Temizöz, 1990’lı yıllardaki Kobanê provasına izin vermediğini öne sürdü

Eskişehir’de görülen JİTEM davasında konuşan sanık JİTEM’ci Cemal Temizöz, 90'lı yıllarda Cizre'nin Kobanê kantonunda yaşananların bir provası olduğunu ama buna izin vermediğini ileri sürdü.

Eskişehir’de görülen JİTEM davasında konuşan sanık JİTEM’ci Cemal Temizöz, 90'lı yıllarda Cizre'nin Kobanê kantonunda yaşananların bir provası olduğunu ama buna izin vermediğini ileri sürerek, "Düşünülmeyenleri yaptım. Kimsenin almadığı sorumluluğu aldım" dedi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde, 1993 ile 1995 yılları arasında 21 kişinin "faili meçhul" cinayet sonucu öldürülmesine ilişkin JİTEM Grup Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak'ın da aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında açılan davanın karar duruşması Eskişehir 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Eskişehir Adliyesi'ndeki polis ablukası dikkat çekerken, Ankara'dan toplu halde Eskişehir'e gelen grup, polis eskortu eşliğinde adliyeye getirildi.
Duruşmaya sanıklar, mağdur aileleri ve avukatlar hazır bulundu. Salona, maktul ailelerinin yanı sıra sanık yakınları da duruşma salonuna alındı.

Müşteki avukatlarından Veysel Vesek, otopsi raporları ve tanık ifadelerinin uygunluğuna dikkat çekerek, "Gizli tanık diye ifade verenler. Gerçek isimleriyle ifade vermişlerdir. Burada gizli tanık yoktur. Onun için iddia makamının gizli tanık beyanı tek başına esas alınamaz tespiti yanlıştır. Çünkü burada yalnızca gizli tanıkların ifadesiyle yürütülen bir dava değil" diye konuştu. 

Müşteki avukatlarından Güray Dağ ise, bu davanın tarihi bir dava olduğunu belirterek, "Buna benzer davalar cezasızlıkla sonuçlandı. İddia makamı, dosyayı iyi incelemeden beraat talebinde bulunuyor. İddia makamı, her ne kadar beraat talebinde bulunsa da, mahkeme heyeti beraat edemez. Başka davalarda onlarca insan sadece gizli tanık ifadeleriyle yıllarca cezaevine atıldı. Aslında devlet aleyhine işlenen suçlarda hukuk askıya alınıyor. Devlet lehine işlenen bir suç varsa eğer devlet kendini korumak için bu davalarda beraat ve zaman aşımını devreye koyuyor" diye konuştu. 

Sıra sanık savunmaları ile birlikte duruşma salonunda tansiyon yükseldi. Sanıklar, savcının mütalaasına katıldıklarını belirterek, "Yüce Türk milleti adına yargının vereceği karara güveniyoruz" dedi. 
Davanın önemli sanıklarından korucubaşı Kamil Atak ise, korucunun görevinin belli olduğunu ve kendisinin görevini yaptığını ileri sürdü. Daha önceki savunmalarında "Konuşursam yer yerinden oynar" dediği hatırlatılan Atak, "Ben o sözü devletim için demedim" demekle yetindi. 

Davanın bir numaralı sanığı Emekli Albay Cemal Temizöz ise, "Bugün Cizre'de ne oluyor ise 90'larda da o oluyordu" dedi. Görev yaptığı yıllarda Cizre'de huzur ve mutluluk sağladığını iddia eden Temizöz, "Bugün dahi girilemeyen Cudi, Sur, Nur mahallerine o gün de girilemiyordu. Ben oraya huzur getirdim. Bir kamyon büyüklüğünde Türk bayrağı altında insanlar yürüdü. Bunu yapmak bugün mümkün mü?" diye sordu. 

Temizöz, Cizre'de görev yaptığı süre boyunca spor faaliyetleri de dahil olmak üzere Cizre halkını sevdiği için pek çok hizmet yaptığını ama bu hizmetlerin yanlış lanse edildiğini savundu. Temizöz, 90'lı yıllarda Cizre'nin Kobanê kantonunda yaşananların bir provası olduğunu ama buna izin vermediğini ve bunun için mücadele ettiğini söyleyerek, "Düşünülmeyenleri yaptım. Kimsenin almadığı sorumluluğu aldım" dedi.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.