AKP rejiminin PKK’ye karşı uygulamaya koyduðu profesyonel ordu sistemi çöküyor, paralı askerler TSK’dan kaçıyor. Emekli Uzmanlar Derneði’ne göre, “TSK'da uzman erbaş kalmadı, herkes istifa ediyor, emekli olanın yerine kimse gelmek istemiyor.”

Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek yerine “büyük umutlar” baðlanarak devreye konulan profesyonel ordu, ya da diðer adıyla paralı askerler, ilgi görmüyor. Aksine eridiði belirtiliyor. Ýktidar ve medyasının pompaladıðı aðır milliyetçiliðe ve yoðun propagandasına raðmen, rejimin oluşturduðu profesyonel ordudaki bu erime, PKK ile son 30 yılın en şiddetli çatışmalarının yaşandıðı bir döneme denk geldi. Bu aynı zamanda AKP rejiminin eylemlerinin “meşruiyetinin” askeri anlamda da aðır bir kırılma yaşadıðını gösteriyor.

Ajans Haber Türk (AHT)’den Şükran Özçakmak’ın haberine göre Emekli Uzmanlar Derneði Genel Başkanı Esef Merdoðlu, profesyonel ordunun başarısızlıðını kabul ederken, “kötü koşullar” altında yapılan bu askerliðin sorunlarına dikkat çekiyor.

UZMAN ERBAŞ KALMADI

“TSK'da uzman erbaş kalmadı. Herkes istifa ediyor, emekli olanın yerine kimse gelmek istemiyor” diyen Merdoðlu, şu bilgileri veriyor: “2009'da 67 bin olan kadro, 2012'de 43 bin oldu. Emeklilik ve istifalarla 1 Ocakta bu sayı 30 binin altına düşecek. 8 binin üzerinde uzman erbaş, istifa dilekçesini TSK'ya teslim etti. 5 bin 700 erbaşın ilişiði, 45 yaşına geldiði için kesiliyor. Sözleşmesi biten yenilemiyor ve ayrılıyor. 2013 yılı için açılan 50 bin kişilik kadroya sadece 15 bin kişi başvurdu. Müracaat yok. Şimdi diyorlar ki terörle mücadelede profesyonel askerler kullanılacak, erler Güneydoðu'ya gitmeyecek. Profesyoneller yok ki terörle mücadele etsin."

KÝMSE UZMAN ERBAŞ OLMAK ÝSTEMÝYOR

Paralı askerlerin koşullarına da dikkat çeken Merdoðlu, “En ufak öksürmede, tıksırmada, rahatsızlıkta kapının önüne konacak özlük haklarına sahipler. Kimse uzman olmak istemiyor. Yeniden sözleşme imzalamıyor. Çünkü; Uzman Erbaş Kanun'u, bir yılda 90 gün doktor raporu alan uzman erbaşı işten atıyor. Yani daðlarda ölmeyip sað kalanlar, eðer daðlarda hastalanmışsa ve doktor 90 günden fazla rapor vermişse sözleşmesi iptal edilip işten atılıyor. Hastalanma hakları dahi yok” diye belirtiyor.

Merdoðlu, "TSK'nın tüm personelinin mahrumiyet bölgesindeki görevi iki yıl. Uzman erbaşın ise 5 yıl. Buradaki mahrumiyet; evlisiniz, çocuklarınız var ve eşinizi çoluk çocuðunuzu oraya götüremiyorsunuz. Yılda iki kez evine gitme şartı nedeniyle birçoðu ailesini görmeden yaşamaya dayanamıyor ve istifa ediyor” diye ekliyor.

Kötü muamele yapıldıðını söyleyen Merdoðlu, “Son 3-4 yıldır alınan genç uzman erbaşlara kötü muamele var. Küfür, 'yaparsan yap, yapmazsan kapı orada', 'atarız', 'sözleşmeni feshederiz'.” diye belirterek, “'Profesyonel ordu var' diyoruz, profesyonelce iş istiyoruz ama özlük haklarını amatörce düzenlemiyoruz! Önce özlük haklar sorunu çözülmeli” ifadelerini kullandı.

DURAN KALKAN: PARALI ORDUNUN BEL KEMÝÐÝ KIRILDI

KCK Yürütme Konseyi üyesi Duran Kalkan Ekim 2012’de ANF’ye verdiði bir mülakatta, paralı ordunun gerilla karşısındaki durumuna işaret ederek, birçok general ve subayın görev kabul etmediðine dikkat çekmişti. Türk devletinin gerillaya karşı tekniðe dayanan bir savaş yürüttüðünün altını çizen Kalkan, ancak ne paralı orduyla ne teknikle sonuç alamadıðını söylemişti.

“Teknik ve para zafere ulaştırmıyor” diyen Kalkan şunları ifade etmişti: “Türk ordusu savaşamaz duruma geldi, büyük zayiat verdi. AKP’nin örgütlemeye çalıştıðı paralı ordunun da belkemiði kırıldı. Kısaca ordu, birçok alanda denetimini kaybetmiş, kendini savunmaya almış, doðru dürüst operasyon yapamaz bir konuma gelmiş bulunuyor. Diðer yandan ölü ve yaralıları çoktur. Bu bakımdan devlet ve hükümet siyaseten de ciddi bir biçimde sıkışmayı, zorlanmayı yaşıyor.

Tecrübesi de olmayan, son derece menfaatçi daha çok mevki düşkünü, çıkarcı, para için bu işi yapan bir topluluk kalmış durumda. AKP'nin ordusu bunu ifade ediyor. Bu ordu doðru dürüst çatışmaya da giremiyor. Birçok general ve subay görev de kabul etmedi. Bu zayıflık, teknikle doldurulmaya çalışılıyor. AKP Hükümeti Türkiye'nin bütün imkânlarını savaşa seferber ediyor. Maliyesinin hepsi aslında savaşa aktarılmış durumda. Dikkat edilirse zamlar peş peşe geliyor.

AKP Hükümeti en ileri tekniðe ulaşarak bu insan zayıflıðını aşabileceðini sanıyor. Son dönemdeki savaşta bu tür silahların hepsi de kullanılıyor. Buna raðmen başarılı olunamadı. Teknik ve para zafere ulaştırmıyor.”