HPG Soro Gabar'ı saygıyla andı

Şehit Soro Gabar’ı (Vedat Ötün) saygıyla anan HPG, “Bu kahraman şehitlerimiz şahsında bir kez daha özgürlük mücadelemizi büyütme, mutlaka zafere ulaştırma, şehitlerimizin amaçlarını başarma ve anılarını her daim yaşatma sözümüzü yineliyoruz” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi açıklaması şöyle:

"Soro Gabar yoldaşımız, Kendal Alan (Metin Akgül) ve Serdem Reşit (Muhammed Yıldız) yoldaşlarımızla beraber özel bir birim olarak görevleri başındayken gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşmıştır. Başta Soro Gabar yoldaşımızın çok asil ve yurtsever ailesine, yurtsever Botan halkına ve tüm Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz. Bu kahraman şehitlerimiz şahsında bir kez daha özgürlük mücadelemizi büyütme, mutlaka zafere ulaştırma, şehitlerimizin amaçlarını başarma ve anılarını her daim yaşatma sözümüzü yineliyoruz.

Şehadete ulaşan Soro Gabar yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Soro Gabar
Adı Soyadı: Vedat Ötün
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Emine – Hamit
Şehadet Tarihi ve Yeri: 31 Temmuz 2019 / Medya Savunma Alanları

 

Botan alanı Apocu hareketin gerilla mücadelesini başlattığı ilk alanlardan biridir. Botan’ın gerilla ile buluşmasının ve bu alanların gerilla mücadelesine açılmasının geri döndürülemez bir tarihi akışa yol açacağını bilen Türk devleti, Apocu hareketin Botan’a girişini engellemek için elinden gelen her türlü saldırı ve provokasyonu yapmıştır. Yine de buna engel olamamış ve Apocu hareket sel olup Botan’a akmış, Botan’da filizlenen köklü yurtseverlik dallanıp budaklanarak ülkemiz Kurdistan’ın her yerine yayılmıştır.

Botan’da gerillacılığı başlatan, Apocu hareketi ve mücadelesini adım adım örgütleyen ölümsüz büyük komutanımız Egîd (Mahsum Korkmaz) yoldaş olmuştur. Egîd yoldaşın Botan’da ilk örgütlediği bölgelerden biri de Besta’dır. Botan coğrafyasının ortasında yer alan Besta bölgesi, sık ağaçları, sınırsız pınarları, gerillacılık için uygun mevsimsel koşullara sahip olması, kışlarının yumuşak geçmesi, bahar mevsiminin erken gelmesi, arazisinin çok fazla girinti ve çıkıntıya sahip detaylı bir arazi olması gibi özelliklerle gerillacılık için en elverişli yerlerden biri olmuştur. Besta’nın Cudî üzerinden ovalara, Gabar üzerinden Mêrdîn’e, Herekol üzerinden Garzan’a, Kêla Memê üzerinden Heftanîn’e ve Katolar üzerinden de zozanlara açılması onu merkezi bir konum haline getirmiştir. Besta’nın bu konumunu erkenden fark eden Apocu hareket, Besta’yı gerillacılığın geliştirileceği temel bir üs olarak seçmiştir. Komutan Egîd bu yüzden Besta bölgesindeki halkımızı bizzat kendisi örgütleyerek, tek tek konuşarak, varlık ve özgürlük mücadelemizi anlatarak, sözü, duruşu ve heybetiyle Botanlıların gönlünü kazanmış, Apocu hareketin sadık taraftarları haline getirmiştir.

Komutan Egîd’in Besta’da örgütlediği ilk köy de Besta’nın ortasında yer alan Xirbikê Bestê köyü olmuştur. Mêrgûmar Tepesi’nin hemen yamacında kurulan Xirbikê Bestê köyü Komutan Egîd ve yoldaşlarına kucak açmış, erkenden yurtseverleşmiş, her türlü yardımı yapmış, çok büyük fedakarlık örneği göstererek en değerli evlatlarını Apocu harekete katmıştır. Xirbikê Bestê köyü bu anlamda Besta ve Botan’da yurtseverliğin öncülüğünü yapan köylerden biri olmuştur. Xirbikê Bestê’li birçok arkadaş özgürlük mücadelesi saflarında amansızca mücadele etmiş, büyük kahramanlık örnekleri sergilemiş, mücadele tarihimize adlarını büyük yiğitler olarak yazdırmış ve asla unutulmayacak izler bırakmışlardır. Xirbikê Bestê köyü Kurdistan’daki birçok yurtsever köy gibi soykırımcı Türk devletinin gazabına uğramış, yakılıp yıkılarak viran edilmiş, köylüler öz yurtlarından sürülmüşlerdir. Ancak Xirbikê Bestêliler bunu asla kabul etmemiş, öz yurtlarından uzaklaşmamış, Şirnex’e yerleşmiş ve yurtseverlik mücadelelerini devam ettirmişlerdir.

Soro Gabar yoldaşımız böylesine tarihsel geçmişe sahip bir toplumun ferdi olarak Şirnex’te dünyaya gelmiştir. Yurtsever bir ailede, Kürt toplumunun köklü kültürü ve bilinciyle büyümüştür. Botan dağlarındaki yiğit gerillaların kahramanlık öykülerinin Şirnex’teki yankılarını dinleyerek, öğrenerek ve devlet zulmüne bizzat tanıklık ederek yetişmiştir. Babası 2005 yılında milislik yapıp Kurdistan Özgürlük Gerillası’na büyük bir fedakarlıkla yardım ederken Türk devleti tarafından tutuklanıp zindana konulmuştur. Bir yandan devlet baskısı, bir yandan da ekonomik zorluklarla büyüyen Soro yoldaşımız ve ailesi her türlü zorluğu göze almış, bedel vermiş, ancak yurtseverlik duruşlarından asla taviz vermemiştir. Ailesine, çevresine ve Kurdistan halkına soykırımcı Türk devletinin yaşattığı zulümleri gören Soro yoldaşımız, bunların intikamını almak üzere 2011 yılında Besta’da gerilla saflarına katılmıştır.

Besta, Metîna ve Heftanîn alanlarında gerillacılık yapan Soro yoldaşımız, erkenden gerilla tecrübesi edinmiştir. Profesyonel bir gerilla olmak için askeri akademide uzmanlık eğitimi almış ve eğitim sürecini başarıyla tamamlamıştır. El Kaide artığı faşist çetelerin halkımıza saldırmasıyla birlikte Soro yoldaşımız da mücadele etmek için Rojava’ya geçmiştir. Beş yıl boyunca başta El Nusra ve DAİŞ olmak üzere birçok alanda çetelere karşı savaşmış, önemli başarılar elde etmiştir. Soro yoldaşımız sıra dışı yüksek cesaretiyle onlarca saldırı eylemine katılmış, DAİŞ’e karşı mücadelede büyük kazanımların elde edilmesinde rol sahibi olmuştur. Sıra dışı cesareti sayesinde en zor anlarda büyük çıkışlar yapmayı ve taktik zekasıyla düşmanı yenmeyi başarabilmiştir. Araç kullanmayı fazla bilmemesine rağmen bir seferinde kuşatmaya giren arkadaşlara ulaşıp kurtarabilmek için zırhlı bir araca binerek düşman çemberini yarmış ve arkadaşlara ulaşmayı başarmıştır. Halkını ve yoldaşlarını her şeyin üstünde tutan Soro yoldaş, kutsal değerleri korumak için her türlü fedakarlığı sergileyebilen cesur ve fedai bir yoldaşımızdı.

Soro yoldaşımızın gerillaya katılmasından sonra kız kardeşi ve 3 erkek kardeşi daha parti saflarına katılmıştır. Soylu ve yurtsever bir aileden gelen yoldaşlarımız birbirini takip ederek halkımızın özgürlük mücadelesinde savaşmayı görev bilerek hareket etmişlerdir. Halkına, ülkesine ve özgürlüğüne tutkuyla bağlı olan bu yoldaşlarımız her yerde büyük bir cesaret ve fedakarlıkla mücadele etmiştir. Soro yoldaşımızın kardeşi Botan Besta (Sedîq Ötün) yoldaşımız 2014 yılında DAİŞ faşizminin Türk devletinin desteğiyle Kobanê’ye saldırması karşısında büyük bir seferberlik ruhuyla hareket ederek Kobanê Direnişi’ne katılmıştır. Kobanê Direnişi’nin halkımız için büyük bir zafere dönüşmesinin ve DAİŞ’in bitişinin başlangıcı haline gelmesinin büyük savaşçılarından biri olarak direnişte yer almış, kahramanca savaşarak şehadete ulaşmıştır. Devran Soro (Kadir Ötün) yoldaşımız ise, Türk devletinin ‘’Çöktürme Planı’’ temelinde soykırım uygulamak üzere şehir merkezlerine saldırdığı bir süreçte halkını ve doğduğu toprakları korumak üzere direnişe geçmiştir. Şirnex Özyönetim Direnişi’nin öncü fedailerinden olan Devran yoldaşımız, Şirnex YPS’nin oluşumunda yer almış, çok büyük emekler vermiş, yüksek cesareti ve fedai duruşuyla bu direniş sürecinde kahramanca savaşmıştır. Devran Soro yoldaşımız bu direniş sürecinde şehadete ulaşmıştır.

Soro Gabar yoldaşımız, her iki kardeşinin şehadete ulaşmasıyla daha fazla sorumluluk üstlenmiş, şehitlerin amaçlarını başarmak ve intikamlarını almak için daha güçlü mücadele yürütmüştür. Bulunduğu her çalışmada emekçi kişiliği, samimi yoldaşlığı, ölçülü duruşu, yüksek cesareti ve askeri yoğunlaşmasıyla tüm yoldaşlarına emsal teşkil eden örnek bir komutan olmuştur. Soro yoldaşımız kişiliğinde barındırdığı Apocu militanlık meziyetleriyle öne çıkmış, yüksek güven ve dikkat gerektiren önemli parti görevlerini üstlenmiştir. Üstlendiği tüm görevleri başarıyla yerine getirmesini bilmiştir. Soro Gabar yoldaşımız Kendal Alan (Metin Akgül) ve Serdem Reşit (Muhammed Yıldız) yoldaşlarımızla beraber özel bir birim olarak görevleri başındayken gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşmıştır.

Botan, Devran ve Soro yoldaşlarımız ülkemiz ve halkımızın özgürlüğü için korkusuzca ve fedaice mücadele ederek şehadete ulaşan üç kardeş olarak adlarını mücadele tarihimize yazdılar. Besta’nın yiğitlik sembolü olan bu yoldaşlarımız, Botan halkının güçlü yurtseverliğinin ve yetiştirdiği asil evlatların en güzide örnekleri olmuştur. Bir kez daha böylesine yiğit evlatlar yetiştiren değerli yurtsever ailemize, Botan halkına ve tüm Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz."