AFAD kampı mı, esir kampı mı?

AFAD kampı mı, esir kampı mı?

AFAD’ın kampında kalan Kobanêlilere adeta esir hayatı yaşatılıyor. Kendi topraklarında süren savaştan dahi bahsetmeye korkan Kobanêliler’in hiçbir istediği yerine getirilmiyor, fiziki koşulların kötülüğünden dahi şikayet edemiyor ve asker kontrolü olmadan adım daha atamıyor.

DAİŞ çetelerinin saldırıları nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kaldıkları için Suruç’a gelen ve AFAD’ın çadır kentinde kalan Kobanêliler, kampta asker gölgesinde yaşıyor. Başbakan Davutoğlu’nun ziyarete geldiğinde “Kardeşlerim” diye seslendiği kampta kardeşlikten eser yok. Rahat rahat birbirleriyle bile konuşamayan Kobanêliler, kendi topraklarında süren savaş hakkında konuşmaktan bile çekinir hale getirilmiş durumda. Aligör’de eski jandarma karakolunun kampüsünde yaptırılan AFAD kampında kalan Kobanêliler, kampta hiçbir şekilde rahat olmadıklarını söylüyor. Kampa gazetecilerin girişi yasak olduğu için görüntü, fotoğraf ve isim vermekten kaçınan Kobanê halkı, kendilerini sürekli bir baskı altında hissediyor.

İHTİYAÇLAR AYDA BİR DEFA SORULUYOR

2 aydan bu yana kampta kalanların anlatımlarına göre, kamp yetkilileri taleplerini dikkate almıyor. Bir istekleri olduğunda yetkililerin kendilerini yanlarından kovduklarını ya da başlarından savdıklarını belirten Kobanêliler, belediye kamplarında her sabah çadırlar tek tek dolaşılıp ihtiyaçlar tespit edilirken, devlete ait olan bu kampta kendilerini ayda bir sorduklarını belirtti.

HER GÜN MAKARNA VE ÇORBAYLA KARINLARINI DOYURUYORLAR

Kobanêlilerin anlatımlarına göre, kahvaltıda sadece peynir, zeytin ve tereyağı veriliyor. Peynir ve zeytin bir arada verilmiyor. Yemek olarak her gün mercimek çorbası ve makarna verilirken, 15-20 günde bir nohut ve pilav veriliyor. Yemeklerin kalabalık kalan ailelere yetmediği gibi, iki çeşidi geçmeyecek şekilde veriliyor. Bugüne kadar kimseye meyve ve etli yemek verilmezken, savaştan çıkıp gelen halk meyveyi ya da yemek istediklerini satın almak zorunda kalıyor.

BANYOLARDA KAPI VE ELEKTRİK YOK

Kendilerine çay verildiğini ancak onu pişirecek kap ve ısıtıcı verilmediğini belirten Kobanêliler, asker ve görevliler için yapılan mutfakta her türkü yemeğin piştiğini gördüklerini, ihtiyaçlarını istemeye gittiklerinden görevlilerin kendilerini kovduklarını söylüyor. Banyolarda kapıların olmadığını ve elektrik olmadığı için akşam saatlerinde banyoyu kullanamadıklarını ifade eden Kobanêliler, çöpler çok geç toplandığı için kampüsün çöp dolduğunu anlatıyor.

BİR ÇADIRDA 50 KİŞİ KALIYOR

Öte yandan kampın içindeki büyük çadırlarda, 7-8 aile bir arada kalıyor. Bazı çadırlarda 50 kişi kalırken, aileler aynı çadırın içini battaniyelerle bölüyor. Yine dağıtılan battaniyelerin çok ince olduğunu ve çocuklarla yaşlıların üşüdüğünü ifade eden Kobanêliler, dağıtılan ihtiyaçların da eksik dağıtıldığını ve o kişiye uygun olup olmadığının dikkate alınmadığını belirtti. Örneğin ayakkabı dağıtıldığında bir kişi alıyorsa diğer kişinin alamadığını ve ayak numaralarını uymayan ayakkabıları geri verdiklerinde “Çöpe atın” denildiğini aktardı.

EYLEM VE ETKİNLİK GÜNLERİNDE KAMPTAN ÇIKIŞ YASAK

Yine depolarda olan malzemelerin verilmediğinin anlatan Kobanêliler, tüm bunların yanında bir de yaşadıkları baskıyı anlatıyor. Kentte özel bir gün olduğunda, Kobanê için eylem ve etkinlik olduğu günlerde, dışarı çıkarılmadıklarını, kamptan toplu çıkışlara izin verilmediğini de anlattı.