Hakkari’ye bağlı Oğlu (Talê) köyünde köylülere yönelik Heron saldırısına ilişkin incelemelerde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Bedia Özgökçe Ertan, Nihat Akdoğan ve Lezgin Botan ile HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Zahide Besi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Hakkari il binasında düzenledikleri basın toplantısıyla ön raporunu açıkladı.

‘YEREL BASIN SİVİL OLDUKLARINI ORTAYA ÇIKARDI’

HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, olayın saptırılmak istendiğini ve sivillerin başından itibaren “örgüt üyesi” ilan edildiğini belirterek, saldırıya uğrayanların Oğul köyünden olduklarını söyledi. Heron saldırısı ardından İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada “4 örgüt üyesinin etkisiz hale getirildiği” yönünde olduğunu ifade eden Özgökçe, bakanlığın köylülere kod isimler verildiğini dile getirdi. Türk medyası tarafından olaya dair “Özel Harekât polisimizin kanı yerde kalmadı, o terörist öldürüldü” başlıklı haberlere tepki gösteren Özgökçe, “Yerel basın saldırıya uğrayanların sivil olduğunu ortaya çıkardı” dedi.

‘MEHMET TEMEL 3 ÇOCUK BABASIDIR’

Kentin abluka altında olduğuna işaret eden Özgökçe, şunları söyledi: “Bu ülkede ne yasama, ne yürütme, nede yargı kaldı. Hepsinin görev alanı birbirine karımış. Bir tek kişinin talimatı ile neler yapılmaktadır. Bu olayda yaşamını yitiren yurttaşımız sivil ve 3 çocuk babası Mehmet Temel. Yaralanalar İbrahim Sak, İsmail Aydın ve Musa Tarhan yine bu kentte yaşayan ve o köyde mülk sahibi ve toplum tarafında tanınan sivil yurttaşlardır” diye konuştu.

‘İHA’NIN KULLANIM ŞEKLİ SAVAŞ SUÇUDUR’

Olayın yaşandığı bölgede herhangi bir yasak kararı olmadığını hatırlatan Özgökçe, silahlı insansız hava aracının kullanım şeklinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirterek, “Silahlı insansız hava aracının bu şekilde kullanılması savaş suçu kapsamındadır. Cenevre Konvansiyonu’na göre de suçtur” şeklinde konuştu.

‘CENAZE ARACI VERİLMEDİ, CAMİ KAPATILDI, TABUT VERİLMEDİ’

Özgökçe, saldırıda yaşamını yitiren Mehmet Temel’in cenazesinin defnedilmesi için Hakkari Belediyesi kayyumu tarafından cenaze aracı verilmediğini ve cenazenin camiye alınmadığını belirterek, şunları söyledi: “İnsanların dini değerleri ile bu kadar pervasızca oynanmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Camiler herkese açıktır ve bu inancı taşıyan herkesin buna saygı duyması gerekiyor. Ölüm ile birlikte hüküm kalkar, maalesef hükümet bu konuda da din tacirliği yapmaktadır. Cenaze aracı verilmedi, cami kapatıldı, tabut verilmedi. Ayrıca Mehmet Temel’in annesinin defin sırasında oğlunun acısını yaşamak için attığı çığlıklar dahi susturulmak istenmiştir. 4 zırhlı araç eşliğinde sürekli uyarılarak cenazemizi defnettik.”

‘ŞİKAYETÇİ OLMALARI ENGELLENDİ’

Saldırı sonucunda yaralanan ve hastaneye başvuran köylülerin polis tarafından darp edildiğini ve darp edilenlerin rapor almak için gittiği hastanenin kapılarının kendilerine kapatıldığını kaydeden Özgökçe, köylülerin sorumlular hakkında şikayetçi olmasının engellendiğini aktardı. Saldırı ardından hastanaye giden köylülerin de saldırıya uğradığını dile getiren Özgökçe şunları anlattı: “Kadınlar yerlerde sürüklenmiş, insanlara plastik mermiler ile yaralanmıştır. Yaralanan yurttaşların almak istediği raporlar verilmemiştir. Adli mercilere gitmeleri engellenmiştir. Hastanenin abluka altına alınması ve yaşanan gelişmelerin saklanma isteğidir. Burada devletin yaptıklarını örtbas etme girişimidir.”

‘VALİ HÜKÜM VERMİŞ’

Valilik açıklamasına dikkat çeken Özgökçe, devamla şunları söyledi: “Valiliğin açıklamasında sivil yurttaşları işbirlikçi ilan etti ve kendisini yargının yerine koydu. Daha ortada bir şey yokken siviller işbirlikçi ilan edildi. Muhtemelen haklarında açılacak dosyalarla tutuklanacaklardır. Yaralıların kelepçeli bir şekilde orada tutulduğunu öğrendik. İbrahim Sak’ın yaralı bir şekilde emniyete ifade işlemleri için götürüldüğünü öğrendik. Yaralıları hastaneye kaldıranlarda gözaltına alındı.”

‘BÜYÜK BİR SUÇ İŞLENDİ’

Olayı araştırmak üzere HDP tarafından komisyon belirleneceği bilgisini veren Özgökçe, “Büyük bir suç işlendi. Bu suçlular yargı önünde hesap verinceye kadar peşini bırakmayacağız. Yaralıların akıbeti hakkında bir bilgimiz yok. Tedavilerinin nasıl yapıldığını bilmiyoruz. Çünkü aileler dahi kimse ile görüştürülmüyorlar. Bu konuda bütün doktorları da ahlaki bir şekilde görevlerini yapmaya davet ediyoruz.”

İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINI HAKKARİ’YE DAVET ETTİ

İnsan hakları savunucularına seslenen Özgökçe, “Lütfen görevinizi yapın Hakkari’ye gelin. Yaşanan bu zulme sesiz kalmayın. Artık hiç kimsenin kendisini güvende hissetmediği bu ortamda, çocuklarımızın güvenle sokağa çıkabildikleri, bayramları yaşayabildikleri güne kadar biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Temel insani değerlerden başka bir talebimiz yok. Bu zulüm bu topraklardan çekip gidecek. Buna inanıyoruz” çağrısında bulundu.

Köyde incelemelerde bulunan heyet, önümüzdeki günlerde Heron saldırısına ilişkin detaylı raporunu açıklayacak.