HDP'li Üstün: Hasankeyf'i direnerek kurtarabiliriz

Hasankeyf'i kurtarmanın yolunun direnişten geçtiğine dikkat çeken HDP MYK Üyesi Üstün, "AKP'den talebimiz yok, biz inşa edeceğiz" vurgusunda bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi, Ekoloji Komisyonu Sözcüsü Beyza Üstün, AKP'nin Hasankeyf'i yok etme politikasına ilişkin bugün açıklama yaptı.

Yazılı açıklamada, HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan'ın kendini zincirleyerek yaptığı eyleme dikkat çekilerek, "Aslan, Hasankeyf’e sahip çıkışıyla vekaletini aldığı seçmenlerin sesi olmuştur. Ekolojistlerin, yaşam-doğa-kültür savunucularının ortak sesini Hasankeyf’ten duyurmuştur. OHAL koşullarını sermayeye müjde olarak sunanlara, her türlü hukuksuzluğu OHAL kılıfıyla meşrulaştıranlara verilecek cevabın itiraz ve direnme hakkı olduğunu göstermiştir" denildi.

'SÖMÜRGECİLİK DİRENİŞLE YENİLECEK'

Üstün, açıklamasında şu ifadelere de yer verdi:

"HDP olarak, bulunduğumuz her alanda doğaya, emeğe, tarihe, hafızaya, kültüre dönük tüm yıkımlara ve saldırılara karşı durmaya devam edeceğiz. Hasankeyf’i ve doğal yaşam alanlarını korumak her birimizin sorumluluğudur. Sömürgecilik, bu coğrafyada direnenlerin haklı mücadelesiyle yenilecektir.

Hasankeyf’i savunmanın yolu; bulunduğumuz alanlarda kentsel dönüşüm adı altındaki yıkımlara, Dersim’den Ege’ye sermaye-devlet işbirliğiyle gerçekleşen orman yangınlarına, mülksüzleştirmeye, acele kamulaştırmalara, kültürel varlıkların talanına/katledilmesine itirazın yükseltilmesinden geçer.

AKP iktidarı, kendi 'beton' tahayyülü doğrultusunda kentler inşa ediyor; kentleri, kültürel ve doğal varlıkları şirketlerin sermaye birikimine sunmaya devam ediyor.

'TÜM CANLILAR TEHDİT ALTINDA'

Bütün yıkım ve katliamları, AKP’li siyasetçilerin TV ekranlarında ilan ettikleri 'yeni bir devlet kuruyoruz' sözlerinden bağımsız ele almak ve bu durumu sadece vasat aklın ürünü olarak görmek yetersizdir. Kendi yarattıkları tarihe gönderme yapmayan, bu tahayyülü hatırlatmayan, pekiştirmeyen, benimsetmeyen her türlü kalıntıya tahammülsüzler.

Halklar hafızasızlaştırılıyor. Kentler ve doğal alanlar neoliberal akıl tarafından kuşatılıyor. Belleklerimizden ezilenlerin, halkların, kadınların yazdığı tarih tamamıyla silinmek isteniyor. Doğaya, doğal varlıklara, kültürel miraslara açılan ilan edilmemiş savaşın sonuçları; tüm canlıların yaşamını tehdit ediyor, etkiliyor.

'TALEP ETMİYORUZ, İNŞA EDECEĞİZ'

Bizler, ekolojik-demokratik toplum hedefini geliştirmek için mücadelemizi büyütmeye kararlıyız. Bulunduğumuz her alanda bu sesi yükseltiyoruz. Canlılara savaş açmış, IŞİD’in Palmira’da yaptığı barbarlığı Hasankeyf’te ortaya koymuş zihniyetten bir şey talep etmiyoruz. Savaş ve yıkım müdahalelerine son vermek; yaşamı, doğayı, kültürü ve tarihi korumak için mücadele ediyor, her yeri talan etmek isteyenlerin karşısında duruyoruz.

Ekolojik toplum için demokrasiyi hep beraber inşa ediyoruz."