BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın Avustralya’daki temasları sürüyor. Melbourne kentinde bir dizi temasta bulunan Demirtaş, Melbourne’daki Victoria Kürt Derneði açılışına katıldı.

Açılışta, Avusturalya Federal Parlamentosu’ndan Ýşçi Partisi parlamenterleri Kelvin Thomson ve Maria Vamvakinou, Victorai Eyalet Parlamentosu’ndan Yeşiller Partisi milletvekilleri Greg Barber ve Collien Hartland, Victoria Çok Kültürlülük Komisyonu direktörü Chin Tan, Moreland Belediyesi belediye başkanvekili Lita Gillies ve Hume Belediyesi Belediye Başkanı Goef Parter’ın yanı sıra PJAK Avusturalya temsilcisi , Avusturalya Alevi Derneði , Anadolu Kültür Merkezi, Ermeni Kültür Merkezi, Tamil toplumu temsilcileri de yer aldı.

Demirtaş, Pazar akşamı ise Victoria Kürdistanlılar Derneði’nde “Kürt sorunu ve Ortadoðu’daki halklara demokratik özerklik çözümü” başlıklı bir konferansa katıldı. 500 kişinin izlediði konferansta, Demirtaş, BDP’nin Türkiye’de yaşanan demokrasi ve yönetim sorunlarını aşmak ve halkların, ezilen kültür ile grupların kendisini daha iyi ifade edebilmesi için demokratik özerklik modelini önerdiklerini belirtti.

Demokratik özerklik modelinin sadece merkezi hükümet otoritesinin yerel parlamentolara aktarılması olarak anlaşılmaması gerektiðinin altını çizen Demirtaş “Demokratik özerklikte esas olan mahalle, köy ve şehir meclislerinin oluşturularak halkın mümkün olduðunca doðrudan yönetime katılması, kendi taleplerini dile getirmesi ve kendi kendisini yönetmesidir” dedi.

Bu temelde oluşturulan halk meclislerinin seçeceði temsilcileri ilgili belediye meclislerine göndereceðini ve alacakları kararların da baðlayıcı olacaðını dile getirdi. Demirtaş, ekonomik anlamda da demokratik kooperatifçiliði önerdiklerini kaydetti. Demokratik özerkliðin sadece Kürtlerle ilgili olmadıðına işaret eden Demirtaş, bunun yanında Kürdistan bölgesine özerklik statü taleplerinin de olduðunun altını çizdi.

Türkiye’de geçtiðimiz günlerde sonuçlanan açlık grevlerinde ölüm yaşanmamasının kendileri için önemli olduðunu söyleyen Demirtaş şöyle konuştu: “Tutsakların 68 gün süren açlık grevi direnişi ve halkımızın tutsaklara destek vermek için yaptıðı eylemler karşılıðını bulmuştur. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit gevşetilmiştir. Umut ediyoruz ki bu tecrit tamamen sonlanacak ve Kürt sorununun çözümü konusunda müzakere sürecinin tekrardan başlamasına evrilecektir. Sayın Öcalan’ın muhatap olduðu bir kez daha anlaşıldı. Birkaç hafta daha beklemekte ve gelişmeleri takip etmekte fayda var diye düşünüyorum.”

Halkların Demokratik Kongresi çalışmalarına da deðinen Demirtaş, Halkların Demokratik Kongresinin demokratik özerklik fikrinin bir anlamda hayata geçirilmesi olduðunu belirtti. Türkiye’de AKP iktidarına karşı tek ve en etkili muhalefetin Kürt özgürlük hareketi olduðunu söyleyen Demirtaş, “Bugün Turkiye’de Kürt olmak bir direniş kimliði olmuştur. Kendi başına Kürt olmak, damarlarımızda Kürt kanı taşıyor olmak çok fazla birşey ifade etmez. Yoksa Mehmet Metiner de Kürttür ama bizim için önemli olan direnen, ayaða kalkmış Kürttür. Bugün Türkiye’deki demokratik muhalefetin en önünde Kürtler ve Aleviler var. Ýkisi de eziliyor, ikisi de direniyor” diye konuştu. Demirtaş, günümüzde AKP’ye karşı tek ciddi muhalefetin BDP olduðunu ifade ederek bunun kanıtının da cezaevlerine atılan 8000’e yakın üyelerinin varlıðı olduðunu kaydetti.