ESP: Öcalan'ın muhataplıðının altı çizildi
ESP: Öcalan'ın muhataplıðının altı çizildi
ESP Genel Merkezi, açlık grevinin, sömürgecilik ve AKP Hükümeti'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'ı siyasi hayattan tecrit etme politikasını boşa çıkardıðını belirtti. ESP, "Açlık grevleri, Öcalan'ın Kürt ulusal önderi olarak muhataplıðının altını bir kez daha kalınca çizdi" dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi, 68. gününde sona eren açlık grevlerini deðerlendiren yazılı bir açıklama yayınladı.
12 Eylül'de başlayan açlık grevinin PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çaðrısıyla 18 Kasım'da sona erdiðini hatırlatan ESP Genel Merkezi, açlık grevinin Batı'da Türkiye halklarının ilerici, demokratik kesimlerini harekete geçirdiðini belirtti. ESP, "Kürt ulusal demokratik taleplerine sempati ve destek halkalarını genişletti. Anadolu'nun siyasal bakımdan en geri kentlerine kadar yayılan destek eylemlerine, dayanışma açlık grevlerine vesile oldu" dedi.
Kürt halkının bu sürece serhildan ve kitlesel açlık grevleriyle yanıt verdiðini kaydeden ESP, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bütün bu mücadeleler devletin aðır baskısı altında, gaz bombalarına, panzerlere, linç saldırılarına göðüs gerilerek gerçekleştirildi. Partimiz ESP açlık grevleri direnişinin sokaklara taşınmasında aktif rol oynadı. Yine Halkların Demokratik Kongresi ve Cezaevleri Ýzleme Koordinasyonu bu süreçte birleştirici birer merkez oldu. Açlık grevleri, AKP'nin ırkçı sömürgeci imha konseptine karşı Kürt ulusal direnişinin kollarından birisiydi. AKP'nin konsepti her alanda olduðu gibi bu alanda da ciddi darbeler almıştır."
ESP, açlık grevinin Ýmralı'da uygulanan tecridi geniş kesimlen nezdinde teşhir ettiðine dikkat çekerek, "KCK davalarında başlayan ve Kürt tutsakların bulunduðu bütün davalara yayılan 'anadilde savunma direnişinde hükümeti geri adım atmaya zorladı. Anadilde eðitim ve devlet hizmeti konusunda devleti savunma pozisyonuna itti" dedi.
"Açlık grevleri, sömürgeciliðin ve AKP Hükümeti'nin Abdullah Öcalan'ı siyasi hayattan tecrit etme politikasını boşa çıkartmıştır" diyen ESP Genel Merkezi, "Kürt ulusal önderi olarak muhataplıðının altını bir kez daha kalınca çizdi. Öcalan'ın serbest bırakılması talebini gündeme taşıdı. Erdoðan'ın panikleyişi ve idamı yeniden gündeme getirmesi bu gerçeði deðiştiremez" diye belirtti.
ESP son olarak açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Kürt ulusal sorununu imha ve ezme politikalarıyla ele alabileceðini zanneden AKP iktidarının saldırı politikalarına karşı açlık grevleri, ezilenlerin bir direniş hamlesi oldu. Adil, onurlu ve demokratik bir barışa giden yolda yeni bir adım oldu.
Açlık grevleri bitmiş olsa dahi, bu muharebenin parçasını oluşturduðu büyük özgürlük savaşımı var gücüyle devam ediyor. Bütün ezilenleri politik özgürlük talebi etrafında birleştirme hedefimizde ve halklarımızın birleşik devrimci mücadelesiyle özgürlüðü kazanma yürüyüşümüzde, açlık grevi sürecinin kazanımlarına dayanarak şimdi adımlarımız daha güçlü olacaktır."
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi, 68. gününde sona eren açlık grevlerini deðerlendiren yazılı bir açıklama yayınladı.
12 Eylül'de başlayan açlık grevinin PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çaðrısıyla 18 Kasım'da sona erdiðini hatırlatan ESP Genel Merkezi, açlık grevinin Batı'da Türkiye halklarının ilerici, demokratik kesimlerini harekete geçirdiðini belirtti. ESP, "Kürt ulusal demokratik taleplerine sempati ve destek halkalarını genişletti. Anadolu'nun siyasal bakımdan en geri kentlerine kadar yayılan destek eylemlerine, dayanışma açlık grevlerine vesile oldu" dedi.
Kürt halkının bu sürece serhildan ve kitlesel açlık grevleriyle yanıt verdiðini kaydeden ESP, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bütün bu mücadeleler devletin aðır baskısı altında, gaz bombalarına, panzerlere, linç saldırılarına göðüs gerilerek gerçekleştirildi. Partimiz ESP açlık grevleri direnişinin sokaklara taşınmasında aktif rol oynadı. Yine Halkların Demokratik Kongresi ve Cezaevleri Ýzleme Koordinasyonu bu süreçte birleştirici birer merkez oldu. Açlık grevleri, AKP'nin ırkçı sömürgeci imha konseptine karşı Kürt ulusal direnişinin kollarından birisiydi. AKP'nin konsepti her alanda olduðu gibi bu alanda da ciddi darbeler almıştır."
ESP, açlık grevinin Ýmralı'da uygulanan tecridi geniş kesimlen nezdinde teşhir ettiðine dikkat çekerek, "KCK davalarında başlayan ve Kürt tutsakların bulunduðu bütün davalara yayılan 'anadilde savunma direnişinde hükümeti geri adım atmaya zorladı. Anadilde eðitim ve devlet hizmeti konusunda devleti savunma pozisyonuna itti" dedi.
"Açlık grevleri, sömürgeciliðin ve AKP Hükümeti'nin Abdullah Öcalan'ı siyasi hayattan tecrit etme politikasını boşa çıkartmıştır" diyen ESP Genel Merkezi, "Kürt ulusal önderi olarak muhataplıðının altını bir kez daha kalınca çizdi. Öcalan'ın serbest bırakılması talebini gündeme taşıdı. Erdoðan'ın panikleyişi ve idamı yeniden gündeme getirmesi bu gerçeði deðiştiremez" diye belirtti.
ESP son olarak açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Kürt ulusal sorununu imha ve ezme politikalarıyla ele alabileceðini zanneden AKP iktidarının saldırı politikalarına karşı açlık grevleri, ezilenlerin bir direniş hamlesi oldu. Adil, onurlu ve demokratik bir barışa giden yolda yeni bir adım oldu.
Açlık grevleri bitmiş olsa dahi, bu muharebenin parçasını oluşturduðu büyük özgürlük savaşımı var gücüyle devam ediyor. Bütün ezilenleri politik özgürlük talebi etrafında birleştirme hedefimizde ve halklarımızın birleşik devrimci mücadelesiyle özgürlüðü kazanma yürüyüşümüzde, açlık grevi sürecinin kazanımlarına dayanarak şimdi adımlarımız daha güçlü olacaktır."
