CENİ'den 'açlık grevleri' çağrısı: Harekete geçilsin!

Ceni Kürt Kadın Barış Bürosu, tutsakların açlık grevleri için kamuoyu ve uluslararası kuruluşları duyarlı olmaya, acilen harekete geçmeye çağırdı.

Ceni Kürt Kadın Barış Bürosu, cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin bugün yazılı bir açıklama yaptı.

"Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan başta olmak üzere cezaevindeki siyasi tutsaklar üzerindeki tecridin ve Kürdistan şehirlerinde uygulanan soykırım politikaların sonlandırılması için siyasi tutsaklar 15 Şubat'tan itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlamışlardır" hatırlatmasının yapıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

'TÜM TOPLUM TERBİYE EDİLMEK İSTENİYOR'

"OHAL ile beraber ağırlaşan cezaevi şartları ve hak ihlalleri karşı 15 Şubat'tan beri sayıları artarak 187 tutsak dönüşümsüz-süresiz açlık grevlerine başlamışladır. 15 Şubat'ta süresiz açlık grevine başlayan tutsaklar 56. günlerinde olmaları itibarıyla ölüm sınırına gelmiş bulunmaktadırlar. Birçok cezaevinde farklı tarihlerde süresiz dönüşümsüz açlık grevine katılan tutsak sayısı gün geçtikçe büyümektedir. Süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan tutsaklar sürgün edilme başta olmak üzere birçok hak ihlali ile karşı karşıya bırakılmaktadır. 

AKP hükümeti Kürdistan ve Türkiye'de yürüttüğü kirli savaş politikaları ile beraber tüm demokrat, kadın hakları savunucularını, aydın, yazar, sanatçı ve muhalif kesimleri gözaltı ve tutuklamalar ile sindirmeye ve teslim almaya çalışmaktadır. Türkiye, özelde ise Kürdistan'da her gün onlarca muhalif ve Kürt gözaltına alınarak tutuklanmaktadır. Gün geçtikçe pervasızlaşan AKP rejimi cezaevlerindeki siyasi tutsakları 12 Eylül 1980 darbesini aratmayacak ve hatta aşan insanlık dışı uygulamalar tabi tutmaktadır. 

OHAL'i gerekçe gösteren AKP rejimi, cezaevlerinde insan haklarını ayaklar altına alıyor, onur kırıcı uygulamaları geliştiriyor. Tüm saldırılara karşı direnen siyasi tutsakların iradesini kırarak teslim alarak ve yıldırma politikasını geliştirmeyi hedeflemektedirler. Türkiye cezaevleri faşist rejimlerin esir kamplarını aratmayacak durumdayken, OHAL ile beraber tutsak hakları askıya alınmış, siyasi tutsaklar sistematik bir biçimde fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kalmaktadırlar. Bu tür insan hakları ihlalleri bazı uluslararası örgütler tarafından bir yıl önce raporlaştırılmış da olsa cezaevlerinde herhangi olumlu bir gelişim görülmemiştir.  AKP rejimi, Türkiye ve Kürdistan'da halkların ve kadınların geliştirmek istediği kadın özgürlüğüne dayalı demokratik alternatif sistem mücadelesini kırma politikasını cezaevlerinden başlatarak tüm toplumda yaymaya çalışmaktadır.  

Kadın düşmanı AKP hükümeti cezaevlerinde uyguladığı hak ihlallerini ağırlaştırılmış tecrit ile toplumu teslim alarak Türkiye'yi açık kapalı cezaevine dönüştürmeye başlamıştır. Birçok faşist rejim uygulamalarını ve savaş suçunu aratmayacak bir biçimde esir gibi tutulan siyasi tutsaklara en ağır işkenceleri yaparak tüm toplumu terbiye etmeyi hedeflemektedirler. 

'KRİTİK AŞAMA!'

İki yıllık süreçte Türkiye AKP eliyle faşist bir rejim olma yolunda hızla ilerken, çok güçlü olmayan kuvvetler ayrılığı son bir yıldır fiilen tek adam tarafından ortadan kaldırılmıştır. Tüm muhalif kesimler hiçbir hukuki yasaya sığmayan gerekçeler ile OHAL kapsamında tutuklanmakta ve cezaevlerinde intikam alırcasına her tür insanlık dışı yaklaşım sergilenmektedir.

Bu kadar ağır tecridin yaşandığı koşullarda insanlığın ve kendi onurlarını korumak için bedenlerinden başka insanlık dışı muamelelere karşı koyacak imkanları olmayan siyasi tutsakların başlattıkları açlık grevi 56. gün itibarıyla kritik bir aşamaya ulaşmıştır."

ÇAĞRI

Ceni Kürt Kadın Barış Bürosu, açıklamasının sonunda da şu çağrıyı yaptı:

"Türkiye üzerine baskı uygulayabilecek CPT, Amnesty International ve BM gibi sorumlu kurum ve kuruluşları cezaevlerinde ölümler yaşanmadan harekete geçmeye, yine kadınlar başta olmak üzere, insan hakları örgütleri, tüm sivil örgütlerini cezaevindeki direnişi desteklemeye ve taleplerini ilgili kurum ve kuruluşlara iletmeye çağırıyoruz. 13 Nisan da CPT önünde yapılacak eylem başta olmak üzere açlık grevleri için yapılacak eylemlere duyarlı yaklaşmaya ve tutsakların seslerini dünya kamuoyuna duyurmaya çağırıyoruz."