Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan, cezaevlerindeki tutsakların açlık grevlerini 68. gününde bırakmasında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın gönderdiði mesajın etkili olduðunu kabul etti. Erdoðan, “Ýmralı’yla devlet olarak çeşitli görüşmeler olabilir” dedi.

Milliyet gazetesinden Fikret Bila’ya konuşan Başbakan Erdoðan, açlık grevlerini sona erdiren mesaja ilişkin sorulan bir soruya şöyle yanıt verdi:

“Ýşin doðrusu şu: Baştan beri bizim ortaya koyduðumuz bazı tespitler vardı. Ama bu tespitlerin yanında arkadaşlarla yaptıðımız deðerlendirmeler de söz konusuydu. Biliyorsunuz Ýmralı, ailesinibile kabul etmiyordu. Ama bu defa ailesini kabul etti. Dolayısıyla Mehmet Öcalan adaya gitti. Açlık grevlerinin bitmesinde Ýmralı’nın mesajı da etkili oldu.”

AVUKATLARIN GÝDÝŞÝNE SICAK BAKMIYOR!

“Mehmet Öcalan daha önce gitseydi yine aynı mesaj gelir miydi?” şeklindeki soruya da Erdoðan’ın yanıtı şöyle oldu: “Daha öncesinde gitmesine biz karşı çıkmadık ki! Biz bunu daha önce de söyledik. Avukatların gitmesine sıcak bakmıyorduk ama ailesi her an gidebilir diye açıklamalar yaptık. ‘Hukuki olarak, yasal olarak ailesi her an gidebilir’ dedik. Ben, bunu bizzat kamuoyuna söyledim.”

AÇLIK GREVLERÝNE ÝLÝŞKÝN BÝR TAAHHÜT YOK

Bila’nın “Öcalan’ın, açlık grevlerinin bitirilmesi yönünde mesaj vermesi için kendisine bir söz verildi mi, bir taahhütte bulunuldu mu? Bir müzakere, pazarlık söz konusu oldu mu?” sorusunu Erdoðan şöyle cevapladı: “Bizim bu konuda hiçbir sözümüz, vesaire yok. Çok açık söyleyeyim, öyle bir şey yok. Bizim Güneydoðu programımızda, partimizin kuruluş programında var. Orada adını ister Güneydoðu problemi koyun, ister başka problem, deyin o problemin çözümüne ilişkin programımız var. 2005’e kadar böyle devam ettik. Ondan sonra olaya farklı bakıyoruz. Çünkü alınmış olan mesafeler var. Yapılmış olan işler var. Şimdi olaya farklı bakıyoruz. Eskiden resmi ideolojinin bu bölgeye yönelik bir inkar politikası vardı, bir ret politikası vardı, bir asimilasyon politikası vardı. Artık bu politikalar bitti. Gelip kaldırdık. Güneydoðu’daki vatandaşlarımıza veya Kürt etnik gruplarına “benim Kürt kardeşim” diyebilen bir iktidar var, bir Başbakan var. Güneydoðu’da olayın sosyo-ekonomik, psikolojik, diplomatik alanda o bölgeye yatırımları gerçekleştiren bir Ak Parti iktidarı var. Tamamıyla bölgeyi kucaklayan, bölge insanını kucaklayan bir iktidarız. Bundan dolayı da oradaki halkın Ak Parti’ye güveni var.”

SÝLVAN OLAYINDA MAKSADIM ÝMRALI DEÐÝLDÝ

Erdoðan mülakatta, yapılan barajları da savunurken, Silvan olayı konusunda ise maksadının Ýmralı olmadıðını belirtti. “Açlık grevlerinin bitmesinde Ýmralı’nın mesajının da etkili olduðunu söylediniz. Silvan’dan sonra Ýmralı muhatap alınmamıştı. Şimdi bu gelişmelerle yeniden Ýmralı ile görüşmeler mi başladı?” sorusuna Erdoðan şöyle yanıt verdi:

“Öncelikle kendisinin bir görüşme arzusu vardı. Görüşme talebinde bulunuyordu. Burada tabii elimizdeki enstrümanları zaman zaman kullanma yetkisini de biz bırakmayız. Silvan meselesini söylediðimde maksadım Ýmralı deðildi. Dışarıdaki terör örgütüydü. Mücadele-müzakere demiştim. Burada da yine aynı şekilde Ýmralı’yla devlet olarak çeşitli görüşmeler olabilir. Tabii burada enstrüman olarak genellikle kullanılan neresidir? Milli Ýstihbarat Teşkilatı’dır. Onun elemanlarıdır. Onlar görüşme yapabilir. Bunda herhangi bir sakınca görmüyoruz. Çünkü aslolan sorunu çözmektir.”