Yazılı açıklama yapan SKB, "Kürt halkının çığlığını duy" diyerek, şunları belirtti:
"7 Haziran seçimlerinde yenilgiyi hazmetmeyen faşist AKP iktidarı, Kürdistan’da şiddeti yeniden devreye koydu. Tankıyla, topuyla, panzeriyle, tomasıyla, asker ve polisiyle, korucusu, özel timi ve kontrasıyla Kürdistan’ın il ve ilçelerini abluka altına alan sömürgecilik, sokağa çıkma yasağı ilan ederek, tanklar, toplarla saldırarak Kürt Özgürlük Mücadelesini boğmaya, Kürt halkını teslim almaya çalışmaktadır. Ama nafile! Kürt halkı, kadınları ve gençleri direniyor!
Sömürgeci faşist Türk devleti, öz yönetime dirençle sarılan barikat başlarında onurluca mücadele eden Kürt gençlerini, kadın ve erkeklerini, çocuklarını kurşunlamayı, katletmeyi sürdürüyor…
Kürt ulusunun öz yönetim iradesine karşı başlatılan sıkıyönetim uygulamaları Sur, Silopi, Cizre, Dargeçit ve Nusaybin’de işgal politikası ile sürdürülmektedir. Kürdistan tam bir askeri işgal altındadır. Direnen güçlerle işgalci güçler arasında yaşananlar, operasyon değil bir iç savaştır."

'SADECE TOPRAK DEĞİL, KADIN BEDENİ DE İŞGAL ALTINDA!'

AKP'nin hamile kadınlardan yaşlılar ve çocuklara kadar katlettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Şehirler paramparça ediliyor. Elektrik, su, yemek gibi temel yaşam kaynaklarına ulaşılamıyor. Okullar ve tüm devlet kurumlarında çalışanlar bölgeden çekilmiş durumda. Yakınlarına ulaşmak isteyen, durumu protesto eden bölge halkı üzerine kurşunlar yağdırılıyor" denildi.
"Sadece Kürdistan coğrafyası ve toprağı işgal edilmiyor, kadın bedeni de işgal altında" denilen açıklamada, "Öz savunma mücadelesinde şehit düşen Ekin Wan’ın bedenini çırıl çıplak soyarak sokaklarda teşhir eden, hapishanelerde kadın tutsaklara çıplak arama dayatan sömürgeci devletin Kürdistan’da yürüttüğü kirli savaşla ne kadar kadın düşmanı olduğu ispatlanmıştır" diye kaydedildi.

'TÜM İNSANLIĞI SOKAKLARA ÇAĞRIYORUZ'

SKB, açıklamasında şu çağrıyı yaptı: "Kürdistan’da yürütülen kirli savaşta; bedenimize, ruhumuza, öz yönetimimize, öz savunmamıza, onurumuza uzatılan elleri kırmaya çağırıyoruz. Tüm insanlığı sokaklara çağırıyoruz. Kürt ulusuna dayatılan 'kader' ile kadınlara dayatılan 'kader' aynıdır. Kürt ulusunun parçaladığı her zincir, kadın özgürlük mücadelesine de güç verecektir. Rojava kadın devrimi bunun somut ifadesidir."