Suvar Rakka: Demokratik bir Suriye kuracağız

Suvar Rakka Komutanı ve Demokratik Suriye Meclisi Üyesi Hamza, DSG için "Suriye halklarının ortak-özgür yaşam anlaşması" dedi.

Suvar Rakka Komutanı ve Demokratik Suriye Meclisi Üyesi Hamza, DSG için "Suriye halklarının ortak-özgür yaşam anlaşması" dedi. Hamza, "Halklarımızın özgür geleceğini yaratmak ve tüm çeteleri bu topraklardan söküp atıncaya kadar birlikteliğimiz devam edecek" diyerek, demokratik bir Suriye’yi hedeflediklerini söyledi. Hamza, "Türk devleti halkların özgürlüklerinden korktuğu için Suriye ve Rojava’ya çetelerini gönderiyor" tespitini yaparken, halka ve uluslararası çevrelere destek çağrısında bulundu.

Suvar Rakka Komutanı ve Demokratik Suriye Meclisi Üyesi Ebu Hamza, DSG’nin kurulması ve Suriye gündemine dair sorularımızı yanıtladı.

'AMACIMIZ, DEMOKRATİK BİR SURİYE’NİN OLUŞMASI'

Demokratik Suriye Ordusu'nu kurmanızdaki amaç neydi?

Bu toprakların başına bela olan DAİŞ, El Nusra ve onun gibi çeteleri bitirmek ve toprakları özgürlüklerine kavuşturmak için Demokratik Suriye Güçleri'ni oluşturduk. Bu gücün demokratik bir Suriye’yi kuracağına ve halkların umudu olacağına inanıyoruz.

Uluslararası güçlerin Suriye üzerinde yeni planlar yaptığı bir süreçte böylesi geniş katılımlı bir güç birliğinin oluşması Suriye halklarının geleceği için ne anlama geliyor?

Yeniden Suriye üzerinde planların oluştuğu bir süreçte gerçekte Suriye halklarına çözüm getirecek tek yol Suriye halklarının kendi iradelerini ortaya koymaları ve çözüm yöntemlerini geliştirmeleridir. Bunun da dış müdahalelerle olmadığı ortaya çıktı. Şimdi tüm Suriye ve Rojava halklarının iradesini yansıtan Demokratik Suriye Güçleri'dir. Bu güç başta parçalanmak isteyen Suriye güçlerini yan yana getirecek, aralarında kardeşlik bağlarını yeniden kuracak ve Suriye topraklarına bırakılan tüm kirleri temizleyerek, yepyeni özgür bir gelecek yaratacaktır.

Demokratik Suriye Güçleri'nin kurulması ve ilanı geniş yankı uyandırdı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Tüm dünya çetelerin merkezi durumuna gelen Suriye topraklarının bu çetelerden temizlenme beklentisi içerisindedir. Şimdiye kadar da bu çetelere karşı başarı kazanan tek güç yan yana gelen Demokratik Suriye Güçleri'dir. Bu güçler yaklaşık dört yıldır birlikte çetelere karşı savaşıyor. Şimdi yeni bir Suriye’nin oluşması ve demokratikleşmesinde en iddialı ve tek güç bizleriz. Hem içte hem de dıştaki ilgi DAİŞ ve El Nusra gibi çetelere karşı gösterilen başarıdan ileri geliyor.

İçte ve dışta kim olursa olsun bize her türlü desteklerini vermelidir ki, içimizdeki bu çeteleri ortadan kaldıralım.

'SURİYE HALKLARI ÇETELERDEN KURTULMAK İSTİYOR'

Suriye ve Rojava halkının alakası, desteği hangi düzeyde?

Yukarıda da değindim, halk bu çetelere karşı mücadele eden güçlerin yan yana gelmesinden oldukça umutludur. Suriye ve Rojava halkları bir an önce bu çetelerden kurtulmak istiyor. Çünkü bu çeteler girdikleri yerlerde din, dil, kültür ayırmadan tüm insanlara zulüm etti, katliamlar yaptı. Şimdi halk bu çetelerden hesap soracak olan tek güç DSG birliğinin oluşmasına özgür geleceğini görüyor.

Suriye üzerinde tartışmaların yürütüldüğü bir süreçte bir de Girê Spî’nin demokratik özerk yönetim ilanı da yapıldı. Bunu Suriye halklarını geleceği için nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çetelere karşı baştan itibaren bu güçler Burkan El Firat olarak birlikteyiz. Halk kendi kendisini yönetmesinden oldukça memnundur. Çünkü şimdiye kadar bu topraklara gelen güçler baskı ile zorla kendi yönetimlerini kurdu. Şimdi ilk defa halk kendi kendini yönetecek.

Rojava modeli ve Grê Spî demokratik öz yönetimi tüm demokratikleşmesi için örnek teşkil edecektir. Eğer biz demokratik bir Suriye’den bahsedeceksek, halkın katılımını ölçü almalıyız. Yeniden kurulacak bir Suriye ancak geniş katılımlı halkın katılımı ile gerçek demokratik bir sisteme kavuşabilir. Şimdi Girê Spi’de ilan edilen yönetim işte halkın bu iradesi ve gücüdür. Bunu tüm Suriye halkları için önemsiyoruz.

‘TÜRK DEVLETİ ROJAVA VE SURİYE’YE DÜŞMANLIK YAPIYOR’

Türk devletinin özellikle Girê Spî’yi hedef alarak yaptığı siyasi ve askeri saldırıları nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye özellikle Suriye üzerinde çok kötü oyunlar oynadı. Suriye’deki savaşın bir tarafı Türk devletidir. Çetelere verdiği desteği herkes biliyor, görüyor. YPG’nin başarısı Türk devletinin planlarını bozdu. Şimdi bizde YPG ile ortak güç birliğine gittiğimiz için bizi de kendi ‘terör’ listesine alıyor. Esasta ise Türk devleti DAİŞ, El Nusra, Ehrar Şam gibi terörist güçleri destekliyor.

Türk devleti sınırlarını sürekli DAİŞ çetelerine açtı ve elimizdeki alanların DAİŞ’in eline geçmesi için elinden gelini yapıyor.

HALKA VE ULUSLARARASI ÇEVRELERE ÇAĞRI

Demokratik bir Suriye’nin oluşmasında iddia sahibi olduğunu söylüyorsunuz, yeni bir Suriye’nin oluşması için çağrınız nedir?

Suriye halkları olarak bin yıllardır birlikte yaşamışız. Önümüzdeki süreçte de özgür bir şekilde birlikte yaşama iddiasındayız. Halkın bunu görmesi ve buna inanması gerekir. Bu topraklara saldırı yapan güçler dışardan gelmiş ve yenilmeye mahkûmdurlar. Suriye halklarının bir biri ile sorunları olmadı. Bundan sonra da kurduğumuz güç birliği ile Suriye halklarının geleceği için büyük teminattır. Halk bunu görmeli, sahiplenmelidir.

Çetelere karşı verdiğimiz savaşta bize destek veren güçlere de sesleniyoruz: Suriye'de çetelere karşı savaşan tek gücüz. Bizimle çetelere karşı birlikte olan herkesle diyaloğa, işbirliğine açığız. Şimdi çeteleri kalıcı bir şekilde Suriye ve Rojava’dan çıkarmak için yönümüz çete merkezlerine dönüktür. Uluslararası güçler bize maddi ve manevi güçlerin daha fazla vermeleri gerekir.

Halk ise her zamankinden daha fazla desteğini sunmalı, gençler ise Demokratik Suriye Güçleri içinde yerlerini almalı çetelere karşı aktif bir şekilde yerlerini almalıdır. Güç birliğini oluşturduğumuz tüm güçler Derik’ten, Afrin’e tüm alanların savunmasını yapıyoruz ve bu giderek tüm Suriye’nin özgürlüğünü getirecektir. Bunun herkes tarafından bilinmesi ve sahiplenmesi gerekir.

'TOPRAKLARINI TERK EDENLER GERİ DÖNMELİ'

Suriye ve Rojava’dan dışarı çıkan insanlara, özellikle gençlere ne söylemek istersiniz?

Dışarı çıkmak, ülkesini topraklarını terk etmek çözüm değildir. Şu an en güvenlikle yerler güçlerimizin öz savunmasını yaptığı yerlerdir. Güvenli yerlerde yaşamak isteyenler şehirlerine dönmeli, şerefi ve onuru ile ölecekse orada olsun.

Türk devleti her gün sınırlarda insanları katlediyor, göç yollarını düşenler sularda boğuluyor, telef oluyor. İnsanın en rahat ve güvende yaşadığı yer kendi köyü, şehridir. Her türlü yaşam imkânı da vardır. Gelip bize katılsınlar, öz savunma içinde yer alsınlar ki bu çeteleri aramızdan kaldıralım.

'ÖNEMLİ ADIMLAR ATACAĞIZ'

'Yönümüz çete merkezlerine dönüktür' dediniz. Önümüzdeki süreçte kamuoyu bir başarıyı sizden duyacak mı, herhangi bir sürpriziniz var mı?

Biz devrimci güçleriz ve her zaman başarıyı esas alıyoruz. Şüphesiz önümüzdeki süreçte halkımız ve dünya bizden başarılı haberler bekliyor. Biz de bu beklenti üzerinden bir hazırlık içerisindeyiz. Sürprizlerimiz de mutlaka olacaktır.

DSG birliğinin 10 Ekim'de kurulmasından bu yana 15 gün geçti ve biz sürekli ilerlemeyi esas alıyoruz. Tüm başarılarda halkın özgürlüğünü esas alıyoruz. Yaptıklarımızı halkımız, herkes görecek ve eminim ki, özgür gelecek için çok önemli adımlar atacağız.

'DSG, SURİYE HALKLARININ ORTAK-ÖZGÜR YAŞAM ANLAŞMASIDIR'

Bu birliktelik ve ileriye gidiş nereye kadar sürecek?

Bu birliktelik Suriye halklarının ortak geleceğidir. Demokratik bir Suriye ve özgür bir Rojava bu gücün oluşması için kalıcı bir hale gelecek. Çetelere karşı da yan yana gelen DSG tek bir çete oluncaya kadar varlığını devam ettirecek, mücadelesini sürdürecektir. Bir tek çete neredeyse oraya kadar ilerleyeceğiz. Halklarımızın özgürlüğü önünde kim durursa dursun ona karşı mücadele edeceğiz, direnişi yükselteceğiz.

Kısacak Rojava ve Suriye halkları üzerinde tehlike olduğu sürece birlikteliğimiz devam edecek ve her türlü mücadeleyi de yürüteceğiz. Bizim en temel yaklaşımımız birlikte özgür bir şekilde yaşamaktır. Birçok çevre halklarımız içinde fitne fesatlık yaratarak bizi parçalamak istiyor. Ama biz DSG’nin oluşum ile bu güçlerin planlarını boşa çıkardık.

DSG için, 'Suriye halklarının ortak ve özgür bir yaşam için anlaşması' tespitini yapmak yerinde midir?

Evet, yerindedir. Dış güçler çeteler eli ile halklarımızı parçalamayı, kültürlerimiz yok etkiyi, inançlarımızı çatıştırmaya çalıştı. Ama artık bu plan boşa çıktı. Halkların birbiri ile hiçbir zaman sorun yaşamadı. Önce Baas halkları ayrıştırdı, böldü, şimdi de çeteler aynı şeyi yapıyor. Ama dikkat ederseniz DSG tüm halklardan, inançlardan oluşan bir güçtür. Bu güç demokratik bir Suriye’nin oluşması için temel bir rol oynayacak. Ve aynı zamanda ayrıştıran çevrelere karşıda şunu diyoruz, 'siz ne yaparsanız yapın, bu halkları birbirinden ayıramazsınız.'

Biz DSG birliğini bu açıdan halkın özgür geleceği olarak görüyoruz. Halklar barışık olmadan, birbirini kucaklamadan asla yan yana duramazlar. Şimdi bizim bu oluşumumuz, bu anlaşmanın kendisidir. Suriye halkları da inanıyoruz ki, öyle görüyor.