Zagros gerillaları 15 Ağustos’u kutladı

Gerilla birlikleri Zagros dağlarında 15 Ağustos’un 34’üncü yıldönümünü kutladı.

15 Ağustos’un 34’üncü yıl dönümünde Zagros dağlarında sıcak çatışmaların ve yoğun bir savaşın yaşandığı bir süreçteyiz. TC devletinin Zap’ta püskürtüldüğü bir dönemde Avaşin’e giderken yolumuz bir gerilla birliğiyle kesişiyor.

Yoğun hava saldırılarının yapıldığı böyle bir günde bir araya gelen gerilla birlikleri 15 Ağustos’u kutluyordu. Bir araya gelen gerillalar, önce resmi bir tören yaptı, daha sonra da 15 Ağustos’u kutlamaya başladı.

Bugünün diğer günlerden farklı bir gün olduğu, gerillaların heyecanı ve coşkusunda hissediliyordu.

‘AMED ZİNDANINDA YANKILANAN DİRENİŞ, KÜRDİSTAN DAĞLARINA TAŞINMIŞTIR’

Bunu öğrenmek için beni çok sıcak ve coşkuyla karşılayan gerilla Kemal Botan’ a kameramı yönelttiğimde bugünü şu ifadelerle anlattı: “15 Ağustos’un 34. yıl dönümüne giriyoruz. Türk devleti O dönemlerde Kürdistan’da özellikle de Amed zindanlarında ideolojik bir savaş yürütülüyordu. Kürtlük o zindanlarda yok edilmek istendi.

Kemal Pir, Hayri Durmuş ve Mazlum Doğan yoldaşların öncülüğünde büyük tarihi bir direniş sergilendi. Amed zindanlarında yankılanan bu direniş 15 Ağustos’la birlikte Kürdistan dağlarına taşımıştır. 15 Ağustos Kürt halkı ve özgürlük hareketimiz için yeniden doğuş imkanı yarattı ve tüm dünya güçlerine ispatladı ki Kürt halkı bitmemiştir ve bitirilemez.

Türk devleti “Birkaç çapulcudurlar onları 24 saatte bitireceğiz’’ dediler. Ama gelin görün ki 34 yıldır bu tarihi direniş halen devam ediyor. Bir kurşunla başlayan bu direniş bugün Kürdistan dağlarında milyonları bulmuştur.

Egîd yoldaş öncülüğünde bize bırakılan bu miras şunu gösterdi, doğru bir gerillacılık; ilkelerine bağlı, Önder Apo’nun ideolojisi ve felsefesine bağlı olandır. Bu ilkelerle hareket edildiği taktirde kimsenin hayal edemeyeceği adımlar atılır. Bugün binlerce gerilla mücadeleyi Egîd yoldaşın bıraktığı izden yürütüyor.

Egîd yoldaşın çizgisi hiçbir ordunun, gerilla gücü karşısında duramayacağını kanıtladı. Hele de TC ordusu, gerilla gücü karşısında hiç duramaz. Mutlaka kazanacağız.”

Kemal Botan’la konuşurken kutlamalar büyük bir coşkuyla gerillaların okuduğu şiirler, türküler ve halaylarla devam ediyor.

Kutlamaların arasında çıkarak yanıma gelen gerilla Agır Arnos, “kameranı kapatma ben de birkaç şey söylemek istiyorum” diyerek, şunları ifade ediyor: “15 Ağustos bizim için çok önemli bir gün. Bu örgütün her militanı Egîd yoldaş gibi mücadeleyi yükseltmek ve onun yarattığı değerlere sahiplenme arzusu ve isteği içindedir.

Bu istek, bu arzu ve bu sahiplenme biçimi olduğu sürece düşman Kürdistan dağlarında yenilmeye mahkumdur. Düşman gerilla karşısında çaresiz kalmaktadır” diyen Arnos, sıcak bir gülümsemenin ardında türküler eşliğinde oynanan uzun bir gerilla halayına katılarak, yarıda bıraktığı kutlamaya devam ediyor.

‘KÜRTLER VE KÜRTDİSTAN ÜZERİNDE KARANLIK GÜNLER BEKLENMİŞ’

Gerillaların coşkusuna ve heyecanına kapılarak, ben de büyük bir coşkuyla çekilen gerilla halayına katıldım. Sağ kolumda Cahit Ferzad adında bir gerilla vardı. Halayda bile gerillalarla sohbet etmek istiyordum. Bunu fark eden gerilla Ferzad, gel konuşalım diyerek, beni şırıl şırıl akan bir pınarın başına götürdü. Su çok soğuktu. Ben halayda döktüğüm terleri yıkarken, o iki avucuyla avuçladığı suyu büyük bir iştahla içiyordu.

Daha sonra bende, her içtiğim bir avuç suyu sanki yeniden doğmuşum diyerek kendi kendime mırıldanırken bana bakarak konuşmaya başladı.

“Kürt ve Ortadoğu halkları 15 Ağustos’ta yeniden doğmuştur” diyerek, devamında şunları dile getirdi: “15 Ağustos bizler ve halkımız için yeniden doğmadır. Kürt ve Kürdistan tarihinde düşman Kürtler üzerine sürekli imha ve inkar politikalarıyla soykırımlar ve katliamlar yapmıştır. Ağrı direnişinden sonra bilindiği gibi mezarlık yapılmıştı ve bu Kürdistan’ın mezarıdır, denildi. ‘Hayali Kürdistan burada meftundur’ denilerek Kürt ve Kürdistan üzerine karanlık günler beklemişti. Zihinsel açıdan Kürt ihanete doğru gidiyordu. Varlığını inkar ediyordu. Düşman Kürdü bu seviyeye getirmişti. Böyle bir dönemde ilk kurşun sıkıldı. Bu kurşun Kürde uygulanan imha ve inkar politikalarına karşı sıkılan kurşundur. Kürde dayatılan zihniyete karşı sıkılmıştır ilk kurşun. Bu ilk kurşun 34 yıldır yürütülen mücadelenin temelidir. Bu kurşun aynı zamanda tüm Ortadoğu halkının umudu olmuştur.”

‘ÖZGÜR OLANA DEK MÜCADELEYE DEVAM’

Yanımıza doğru gelen bir başka gerilla da her halinden belliydi ki oda halaydan nasibini almış, terlemiş ve susamıştı. Su içmek için soğuk pınara doğru yürüyen gerilla Dılgêş Serhed’ı. 15 Ağustos’u sorduğum Serhed da şunları söyledi: “15 Ağustos başta Kürt halkı ve tüm ezilmiş hakların yeniden doğuş bayramıdır. 15 Ağustos Kürt ve Kürdistan’ın inkarına karşı yürütülen devrimci bir savaştır. Bugün halen içimizde yaşıyor ve yaşayacaktır. İlk kurşunla başlayan devrimci savaş Kürt ve Kürdistan halkların özgür olana dek devam edecektir.”

Dılgêş Serhed’la yaptığımız kısa sohbetten sonra devam eden kutlamalara katıldık.