Gazeteci Tayip Temel'in tedavisi '10-14 gün' sürecek

Gazeteci Tayip Temel'in tedavisi '10-14 gün' sürecek

Açlık grevinin sonlandırılmasının ardından Diyarbakır Eðitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi devam eden DÝHA Editörü Tayip Temel'i ziyaret eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar, Temel'in tedavisinin 10-14 gün süreceðini belirtti.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan Ýpekçi cezaevlerindeki açlık grevinin sonlandırılmasının ardından Diyarbakır Eðitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi devam DÝHA Editörü Tayip Temel'i hastanede ziyaret etti. Ziyaretin ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası Diyarbakır Temsilcisi Faruk Balıkçı'nın da katılımıyla Güneydoðu Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenlendi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar, basın özgürlüðünün demokrasinin olmazsa olmazı olduðuna dikkat çekerek, gazetecilere yönelik yapılan her türlü baskının basın özgürlüðünü ortadan kaldırdıðını ifade etti.

Adalet Bakanlıðı'ndan aldıkları izinle DÝHA Editörü Tayip Temel ile hastanede görüştüklerini dile getiren Yaşar şunları söyledi: "Diyarbakır'da tutuklu bulunan meslektaşlarımızdan Tayip Temel'i ziyaret ettik. Bildiðiniz gibi Tayip Temel açlık grevinde olduðu ve cezaevindeki açlık grevi de sona erdiði için hastaneye kaldırılmıştı. Diyarbakır Eðitim ve Araştırma Hastanesi'nde kendisini ziyaret ettik. Öncelikli kendisinin saðlık durumunun iyi olduðunu belirtmek istiyorum. Doktorların bu konuda bize verdiði bilgiye göre bir süre daha serumla beslenecekler. Vücudun normal besini almasını saðlayacak bir süreç gerekiyor. Tayip Bey'in durumunu dikkate aldıðımızda bunun 10-14 gün devam edebileceðini söylediler. Hemen genel beslenmeye geçerse kalıcı bir hasar oluşabilir. Bunu önlemek için de serumla besliyorlar. Meslektaşımız açlık grevi sürecinde 74 kilodan 60 kiloya düşmüş.”

Temel'in kendileri aracılıðıyla ilettiði mesajı da paylaşmak istediklerini kaydeden Yaşar, "Türkiye'de bir çatışma ortamı olduðunu, insanların öldüðünü ve bu çatışma ortamının sona ermesi ve diyalog yolunun açılması için toplumsal bir duyarlılık yaratmak ve aynı zamanda anadilde savunma yapmak amacıyla bu greve başladıklarını ilettiler. Bugün bu duyarlılıðın oluşması nedeniyle açlık grevine son verdiklerini bizlere söylediler. Aynı zamanda açlık grevinin sona ermesinde emeði ve katkısı olan herkese teşekkürlerini ilettiðini de belirtelim" diye belirtti.

Açlık grevinin ölümlere yol açmadan sonlanmasında katkıda bulunan herkese teşekkür eden Yaşar, "Gazetecilerin 'terörist" faaliyeti içerisinde olmadıðını, dünyanı her yerinde gazetecilerin faaliyeti dışında bir faaliyetle gözaltına alınıp tutuklanmasını ya da herhangi bir baskıya uðramasını basın özgürlüðüne indirilmiş bir darbe olarak görüyoruz" dedi.

Yaşar'ın ardından konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan Ýpekçi, yarın Bakırköy Kadın Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve açlık grevi eyleminde yer alan DÝHA Sorumlu Yazı Ýşleri Müdürü Fatma Koçak ve Özgür Gündem Gazetesi Editörü Ayşe Oyman'ı ziyaret etmek istediklerini ancak Adalet Bakanlıðı'nın görüşme iznini iptal ettiðini kaydetti.

75 GAZETECÝ CEZAEVLERÝNDE

Cezaevinde 75 meslektaşlarının olduðunu kaydeden Ýpekçi, bunlardan 9'unun uzun süreden beri açlık grevinde olduðunu dile getirdi. KCK dosyası kapsamında yargılanan gazetecilerin 5 Kasım tarihinden itibaren açlık grevine dahil olduklarını hatırlatan Ýpekçi, "Hiç kimseye açlık grevinden çıkmaları telkininde bulunamayacaðımız gibi hiç kimseye kendi iradeleriyle başlattıkları bu grevden vazgeçmeleri yönünde bir çaðrıda bulunmayı da, bunu denemiş biri olarak çaresizliðin bir sonucu olarak kendimizde öyle bir hakkı görmüyorduk. Fakat arkadaşlarımız amaçlarına ulaştıklarını düşünerek yine kendi iradeleriyle bu grevi sonlandırdıkları için mutluyuz" şeklinde konuştu.

Sorunların çözümü noktasında diyalog yönteminin denenmesi gerektiðini belirten Ýpekçi, "Sadece Kürt meselesinde deðil bütün meselelerde bu diyalog kapısının açık tutulması gerekir. Hükümet burada belirleyici rol oynuyor. Siyasi iktidar parlamentoda çoðunluða sahip. Bütün yasal düzenlemeleri yapma imkanı var. Hem Kürt meselesinde, hem basın ve ifade özgürlüðü üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması yönünde, hem de işçi hak ve hürriyetleri için yapılacak düzenlemelerde Türkiye'nin bütün diðer sorunlarının çözümünde diyalog çok önemlidir. Burada hükümetin tutumu da belirleyici oluyor. Bu diyalog çaðrısına bir yanıtın siyasi iktidar tarafından verilmesini biz bekliyoruz. Meslektaşımız Temel'in mesajına bizler de katılıyoruz" dedi.