‘Kimyasal saldırılara karşı sessizlik suç ortaklığıdır’
Kürt Özgürlük Hareketine yönelik Türk devletinin artan saldırılarına karşı İsviçre’de protestolar sürüyor.
Kürt Özgürlük Hareketine yönelik Türk devletinin artan saldırılarına karşı İsviçre’de protestolar sürüyor.
HPG Basın İrtibat Merkezi'nin (HPG-BİM) açıklamasında, Türk ordusunun Medya Savunma Alanları'na yönelik ağır silahlar, savaş uçakları ve kimyasal gazlarla saldırılar gerçekleştirdiği belirtilirken; İsviçre Kürt kadın hareketi YJK-S de yazılı açıklama yaparak saldırıların derhal durdurulmasını ve uluslararası kamuoyunun harekete geçmesini talep etti.
27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına yanıt olarak özgürlük gerillasının 1 Mart’tan itibaren ateşkes pozisyonuna geçtiği hatırlatılan açıklamada, Türk devletinin bu ateşkese rağmen saldırılarını tırmandırdığına dikkat çekildi. YJK-S, AKP-MHP iktidarının çözüm ve barış umutlarını yok etmeye dönük özel savaş konseptini devreye koyduğunu vurguladı.
YJK-S, HPG-BİM’in açıklamasına da atıfta bulunarak, Türk devletinin özellikle Amedîyê, Şêgîrê ve Şelazê kırsalında kimyasal silah kullandığını, Medya Savunma Alanları’ndaki tünellere karşı patlayıcılar ve insansız hava araçlarıyla saldırılar gerçekleştirdiğini belirtti. Saldırılarda savaş suçu kapsamına giren kimyasal silahların kullanılmasının, Kürt halkının çözüm iradesine karşı işlenen açık bir saldırı olduğu vurgulandı.
“Bu saldırılar sadece Kürt gerillasına karşı değil, insanlığa karşı işlenmiş suçlardır” denilen açıklamada, uluslararası yasalarca yasaklanmış silahların kullanılmasının, barış sürecinin doğrudan hedef alındığı bir konseptin göstergesi olduğu ifade edildi.
İSVİÇRE’DE TEPKİLER SÜRÜYOR
HPG-BİM’in açıklamasının ardından dün İsviçre’nin altı merkezinde eş zamanlı eylemler gerçekleştirilmişti. Bugün de eylemler Bellinzona ve Zürih’te devam etti.
Bellinzona Tren İstasyonu önünde bir araya gelen kitle, sık sık “Biji Serok Apo” sloganları attı. İtalyanca ve Kürtçe yapılan açıklamada, PKK’nin ateşkes ilanına rağmen Türk devletinin saldırılarını artırdığı, çözüm çağrılarının karşılıksız bırakıldığı belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Barış çağrılarının karşılığı kimyasal bombalarla saldırı olamaz. Bu ikiyüzlü tutum, yalnızca Kürt halkının değil, tüm insanlığın barış özlemlerine ihanettir. Devletin bu alçakça tutumu, barışa değil, savaşa hizmet etmektedir. Sessiz kalmayacağız!”
ZÜRİH: KİMYASAL SALDIRILAR İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR
Zürih Merkez Tren İstasyonu’nda düzenlenen eylemde konuşan Demokratik Kürt Toplum Merkezi temsilcisi Mehmet Ali Rüzgar, PKK’nin barış sürecine olan bağlılığına rağmen Türk devletinin savaşta ısrar ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu saldırılar yalnızca gerillaya değil, insanlığa karşı yapılmaktadır. Kimyasal silah kullanımı, savaş hukuku ve insan haklarına açık bir saldırıdır. Uluslararası toplumun bu konuda sessiz kalması, suça ortak olmaktır.”
Eylemde YJK-S tarafından hazırlanan Almanca basın metni de okundu. Kadınlar adına yapılan açıklamada uluslararası topluma çağrı yapılarak Türk devletinin saldırılarına karşı tavır alınması istendi.
YJK-S tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Barış ve demokratik çözüm çağrısına karşı Türk devleti kimyasal bombalarla yanıt veriyor. Bu alçakça saldırılar, faşist zihniyetin barış iradesine karşı yürüttüğü özel savaş politikasının bir sonucudur. Kimyasal silah kullanımı insanlık suçudur. Tüm halkımızı, kadınları, gençleri ve dostlarımızı bu saldırılara karşı ses yükseltmeye, uluslararası kamuoyunu da acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.”
YJK-S açıklamasında ayrıca, Özgürlük Gerillası’nın barış pozisyonunu koruyarak meşru savunma hakkını kullandığını ve bu saldırılar karşısında direnişin büyütülmesi gerektiği ifade edildi.