'Türk devleti Kürtleri parçalayıp çatıştırmak istiyor'

Güney Kürdistanlı aydın ve siyasetçiler, “Bölge hükümeti Türk devletine değil, PKK’ye destek vermelidir” dedi.

Güney Kürdistanlı aydın ve siyasetçiler, “Bölge hükümeti Türk devletine değil, PKK’ye destek vermelidir” dedi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’nun Güney Kürdistan’a yaptığı ziyarette, PKK’ye karşı mücadelede federal bölgenin kendilerine destek vermesi talebine, Güney Kürdistanlı aydın ve siyasetçiler “Türk devleti Kürtleri parçalayıp çatıştırmak istiyor” diyerek, tepki gösterdi.

Türk devletinin Kürt sorununu demokratik yöntemlerle çözmesi gerektiğini belirten aydın ve siyasetçiler, “Türk devleti Kürtlerin iç işlerine karışmaktan vaz geçmelidir” şeklinde konuştu.

YAPILAN AKP-KDP GÖRÜŞMESİDİR, RESMİ DEĞİLDİR

Sinirlioğlu’nun Güney Kürdistan temaslarını değerlendiren aydın-yazar Aziz Rauf, “Türk devleti kendi çıkarları için Kürtlerde iç çatışma yaratmak istiyor” dedi. Hewler’de yapılan görüşmelerin de hiçbir resmiyetinin olmadığını söyleyen Rauf, görüşmelerin iki parti hatta AKP ile bir aile arasında yapıldığını ifade etti.

Türkiye Dışişleri Bakanı ile KDP yetkilileri arasındaki görüşmeleri olağan görüşmeler olarak görmediğini vurgulayan Rauf şöyle konuştu: “Bir kere yapılan görüşmeler hükümetler arası değildir. Bir partiyle yapılmıştır ve resmi olarak hükümeti bağlamaz. Dolayısıyla bu görüşmelere AKP-KDP görüşmesi demek daha doğrudur. Hatta AKP ile Barzani ailesi arasındaki görüşme demek de belki daha gerçekçi olacaktır.”

Mevcut durumda Kürdistan'da bölge hükümeti adına bir oluşumdan da söz edilemeyeceğine dikkat çeken Rauf “İşleyen bir parlamento yok. Dolayısıyla bölge adına anlaşmalar yapacak, kararlar alacak bir hükümetten, parlamentodan ziyade çözülemeyen ciddi bir siyasi krizden, siyaseten önemli bir tıkanmadan söz etmek daha doğru olur. Görüşmeler bir parti yapıyor ve bu da tümüyle Kürtlerin çıkarlarına aykırı ilişkiler kuruyor, Kürtlerin çıkarlarına zarar veriyor. Şu anda var olan hükümeti elinde bulunduranlar açıktan PKK karşıtlığı, düşmanlığı yapıyorlar. O açıdan Kürtlerin Rojava kazanımlarına içten kin besleyen, düşmanlık yapan bir iç güç var” dedi.

TÜRK DEVLETİ KÜRTLERİ ÇATIŞTIRAK İSTİYOR

Hiwa Seyit Selim ise, “Türk devletinin dün olduğu gibi bugün de Kürtler arasında çatışma çıkarmak istediğini” belirtti.

“Federal bölgede ve tüm Kürtler arasında yaşanan sorunlar da Türk devletinin olumsuz etkisi büyüktür” diyen Selim, Türk devletinin Kürtlere dönük politikalarının aslında çok hesaplı olduğunu da ifade etti.

Sinirlioğlu’nun bölgeye ziyaretinden bir gün önce Güney Kürdistan sınırlarına dönük çok yoğun ve kapsamlı hava saldırıları gerçekleştirildiğini hatırlatan Selim, ardından da Sinirlioğlu’nun Güney Kürdistan'a geldiğini vurguladı.

Yapılan tüm saldırılara rağmen Federal Kürdistan bölge siyasetinden Türk devletine bir tepkinin olmamasını esefle karşıladığını ifade eden Selim şu değerlendirmelerde bulundu: “Türk devletinin politika ve saldırılarını eleştiren dahi olmadı. Bu çok kötü bir durumdur. Türk devleti baştan beri Güney ve Rojava Kürdistan'ın iç işlerine, kaderine müdahale etmeye çalışıyor. Kazanımların sağlanmasını engellemeye çalışıyor. Kendilerini Kürdistan'ın tüm parçalarının sahibi görüyorlar. Kürtlerin Türk devletinin bu siyasetine karşı durmaları gerekir. Türk devleti kendi içindeki sorunları çözmeye bakmalı.

Güney Kürdistan hükümeti Türk devletiyle ekonomik çıkarlarının hesabını yaptığından bu siyasete karşı durmuyor. Dolayısıyla Kürdistan'a müdahalesinde olumsuz rol oynuyor. Tüm siyasi partiler, hükümet Türk devletine tepkilerini ortaya koymuyorlar. Bu kötü bir durumdur. Böyle olunca Türk devleti parçalara ayırıp istediği gibi şekillendireceğini hesaplıyor.”

‘KOMŞULARLA İLİŞKİ PKK DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN OLMAMALI’

Hızbi Zehmetkeşani Kurdistan Parti Meclis üyesi Cemal Hüseyin de görüşmelere tepki göstererek, “Türk devletinin hiçbir Kürdistan parçasının işlerine karışmasını kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Kürtler kendi sorunlarını kendi içlerinde çözmeleri gerektiği, ulusal çıkarlarla birliğe hizmet eden tüm Kürt parti ve örgütlerini sonuna kadar desteklediklerini de kaydeden Hüseyin, “PKK de strateji ve programıyla tamamen Kürt ulusal çıkarlarını savunuyor. Onun için biz bu tür politikalara sonuna kadar destek veririz” dedi.

Tüm komşu ülkelerle, özellikle de Türk devletiyle doğal komşuluk ve ortak çıkarlar temelinde bölge hükümetinin ilişkilenmesinin gayet doğal olduğunu da sözlerine ekleyen Hüseyin, şunları vurguladı: “Ama eğer bu görüşme ve ilişkilenmeler PKK düşmanlığı temelinde olursa biz kabul etmeyiz, çünkü bu çok hayırlı bir ilişkilenme olmaz.

Bölge hükümeti Kürt sorununun Kuzey Kürdistan'da demokratik çözümü konusunda rol oynamalı. Bölge hükümeti Türk devletinin Kürt düşmanlığına hizmet etmemeli. Kürtlerin demokratik özgür geleceğinin yanında yer almalı. Çünkü o verdiği yardım sadece bir partiye değil, tüm Kürt halkının özgür geleceğine zarar veriyor. Bu açıdan Sinirlioğlu’nun ziyareti ve talepleri Kürtlerin çıkarına değildir. Tamamen Kürtler arası parçalılık ve düşmanlaştırmaya dönüktür ve Kürtler kesinlikle bu oyuna gelmemelidir.”

‘ASKERİ VE SİYASİ MÜCADELE PKK’NİN HAKKIDIR’

Komünist Parti Süleymaniye temsilcisi Osman Zindani de söz konusu görüşme ve iki tarafın ilişkilerine dönük yaptığı değerlendirmede, Güney Kürdistan kesinlikle PKK’ye karşı mücadelede Türk devletinin yanında yer alamaması gerektiğini söyledi.

Böyle bir şeyi Güney Kürdistan halkının da kesinlikle kabul etmeyeceğini belirten Zindani, şu değerlendirmelerde bulundu: “Çünkü PKK devrimci ve siyasi bir Kürt örgütüdür. Kürtlerin özgürlüğü için mücadele ediyor. Siyasi, askeri mücadele etmek en doğal hakkıdır. Bu açıdan kesinlikle Güney Kürdistan hükümetinin Türk devletine PKK’ye karşı mücadele de destek vermesini doğru bulmuyoruz. Olması gereken PKK’ye destek vermek gerekir. Türk devletinin Kürt sorununu siyasi ve demokratik yöntemlerle çözmesi için baskı yapmalıdır. Zaten Kürtler seçimlerde en anti demokratik koşullara rağmen siyasal demokratik çözümden yana olduklarını açık bir şekilde ortaya koymuşlardır. Bölge hükümetinin de aynı şekilde bu talebe destek vermesi gerekir.”