Eşbaşkanlar, Önder Apo’nun 27 Şubat’ta yaptığı çağrının tarihi bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, bu sürecin tüm imkanlarla desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Neslihan Şedal, geçmişte yaşanan irade gaspına rağmen halkın iradesiyle göreve geldiklerini hatırlatarak, yerel yönetimde demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir çizgide çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
Neslihan Şedal, “Şu an aslında barış ihtimalinin, demokratik toplum inşası ihtimalinin en yüksek olduğu bir süreçteyiz. Halklar Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yapmış olduğu çağrı, artık dünyanın her yerinde barışının tesisinin, umudunun yeniden yükseldiği, yüreğimizde barış ihtimalinin gerçekleştirilebileceği inancını yeniden yeşermiştir” dedi.
Neslihan Şedal, “Bizler de yerel yönetimler alanında bu sürece sahip çıkacağımızı ve bütün imkanları barışın tesisi için, demokratik toplumun inşası için seferber edeceğimizi hep ifade ettik, buradan bir kere daha ifade ediyoruz” diye ekledi.
Abdullah Zeydan ise kayyım yönetimlerinin kentte ciddi tahribatlar yarattığını ancak kolektif akılla bu zararların halkla birlikte onarılabileceğini belirtti.
Önder Apo’nun çağrısının sadece bir siyasi mesaj değil, aynı zamanda Türkiye’de toplumsal barış için büyük bir fırsat olduğuna işaret eden Zeydan, “Ortadoğu bir ateş çemberi içerisindeyken hükümetin de bu tarihi çağrıyı, bu tarihi fırsatı olumlu bir şekilde ve gereken adımları atması gerekiyor” dedi.
Zeydan ayrıca, zindanlardaki hak ihlalleri, kayyım politikaları ve siyasetçilerin tutuklanmasına karşı da toplumsal demokratikleşme süreciyle çözüm üretilebileceğini ifade etti. Hem iktidarın hem de muhalefetin bu sürece sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi.
Basın buluşması, soru-cevap bölümüyle sona erdi.