HDP Kadın Meclisi konferansları sürüyor

HDP, 3’üncü Olağan Kongresi öncesinde İstanbul ve Ankara’da kadın konferansları yapıyor.

İstanbul’da düzenlenen Marmara Konferansında konuşan HDP’li Konca, "Korkmuyoruz, direneceğiz demek bugünkü mücadelenin temelidir" diyerek, kadınlar olarak HDP'yi ileriye taşıyacaklarını söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 3. Olağan Büyük Kongresi öncesi düzenlediği bölge konferansları kapsamında İstanbul ve Ankara'da kadın konferanslarını yapıyor. Taksim Hill Otel’de düzenlenen Marmara Bölge Kadın Konferansı'nda, “Bu böyle gitmez kadınlar izin vermez”, “Kadınların iradesi teslim alınamaz”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Em bernadin vê dîlanê”, “Herkes için adalet” ve “Kadınlar birlikte güçlü” pankartları asıldı. Saygı duruşuyla başlayan konferansa, HDP Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, HDP PM üyeleri, Barış Anneleri ve çok sayıda kadın katıldı.

Konferansta konuşan HDP’li Konca bugün karşı karşıya kaldıkları faşizmin tarihte daha önce görmedikleri ağır bir faşizm olduğunu belirterek, "Dünya tarihinde faşizm kendi iktidar tarzını insanlara dayatmıştır. Kadınlar olarak bu faşizme karşı mücadele vermek çok önemlidir” dedi. Türkiye'de kadın hareketlerinin sürekliliği olduğunu ve Kürt kadın hareketinin mücadelesini evde, sokakta başlayarak bugüne kadar getirdiklerini ifade eden Koca, “Kadın özgürlüğü ile birlikte toplumun özgürlüğünü esas alan bir siyaset yürütüyoruz. Türkiye'deki sorunlarda HDP Kadın Meclisi olarak genel felsefi çözüm üreten, çoğulcu demokrasiyi hedeflemiş bir partiyiz. Bizim sorumluluklarımız var. Bugüne kadar direnen bedel ödeyen kadınlar karşısında tarihi bir sorumluluk olarak bu konferansları önemsiyoruz. Burada alacağımız kararların 3'üncü Olağan Kongre açısından değerli tartışmalara vesile olacaktır” diye konuştu.

Bu süreçte zorluklar yaşandığını ve bu zorlukların arka planını anlamak gerektiğini söyleyen Konca, şöyle dedi: “Erkek egemen siyaset, Bahçeli-Erdoğan ittifakıyla yeni bir döneme evirilmiştir. Şu ana kadar taleplerimizi ilettik, emek alanından toplumsal alana kadar her boyuta ilişkin görüşlerimizi ilettik. Kadının özgün yapısına müdahale etmemeleri için sözümüzü söyledik. Sözümüz faşizmin duvarlarına geri çarparak döndüğü gibi aksine saldırılarla karşı karşıya kaldık.” AKP-Bahçeli görüşmesi ile birlikte karşılarında mevcut bir iktidar ve MHP diye bir partinin kalmadığını ifade eden Koca, toplumun yüzde 80'inini yok sayan anlayışın son günlerde “milli mutabakat” adı altında çok farklı bir biçime dönüştüğünü söyledi. İnsanlığın sorgulanacağı günlerin yaşandığını dile getiren Konca, kadınlar olarak bu tür toplantıların yapılmasının çok önlemli ve anlamlı olduğunu aktardı.

Meclis önünde Sıtkı Aydın adındaki işçinin kendisini yakmasına da değinen Konca, muhalefet partisinden iktidara karşı bu konuda yapılan değerlendirmelerin utanç verici olduğunu belirtti. Bu sorunlar karşısında kadınların çözüm gücü olması gerektiğini ifade eden Konca, “Bu iktidar akademiyi, eğitimi yok sayıyor. Bütün toplumsal ve siyasi yapıların anlamını yitirdiği bu dönemi ilk kez yaşandığını görüyoruz. Bize her türlü hukuksuzluğun dayatıldığı 7 Haziran'da Türkiye'yi ayağa kaldıran bir partiyken, belediyelerin işgal edilmesi ve yerelden siyasetin yok sayılması gibi birçok uygulama ile etkisiz hale getirilmeye çalışıldık. Ancak şunu hatırlatalım, tutuklu kadın siyasilerimiz de şu an aramızdadır” ifadelerini kullandı.

Kadınların siyasi ve ekonomik şiddeti sorguladığını dile getiren Konca, “Bugünkü mücadelemiz, canını ortaya koyan kadınlara cevap olma, örgütlülüğü büyütmedir. Korkmuyoruz, direneceğiz demek bugünkü mücadelenin temelidir. Bunu sokakta, 8 Mart'a, Newroz'a taşımaktır” dedi. Konca, şöyle devam etti: “IŞİD'e karşı mücadele edenlerin kadınlar olduğunu biliyoruz. Ortadoğu'daki kadınların mücadelesini ortaklaştırmak ve büyütmek hem konferanslarımızın hem de olağan kongremizin önünde görevdir. Bu zor süreçteki baskıları göze alan, çekinmeyen, korkmayan kadınları selamlıyorum. Özgürlüğü ve demokrasiyi kadınlar getirecek. HDP bütün zorlukları göğüsleyebilecek bir partidir. HDP kadınların öncülüğünde bir partidir. Kadınların öncülük ettiği HDP, barışı getirecek partidir. Kadınların öncü olduğu partimiz her türlü tartışmayı aşacak düzeydedir. Biz kadınlar olarak HDP'yi ileriye taşıyacağız.”

Konca’nın konuşması ardından tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın kadın konferansları için gönderdiği mesajları okundu.

Toplantı basına kapalı olarak devam etti.

ANKARA

Tüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen Ankara'daki konferansa ise, çok sayıda Parti Meclisi (PM) üyesi kadınlar ile HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir katıldı. Konferans salonuna, “Faşizme dur diyoruz örgütlenerek özgürlüğe gidiyoruz” pankartının yanı sıra tutuklu milletvekilleri ve belediye eşbaşkanlarının fotoğrafları asıldı.

Saygı duruşunun ardından konuşan Dilan Dirayet Taşdemir, gelişen savaş konsepti ve faşizm uygulamalarına karşı nasıl bir yol izleyeceklerini tartıştıklarını belirterek, "Yine HDP’nin kadın partisi olma iddiasını nasıl devam ettireceğiz şeklinde tartışmalarla yeni dönemde bir çıkışa vesile yapacağız” dedi.

Taşdemir, konuşmasının devamında şöyle dedi: “Bizler yıllardır tekçi, cinsiyetçi ve milliyetçi kadın karşıtı politikalara karşı mücadele ediyoruz. Bu mücadelenin gelişmesinde katkısı olan binlerce kadın var. Öncelikle, zindanda, sokakta, fabrikada bizi bir araya getiren ve bize birlikte olma azmi veren kadınları da selamlıyorum. Özellikle son iki yıldır partimize yönelik ciddi bir saldırı ile karşı karşıyayız. Bu politikaların amacı siyasetten tasfiye etmektir. Bu politikalar karşısında direnen teslim olmayan başta kadın ve emekçiler olmak üzere sol sosyalist bileşenlerimiz iktidarın hedefine gelmiş durumda. Bunu dönem dönem özel savaş politikalarıyla yapıyorlar. Son 2 yıldır 5 bine yakın arkadaşımız gözaltına alındı, tutuklandı. Yine kadın kazanımlarını örgütlemeye çalışan belediyelere saldırılar oldu. Belediye eşbaşkanları tutuklandı. Bizler bu saldırılar karşısında yapılmak istenenin AKP tipi bir diktatörlük olduğunu biliyoruz.

Ekin Wan şahsında kadınların bedeni teşhir edildi. Kadın mücadelesine yönelik ciddi saldırılarla karşı karşıya kaldık. Gün geçtikçe kadın karşıtı politikalar gelişiyor. Tecavüz yasasından tutalım da müftülük yasasına ve boşanma komisyonuna kadar AKP’nin nasıl bir cehennem yaratmak istediğini biliyoruz. Kadın mücadelesinden kadın direnişinden duydukları büyük korkuyla saldırıyorlar. Rojava deneyiminde gördüğümüz gibi bu özgürlük mücadelesini oluşturan kadın öncülüğüdür. Bizler bu korku ve karanlık sisteme karşı bir kez daha örgütlenerek ve yan yana durarak cevap olabiliriz. Hiç kimsenin sokağa çıkmadığı zamanlarda kadınlar 25 Kasım ve 8 Mart’ta alanları doldurdu. Güçlü bir çıkış yapmak adına bu konferansları düzenliyoruz. Kadın mücadelesi ciddi bir direnci yansıtıyor. Bu mücadele HDP olarak bizlere belirli bir ivme de yarattı.

Anayasasını bile tanımayan, bütün farklıklara karşı şiddet baskı ve paramiliter güçlerle ayakta duran bir iktidar var karşımızda. Ama bizler tüm farklılıklarımızla deneyimlerimizle birlikte yan yana durmaya devam edeceğiz. Biz gücümüzü hakların haklı mücadelesinden alıyoruz. Bu faşizan iktidar karşısında bizler kazanacağız. Yeter ki kendimize güvenelim.”

Tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın okunan mesajlarının ardından konferans basına kapalı olarak devam etti.