3 Mayıs’ta yaşamını yitiren DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Sırrı Süreyya Önder, Strasbourg’da düzenlenen bir etkinlikle anıldı.
Strasbourg Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM), Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) ve Alınteri tarafından organize edilen etkinlik, DKTM-Strasbourg’da gerçekleştirildi.
Anma, Kürdistan, Türkiye ve dünya devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı, ardından konuşmalar yapıldı.
DİDF Temsilcisi İbrahim Balcı, Önder’i Anadolu ve Mezopotamya’daki dervişler ve bilgeler gibi hayatın acılarını özlü sözlerle ifade eden bir bilge olarak niteledi; “Sırrı Süreyya bu çağın bilgelerinden biriydi, bu hakkını teslim etmek gerekiyor” dedi. Önder’in sosyalist kimliğini ezberlerle değil, halkını ve coğrafyasını tanıyarak, eşitlik, hümanizmle inşa ettiğini belirtti.
Önder’in acı hikayeleri en özlü şekilde anlattığını ifade eden Balcı, “Erik Hırsızları Hikayesi”ndeki “Ermeni’yi dövdürtmeyecektik” metaforunu özgün bir şekilde dile getirdiğini söyledi. “Kürtler ne istiyor? Başbakan, Cumhurbaşkanı, bakan oldular, daha ne istiyorsunuz, eşitiz işte” şeklindeki kara propagandaya karşı, “Kürtler bu memlekette her şey olabildi ama Kürt olamadı bir türlü” diyen Balcı, bu propagandayı gerçekliğiyle çürüttüğünü ve bu sözün ardından televizyonlarda bu söylemin tekrarlanmadığını vurguladı. Önder’in sade yaşamına atıfta bulunan Balcı, “Anadolu dervişliğinden yola çıkarsak, Sırrı Süreyya Önder bir hırka bir lokmayla yaşadı. Politikadan sanata her alanda bilinmesine, üretmesine rağmen hiçbir zaman mal-mülk, parayla işi olmadı” dedi.
Alınteri Gazetesi muhabiri Aynur Eke, Önder’in hastanede tedavi gördüğü süreçte her kesimden insanın kendisini ziyaret ettiğini ve cenazesine farklı kesimlerden katılım olduğunu belirtti. Aynur Eke, “O, sınıf fark etmeksizin herkesi bir araya getirmenin ortak vicdanı, işçilerin, emekçilerin, barışa susamış halkların ortak sesiydi” diyerek Önder’in birleştirici rolüne dikkat çekti.
Anmaya Strasbourg Belediye Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Fransa Komünist Partisi temsilcisi Hülya Turan da katıldı. Turan konuşmasında Sırrı Süreyya Önder'in demokratik, baris mücadelesinin kendileri için bir rehber olduğunu ifade etti.
‘ÖNDER’İN MÜCADELESİ BAŞARIYA DOĞRU İLERLİYOR’
Siyasetçi Cuma Tak, Önder’in mücadeleci kişiliğinin yanı sıra Kürt Özgürlük Mücadelesi’ndeki enternasyonalist duruşuna vurgu yaptı. Hakikat arayışçılarının eşitlik ve özgürlük uğruna verdiği mücadelelerin bir serüven olduğunu belirten Cuma Tak, Anadolu’da Şeyh Bedrettin, Pir Sultan Abdal, Mahirler, Denizler, İbrahimler; Mezopotamya’da Şêx Saîd, Seyîd Rıza, Mazdekler ve Babekler gibi eşitlik ve özgürlük bayrağını devreden isimleri andı. Tak, “Sırrı Süreyya yoldaşımız, barış ve demokrasi şehidimiz, bütün bu dirençlerin sentezi olarak emek dünyasının, ezilen kadınların ve halkların mücadelesinin bir temsili olarak mücadele etti” dedi.
Önder’in mücadelesinin başarıya doğru ilerlediğini ifade eden Cuma Tak, PKK’nin Önder’in barış ve demokrasi kavgası için bir adım attığını ve bu adımın halklar ile emek dünyası adına yeni bir çığır açtığını söyledi. Tak, “Bunu görmek Sırrı Süreyya yoldaşın hakkıydı, ancak şimdi aramızda değil. Emek dünyasının, halkların şehididir. Kökleri Anadolu ve Mezopotamya topraklarında gizli olan enternasyonalizmin şehididir” diye konuştu.
Tak, Önder’in kalp rahatsızlığı nedeniyle vefat ettiği belirtilse de, 2 Nisan’da aracına yerleştirilen düzenek ve suikast şüphelerine dikkat çekti.
Türk devletinin enternasyonalistlere yönelik tarihsel tutumuna atıfta bulunan Cuma Tak, Haki Karer’in Antep’te Stêrka Sor adlı ajan oluşumu tarafından hedef alındığını hatırlattı. “Neden Haki Karer?” sorusuna, onun Türkiye halkının evladı ve Kürt davasını omuzlayan bir enternasyonalist olduğu yanıtını verdi.
Önder’in cenaze töreninde, hastane sürecinde ve taziyesinde kullanılan barış dilinin herkes tarafından takdir edildiğini ifade eden Cuma Tak, “Eğer yüz binler cenaze töreninde yürüyorsa, bu artık insanlarımızın, halklarımızın beklentilerinin ne olduğunu gösteriyor. Bize düşen görev, hakikat arayışçılarının başlattığı bu yürüyüşü sonuca, zafere ulaştırmaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
Anma etkinliği, “Şehîd Namirin” ve “Devrim şehitleri ölümsüzdür” sloganlarının atılmasıyla sona erdi.