Önder Apo’nun ortaya koyduğu demokratik ulus çözümüdür. Farklılıklara açık, tüm farklılıkların kendisini ifade edeceği, ulus devletlerin tekçi, homojenleştirici, milliyetçi, dinci, pozitivist ve cinsiyetçi zihniyetini reddeden demokratik ulus çözümü, Ortadoğu’nun tüm toplumsal sorunlarına çözüm olacak kapasitededir ve toplumsal yapısına da en uygun çözümü ifade etmektedir.

Günümüzde İmam Hüseyin ve Kerbela direnişini en anlamlı sahiplenmenin, demokratik ulus çözümünü sahiplenmekten, demokratik toplum inşasına kaygısız, hesapsız katılmaktan geçtiğine inanıyoruz. Bu anlamda Önder Apo’nun geliştirdiği demokratik toplum çağrısını sahiplenmek, demokratik ulus çizgisini esas almak ve bu uğurda anlamlı bir mücadelenin sahibi olmak başta Alevi ve Şii toplumu olmak üzere tüm Ortadoğu halklarının ve inanç kimliklerinin en temel görev ve sorumlulukları olmaktadır. Alevi inancı da ancak bu yolla varlığını güvenceye alabilir ve inancını özgürce yaşama koşullarına ulaşabilir.

Bu vesileyle tüm Kerbela şehitlerini saygıyla anıyor, tüm Alevi canları, demokrasi ve özgürlükten yana olan tüm güçleri, Demokratik Toplum Çağrısı'nı sahiplenmeye ve demokratik ulus mücadelesine öncülük etmeye çağırıyoruz.”