Kanser tedavisinde tek başına ‘alternatif tıp yöntemleri’ riskli

Birçok kanser hastasının iyileşme imkanı bulunmasına rağmen doktorların önerdiği konvansiyonel tedaviler yerine ‘alternatif’ yöntemlere itibar etmesinin ‘riskli’ olduğu anlaşılıyor.

Yale Üniversitesi uzmanları araştırmaları için göğüs, akciğer, kolon, rektum ve prostat gibi kanser türlerine yakalanmış bireylerin verileri incelenerek, konvansiyonel ve alternatif tıp yöntemlerinin sonuçları değerlendirildi.

Journal of the National Cancer Institute adlı dergide yayınlanan araştırma kapsamında hastalığı henüz kanserin köken aldığı organdan bir diğerine sıçraması olarak bilinen ‘metastaz’ aşamasına gelmemiş bireylerin verileri incelendi.

KİMİ TÜRLERDE ÖLÜM RİSKİ 4-5 KAT DAHA FAZLA

Yapılan çalışmaya göre, birçok kanser hastasının iyileşme imkanı bulunmasına rağmen doktorların önerdiği konvansiyonel tedaviler yerine ‘alternatif’ yöntemlere itibar etmesinin ‘riskli’ olduğu anlaşılıyor.

Yale Üniversitesi’nin çalışmasına göre, kanser hastalarının teşhis konulduktan sonraki yaşama süreleri, konvansiyonel tedavi ile alternatif tedavi görenler arasında farklılık gösteriyor.

Konvansiyonel tedavi yöntemlerini kabul eden hastalarda teşhisten 7 yıl sonrasına kadar yaşama ihtimali yüzde 75’lerde iken, ‘alternatif’ denilen yöntemlerde bu oran yüzde 50’lerde kalıyor.

HER KANSER TÜRÜNDE ALTERNATİF TEDAVİ OLMUYOR

Araştırmanın ortaya çıkardığı bir diğer sonuç ise, daha çok ilaç veya konvansiyonel tedavi yöntemleriyle iyileşme şansı yüksek olan kanser türlerinin olduğu gerçeği. Örneğin göğüs kanserinde alternatif tedaviye başvurulması halinde ölüm riski 5 kat daha fazla iken, kolorektal kanserde bu oran 4 kat daha fazla.

Akciğer kanserinde ise alternatif tıpla yetinilmesi halinde ölme riskinin 2 kat daha fazla olduğu görülüyor.

Özellikle göğüs ve kolorektal kanser türlerinin çok daha agresif olmaları nedeniyle konvansiyonel tıp yöntemleriyle iyileşme ihtimali çok daha yüksek.

‘ALTERNATİF’ DEĞİL ‘EK’ TEDAVİLER OLABİLİR

Araştırmaya ilişkin yapılan değerlendirmelerde, ameliyat, ilaç alma, radyo veya kemoterapi gibi konvansiyonel tedavi yöntemlerinin tümüyle dışlanmasının tehlikeli olabileceği savunuluyor.

‘Alternatif tıp’ olarak sunulan birçok tedavi yönteminin agresif kanser türlerine karşı etkisinin sınırlı olabileceği belirtiliyor. Ayrıca ‘alternatif’ terimi yerine diğer metotların ‘ek tedavi’ olarak tercih edilmesi de mümkün.

Araştırmada yapılan değerlendirmelerde, birçok hastanın alternatif yöntemlerden de yararlanma kaydıyla konvansiyonel tedavileri kabul ettiğine dikkat çekiliyor. Bundan dolayı da ‘alternatif tıp’ yöntemlerinin vücuda yan etkileri daha ağır olan ama etkisi daha güçlü olan konvansiyonel tedavilere ek olarak seçilebileceği de belirtiliyor.