Ýsveç sol parti milletvekilleri Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan'ı idam tartışmalarıyla gerginliði arttırmakla suçlayarak Kürt sorununun inkar, baskı ve katliamlarla deðil yeniden barış görüşmelerine başlanmasıyla çözülebileceðini ifade etti.
ABNÝN ERDOÐANIN IRKÇI POLÝTÝKALARINA KARŞI TAVIR ALMA ZAMANI GELDÝ
Sol Parti eski Başkanı ve Milletvekili Lars Ohly en büyük sorunlardan birinin Türkiyenin sürdürdüðü insan hakları ihlallerine yeterli derecede tepki gösterilmemesi olduðunu söyledi. Dünyanın başka taraflarında insan haklarına yönelik saldırılara sessiz kalınmadıðını hatırlatan Ohly Artık Ýsveç Hükümeti ve Avrupa Birliðinin sesizliði bozarak Erdoðanın ırkçı politikalarına tavır almalarının zamanı geldi dedi.
Milletvekili Jacob Johnson ise cezaevlerindeki açlık grevlerinin Devlet ve AKP Ýktidarının Kürt sorununu çözme konusundaki isteksizliðin sonucu olduðunu, sorunun çözümü için AKP Ýktidarının olumlu atım atarak açlık grevcilerinin taleplerini karşılaması gerektiðini söyledi. Açlık grevlerinin 66. güne girdiðini ve bazı tutsakların çok kritik bir sahfada bulunduðuna dikkat çekerek ölümlerin önüne geçilebilmesi için Hükümetin derhal tedbir alması gerektiðini ifade etti. Bunun için de ana dilde savunma hakkının parlamentodan bir an evvel geçirilmesi ve Abdullah Öcalana yönelik tecritin kaldırması gerektiðini dile getirdi.
Johnson olanları sesizce izleyen Avrupa Birliði ve Ýsveç Hükümetine de tepki gösterdi. AB ve Ýsveç Hükümetinin Erdoðana baskı yapmasını talep ettiklerini söyledi.
ERDOÐAN DEMOKRASÝLERDE ÖLÜM CEZASINA YER OLMADIÐINI ANLAMAK ZORUNDA
Sol Partinin Dış Politika Sözcüsü Hans Linde tutsakların yaşamlarını riske atan açlık grevlerinin uzun sürmesinden ve en çok da Türk Hükümetinin tutsakların taleplerini ciddiye almamasından büyük kaygı duyduklarını dile getirdi. Çok sayıda tutsaðın aynı anda açlık grevine gitmesinin tutsakların taleplerini elde etmek için yaşamlarını feda etmekten başka bir yol bulamadıklarını gösterdiði deðerlendirmesinde bulundu. Erdoðanın taleplere idam cezasını geri getirmekle karşılık verdiðine dikkat çeken Linde Erdoðan Avrupa Birliði ve demokrasilerde ölüm cezasına yer olmadıðını anlamak zorunda dedi.
10 BÝN TUTSAÐIN KATILDIÐI AÇLIK GREVÝNE KARŞI SUSKUN KALINMASI ANLAŞILAMAZ
Aynı partinin Avrupa Parlamentosu Milletvekili Mikael Gustafsson 10 bini aşkın tutsaðın sürdürdüðü açlık grevi karşısında suskun kalınmasının anlaşılması güç bir şey olduðunu belirttikten sonra şunları söyledi. Politikacıların ve toplumun bu kadar çok sayıda insanın ne için açlık grevi yaptıðını ve ne istediðini düşünmeleri gerekir. Biz Sol Parti olarak bu sorunu seminer, toplantı yaparak, sosyal medyada, parlamentoda gündeme getirerek gündemde tutmaya çalışıyoruz.
Gustafsson açlık grevcilerin taleplerine olumlu yanıt vermek yerine ölüm cezasını yeniden gündeme getiren Erdoðana tepki gösterdi. Erdoðanın Türkiyeyi aradan 10 yıl geçmesine raðmen üyeliðe almayan Avrupa Birliðine tepki göstermesini ve Avrupa Birliðinin Türkiyeyi kazanma şansını kaybetmekte olduðunu şeklinde sözler sarfetmesinin uygunsuz bulduðunu, Türkiyenin AB üyesi olabilmesi için verdiði taahhütleri yerine getirmesi gerektiðini söyledi.