Mersin Kadın Platformu üyesi kadınlar 25 Kasım Uluslararası Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla 'öldüren sevgi istemiyoruz' diye haykırdı.
Mersin Kadın Platformu Üyesi yüzlerce kadın 25 Kasım Uluslararası Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla kadına yönelik şiddete çekmek amacıyla Taş Bina önünde toplandı. "Baðır herkes duysun", "Savaş, taciz, tecavüz, katliamlara son" pankartları taşıyan kadınlar sık sık "Jin, Jiyan, Azadi", "Yaşasın kadın dayanışması" "Katil devlet hesap verecek" "Erkek vuruyor, devlet koruyor" solganlarını attı. Kadınların ellerindeki "ji tecridê re na", "siyasi soykırıma son", "erkeðin sevgisi her gün 5 kadın öldürüyor" "direnişçi kadınlar onurumuzdur" "özgürlük için direnişe devam" dövizleri dikkat çekti.
Kibele Kadın Derneði yürümek isteyen kadınların çevresinde yoðun güvenlik önlemi alan polis yürüyüşe izin vermedi. görüşmelerin de sonuç vermemesi üzerine kadınlar kadınlar Enteller Caddesi üzerindeki Akbank önüne gelerek basın açıklaması yaptı.
Eðitim Sen Şube Sekreteri Nermin Karasu, yürüyüşe izin vermeyen polisi kınadı. Ardından söz alan BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoðan, kadınların dün olduðu gibi bugün de alanlarda olduðunu bundan böyle de alanlarda olmaya devam edeceðini belirtti. AKP Hükümeti döneminde kadına yönelik şiddetin arttıðını vurgulayan Aydoðan, bunun nedeninin AKP Hükümeti'nin muhafazakar politikalar olduðunu dile getirdi. "AKP 'güçlü aile', 'güçlü devlet' diyor. Biz de diyoruz ki, 'güçlü kadın özgür kadın, özgür birey demokratik ülke. Siz güçlü aile derseniz güçlü devlet derseniz, elbetteki kadına yönelik şiddeti tacizi, tecavüzü meşrulaştırmış olursunuz" diye konuştu.
Kürt sorununun çözümsüzlüðünün de şiddeti tetiklediðini belirten Aydoðan çözüm için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la müzakerelerin başlatılmasını istedi.
Aydoðan'ın konuşmasından sonra basın açıklamasını okuyan Burcu Ebru Yıldırım, erkek egemen sistemin kadınlar üzerindeki baskısının sürdüðünü belirtti. Devlet şiddetinin milliyetçi muhafazakarlıktan beslenerek daha da arttıðını ifade eden Yıldırım, "yaşadıðımız savaş ortamının cinsiyetçiliði, kadınlara ve çocuklara karşı şiddeti besleyip güçlendirdiði gün gibi ortadadır. Savaş ve yoksulluk önce kadını vuruyor" diye konuştu.
Son dönemlerde artan kadın tutuklamalarına deðinen Kürt kadınının örgütlü mücadelesinin AKP iktidarının en büyük korkularından biri olduðunu dile getirdi.