BDP heyeti Ceylanpınar'a gidecek

BDP heyeti Ceylanpınar'a gidecek

BDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) dün yaptıðı toplantısı ardından sonuç bildirgesi yayınladı. Bildirgede, Türkiye'nin Suriye'de tehlikeli bir politika izlediði belirtilerek, "Çeteler silahsız olan Serêkaniyê Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil'i katletmiştir. Bu cinayetin siyasi sorumluluðu Türkiye'ye aittir" denildi. Bildirgede ayrıca, "Suriye Kürdistanı"na sınırı olan illerin il, ilçe ve belde belediye başkanları, il ve ilçe başkanlarıyla, bu illerde görevli PM üyelerinin BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak başkanlıðında 26 Kasım günü Kızıltepe'de toplanacakları belirtildi.

BDP Genel Merkezi, 21 Kasım günü yapılan MYK toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı. Toplantıda, genel deðerlendirme ve planlamaların yapıldıðının vurgulandıðı sonuç bildirgesinde, açlık grevleriyle Kürt sorununun çözüm olanaklarının tartışılmasının ve müzakere isteðinin açıða çıktıðı belirtildi. "Toplumun hemen her kesimi, sanatçılar, aydınlar, akademisyenler, gazeteciler, sendikalar, meslek örgütleri, insan hakları kuruluşları, Aleviler, sosyalistler, demokratlar, Müslümanlar, açlık grevcilerinin taleplerini sahiplenerek, hükümeti bu talepleri yerine getirmesi için göreve çaðırmıştır" denilen bildirgede, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çaðrısı ile açlık grevlerinin sonlandıðı ve Öcalan'ın rolünün ve öneminin bir kez daha açıða çıktıðı tespiti yapıldı.

‘GREVCÝLERÝN TALEPLERÝNÝ BÜTÜN HALK SAHÝPLENDݒ

Açlık grevleri boyunca yapılan eylemlerin "KCK" adı altında gerçekleştirilen operasyonlara raðmen halkın örgütlülüðünü bir kere daha ortaya koyduðuna işaret edilen bildirgede, başta tutsak yakınları ve Barış Anneleri olmak üzene bütün halkın açlık grevcilerinin taleplerini sahiplendiði belirtildi. "Tüm Türkiye, tüm demokratik kamuoyu, çözüm için tüm gücünü seferber ederse, AKP hükümeti daha fazla çözümsüzlük siyasetinde ısrar edemez" denilen bildirgede şunlara yer verildi: "Nitekim çözümsüzlük siyasetinin iflas ettiði bir aşamaya gelinmiştir. 'Askeri operasyonlarla PKK'yi bitirme, KCK operasyonlarıyla BDP'yi bitirme, Ýmralı tecridi ile Sayın Öcalan'ı etkisiz kılma ve Kürt halkını statü ve anadil taleplerinden vazgeçirme' tezi çökmüştür. Bu tezlerin kamuoyu açısından da hiçbir meşruluðu kalmamıştır. Açlık grevleri sürecinde, çözümün esas olarak halkların gücü ve kararlılıðıyla gerçekleşeceði de ortaya çıkmıştır. Şimdi bu gücü, çözüm için harekete geçirme zamanıdır."

‘XELÝL CÝNAYETÝNÝN SÝYASÝ SORUMLULUÐU TÜRKÝYE’YE AÝTTÝR’

Yaratılacak diyalog ve müzakere sürecinin Türkiye'nin bölge politikasının da doðru temelde yeniden şekillenmesine katkı sunacaðının altının çizildiði bildirgede, AKP hükümetinin şimdiye kadar içerde ve dışarıda savaşı esas alan bir politika izlediði vurgulandı. AKP hükümetinin izlediði savaş politikasından biran önce vazgeçmesi gerektiði belirtilen bildirgede, "Suriye'deki gelişmeler, Türkiye açısından artık çok kritik bir aşamaya gelmiştir. Türkiye'nin sıcak bir çatışmanın, savaşın tarafı haline gelmesi an meselesidir. Ayrıca izlediði politika Türkiye ile Suriye'deki Kürtleri karşı karşıya getirecek kadar tehlikelidir. Son günlerde bazı silahlı gruplar Ceylanpınar üzerinden Suriye Kürdistan'ına geçirilmiş ve bu gruplar Serêkaniyê'de (Reseleyn) Kürt halkına karşı saldırı düzenlemiştir. Türkiye'den geçen silahlı gruplar 19 Kasım'da açıkça bir siyasi cinayet işlemiştir. Bu çeteler, demokratik bir halk gösterisi sırasında silahsız olan Serêkaniyê Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil'i katletmiştir. Bu cinayetin siyasi sorumluluðu Türkiye'ye aittir. Bu cinayetten sonra Serêkaniyê'de şiddetli çatışmalar yaşanmıştır. Dün akşam saatlerinde zırhlı araçların da Türkiye'den geçerek çatışmalara dahil oldukları yönünde iddialar gündeme gelmiştir. Bu, Kürtlerin topraklarına bir işgal girişimidir" denildi.

'Türkiye, Kürtlerin kazanımlarını engelleme politikasından vazgeçmeli'

Suriye Kürtlerinin statü kazanma ve kendini yönetme sürecine doðru gittiðine işaret edilen bildirgede, "Şimdiye kadar Kürt bölgelerinde yoðun çatışma ve yıkım yaşanmadı. Şimdi Türkiye'nin desteklediði kimi silahlı çetelerin Suriye Kürdistan'ında, çatışma çıkarması, işgal girişiminde bulunması hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu gelişmelere karşı Türkiye'deki Kürtlerin ve demokratik kamuoyunun da sessiz kalmayacaðını herkesin bilmesi gerekiyor. Mezhep ve etnik çatışmalardan uzak duran, demokratik deðerlere önem veren, kendisiyle birlikte yaşayan tüm kimliklerin ve inançların özgürlüðünü esas alan Kürtler, Yeni Ortadoðu'nun en temel taşıdır. Yeniden yapılanma sürecinin de en temel aktörüdür. Türkiye eðer gerçekten demokrasi ve özgürlük esasına göre yeniden yapılanmış bir Ortadoðu politikası izliyorsa, ilk ittifak yapması gereken güç Kürt halkıdır. AKP hükümeti Suriye'de Kürtlerin kazanımlarını engelleme politikasından derhal vazgeçmelidir" ifadesi kullanıldı.

Bildirgede, BDP'nin Ceylanpınar ve Serêkaniyê'deki gelişmeleri kaygıyla takip ettiði vurgulanırken, MYK olarak alınan kararlar sıralandı.

MYK'da alınan kararlar ise şöyle:

"* Açlık grevleri sürecinde mücadele eden, söz söyleyen, talepleri sahiplenen bütün demokratik güçlerin, Kürt sorununun diyalog ve müzakere yöntemiyle çözüm talebi etrafında birleşmeleri için çalışmalar yürütülecektir. Ýl ve ilçe örgütlerimiz aynı çalışmayı kendi il ve ilçelerinde yürütecektir.

* 24 Kasım'da, Nazmi Gür, Altan Tan ve Ýbrahim Binici'nin başkanlık ettiði bir heyet Serêkaniyê'deki çatışmalardan etkilenen ve göç edenleri aðırlayan Ceylanpınar ve Viranşehir'e gidecektir.

* 25 Kasım Kadına Yönelik Karşı Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle Kadın Meclisi'nin yaptıðı planlama çerçevesinde illerde yürüyüş, panel ve toplantılar düzenlenecektir.

* 26 Kasım'da Suriye Kürdistan'ına sınırı olan illerin il, ilçe ve belde belediye başkanları, il ve ilçe başkanlarıyla, bu illerde görevli PM üyeleri, Eş Başkan Gültan Kışanak başkanlıðında Kızıltepe'de toplanacaktır."