Nursel Aydoğan tahliye edildi

Tutuklandıktan 6 ay sonra hakim karşısına çıkan HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan tahliye edildi.

HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, tutuklu bulunduğu dosyadan tahliye edildi. Aydoğan’a daha önce 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası verilmişti.

HDP milletvekillerine yönelik 4 Kasım 2016’da yapılan eş zamanlı operasyonda tutuklanarak hakkında 103 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan'ın yargılamasına başlandı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya HDP'li Aydoğan tutuklu olduğu Silivri Cezaevi'nde SEGBİS üzerinden katılırken, avukatı ve Amed Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Serhat Eren duruşmada hazır bulundu.  

Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasıyla başlayan duruşmada Aydoğan'ın avukatı Abdulkadir Güleç ilk olarak söz aldı. Aydoğan'ın yasama dokunulmazlığının hukuka aykırı bir şekilde kaldırıldığını, müvekkilinin halen milletvekili olduğunu ve yasama dokunulmazlığının devam ettiğini belirterek, yargılamanın durdurulması talebinde bulundu.  Ancak mahkeme bu talebi reddetti.

'OPERASYON ANKARA'DA PLANLANDI'

Kararın ardından Aydoğan'ın savunmasına geçildi. Aydoğan, dokunulmazlıklarımızın kaldırılması tutuklanmaları ve mahkeme yargılanmaları nedeninin 7 Haziran'da ortaya çıkan seçim sonuçları olduğuna dikkat çekerek, bu seçimin sonucunda AKP’nin hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşamadığını hatırlattı. Tutuklu olduğu milletvekilliğini sürdüremez hale getirildiğini dile getiren Aydoğan, “Tutuklanmam nedeniyle seçmenlerimi ve halkı temsil etme gücüm elimden alınmıştır. Bir hukuksuzluk ile karşı karşıyayım. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) milletvekillerinin tutuklu yargılanmayacağına dair 2013 yılında karar vermiş. Bu karara rağmen 4 Kasım'da tutuklandım. AYM bu konuda yaptığım başvurunun henüz incelemeye alınmadığını biliyorum" diye kaydetti.

Siyasi iktidar yargı üstünde baskısı olduğunu dile getiren Aydoğan, “4 Kasım'da 13 HDP'li milletvekilinin gözaltına alındığı operasyonu hukuk ile izah etmek zor. Bu operasyonda Ankara'da planlandı. Bazı hakim ve savcılar eliyle yapıldı. Gözaltına alınıp götürüldüğüm Şırnak'ta maruz kaldığım demokrasi ve insan hakları açısından kabul edilemez buluyorum. AYM ve mahkemelerin bu aşamada bizi (milletvekillerini) tutuksuz yargılayacağını düşünmüyorum. Mahkemelere gelmemizin nedeni yargıya değil siyasi iktidara olan tavrımızdır" dedi.

Aydoğan, Amed’de hakkında açılan bir davanın 3 aylık kısa bir sürede sonuçlandırılarak kendisine 4 yıl 8 ay hapis cezası verildiğini belirtti.

'CENAZELERE KATILMAK İNSANİ VE VİCDANİ BİR GÖREV'

Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) sivil ve demokratik bir yapılanma olduğunu ifade eden Aydoğan, DTK'nin yasadışı bir kurum olmadığını söyledi. Siyasi parti faaliyeti kapsamında yaptığı bütün çalışmaların "yasadışı" olarak gösterildiğini ifade eden Aydoğan, "Bunu yapanlar çatışmaların çıkmasını, ölümlerin olmasını mı istiyor? Milletvekili olmayalım mı yani" diyerek suçlamalara tepki gösterdi. Mahkeme başkanın çatışmalarda yaşamını yitiren PKK'lilerin cenazelerine neden katıldığı şeklindeki soruya Aydoğan, “Cenazelere insani ve vicdani duygularla gittim ve katıldım. Bir görev olarak biliyorum. Beni seçen halkın yanında olmak dertlerini, acılarını ve sıkıntılarında yardımcı olmak zorundayım" cevabını verdi.

Kürtlere uygulanan inkar ve asimilasyon politikaları nedeniyle PKK'nin ortaya çıktığı ifade eden Aydoğan, Kürt sorununun çözümünün dünyadaki benzer örneklerde olduğu gibi diyalog ve müzakere ile olacağını söyledi.

Cezaevinde 3 ay boyunca tek kişilik hücrede tecrit koşullarında kaldığını belirten Aydoğan, yaşadığı ağır sağlık sorunları nedeniyle tedavi için hastaneye gitmek istediğini, ancak elleri kelepçelenmesini kabul etmediği için hastaneye götürülmediğini söyledi. Aydoğan savunmasını bitirmesi ardından duruşmaya öğle arası verildi.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, Aydoğan'ın tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak "adli kontrol" şartıyla tahliyesine karar verdi.