YNK Irak Parlamentosu Milletvekili Haci Osman, sorunların özellikle petrol ihracatı konusunda yaşandığına dikkat çekti. Osman “Bu sorunların kesinlikle bir an önce aşılması gerekir. Çünkü sonuçta bu krizlerden en fazla da halk etkileniyor. Dolayısıyla krizin bir şekilde aşılması ve halkın ihtiyaçlarının bir an önce giderilmesi gerekiyor. Bunun için de iki merkez arasında mutlaka anlaşma yapılması, sorunların çözülmesi gerekiyor” diye konuştu.

Irak Hükümeti ile Güney Kürdistan arasında arabuluculuk görevini yürütecek olan Eyat Elawi’nin bölgedeki sorunların çözümünde pozitif bir rol oynamasının iyi olacağını belirten Haci Osman, “Ancak unutmamak gerekir ki Elawi de, Irak’ta çeşitli sorunlar yaşıyor ama aşamıyor, değerlendirmesinde bulundu” dedi.

Federal Kürdistan bölge hükümeti ile Bağdat merkezi hükümeti arasında önümüzdeki günlerde yapılması tartışılan görüşmeyi basından öğrendiklerini belirten Osman şunları söyledi: “Şu ana kadar da kimse bize her hangi bir bilgilendirmede bulunmadı. Bir bilgilendirmenin olmasını isterdik, ancak yine de önemli olan bölgenin merkezi hükümetle sorunlarını çözmesidir. İki hükümet arasında sorunlar çözülmeden, yine Kerkük vb. yerlerin statüleri netleştirilmeden yaşanan sorunların aşılması, halkın yaşadığı krizlerden kurtulması mümkün değil.”

‘KRİZDEN EN FAZLA HALK ETKİLENİYOR’

YNK listesinden Irak milletvekili olan Muhammed Haci Osman, Bağdat-Hewler arasında yapılacak görüşmeyi basın üzerinden duyduklarını belirterek, bu görüşmenin ne zaman yapılacağı konusunda da bilgilerinin olmadığını söyledi.

“Bu konuda bize her hangi bir bilgilendirme yapılmadı. Bu görüşmenin ne zaman yapılacağını da bilmiyoruz. Görüşmeye kimin katılacağını bilmiyoruz. Fakat hükümet adına bir görüşmenin yapılması önemli. Umarım bu tür görüşmeler iki hükümet arasında yaşanan sorunların aşılmasında önemli bir etkide bulunur. Kürdistan bölgesinde ciddi bir ekonomik sorunlar var. Tüm iş sahaları neredeyse durma noktasına geldi” diyen Osman onun için iki hükümet arasında yaşanan ekonomik ve siyasi sorunların bir an önce giderilmesi gerektiğini söyledi. Eğer durum böyle devam ederse, bölge hükümetinin tüm ekonomik ilişkisini Bağdat hükümetiyle kesebileceğini de sözlerine ekleyen Osman, geçen süreçte bölgenin bu konuda ne düzeyde zorlanma yaşadığını hep birlikte gördüklerini, aylardır memur ve peşmerge maaşlarının ödenmediğini ifade etti.

Sorunların özellikle petrol ihracatı konusunda yaşandığına dikkat çekten Osman “Bu sorunların kesinlikle bir an önce aşılması gerekir. Çünkü sonuçta bu krizlerden en fazla da halk etkileniyor. Dolayısıyla krizin bir şekilde aşılması ve halkın ihtiyaçlarının bir an önce giderilmesi gerekiyor. Bunun için de iki merkez arasında mutlaka anlaşma yapılması, sorunların çözülmesi gerekiyor” diye konuştu.

‘KERKÜK’TEKİ GÖREVLENDİRMELERİ VALİ YAPAR’

Irak İçişleri Bakanı’nın Kerkük’teki çeşitli görevlileri görevden alma yönünde aldığı kararı da değerlendiren Osman, bunun tamamen yasalara aykırı olduğunu söyledi.

Kendilerinin de bu karara çıktıklarını söyleyen Osman, “Sayın Necmettin Kerim’in ‘bu kararı tanımıyoruz’ açıklaması oldukça yerinde ve yasalara uygun bir açıklamadır. 2008 çıkarılan 21. yasa maddesine göre, Kerkük valisi ve il encümen meclisi Kerkük’te yapılacak bu tür görevden alma ya da atamalara karar verme yetkisini elinde bulunduruyor. Dolayısıyla iç işleri bakanlığının aldığı bu karar da geçersizdir ve yasalara aykırıdır” dedi.

Mesut Barzani’nin bölgede süren sorunların çözümünde Irak eski Başkanı Eyat Elawi’yi görevlendirmesine ilişkin de konuşan Osman şunları ifade etti: “Elawi kendi sorunlarını aşamadı. Umarım bölgedeki sorunların aşılmasında etkili olabilir.

İşin doğrusu bölgemizin yaşadığı kriz hepimizin sorunudur ve hepimizin bu sorunların aşılması için çözüm yollarını aramamız gerekiyor. Şimdi bu görevlendirme umarım iyi olur. İşin özü sorunları çözmekle görevlendirilen kişinin kendisi Irak’taki diğer siyasi güçlerle ciddi sorunlar yaşıyor ve sorunlarını çözemiyor. O açından umarım Elawi öncelikle kendi sorunlarını çözer. Tabi eğer yine de federal bölgedeki sorunların çözümünde de arabulucu olacaksa bunu memnuniyetle karşılarız. Bu iyi bir şey olur.”

‘ANLAŞMALAR BAŞKA TARAFLARI MAĞDUR ETMEMELİ’

Özellikle KDP çevresinden, YNK ile KDP arasında 2003’te imzalanan stratejik anlaşmanın yeniden yapılması yönündeki çağrı ve açıklamaları da değerlendiren Muhammed Haci Osman, YNK’nin sorunların çözümü için kapılarını sürekli herkese açık olduğunu belirtti.

“Çözüm konusunda herkesle uzlaşma yolunu bulmak, anlaşmak isteriz. Öyle ki bu anlaşmaların kesinlikle başka bir tarafın zararına, başka tarafı mağdur eden şekilde olmamalıdır. Eğer sorunları çözmek, herkesin kazanması, bölgemizin kazanması temelinde olursa anlaşmalar tabi ki önemlidir, olmalıdır” diyen Osman herkesin federal Kürdistan bölgesinin çıkarlarını savunma olması gerektiğini de ekledi.

Herkesin bölgede güçlü ve birlik içindeki bir hükümetin kurulmasını hedeflemesi gerektiğini de ifade eden Osman, “Çünkü bu bölgede her şey büyük bedeller ödenerek, kan dökülerek elde edildi. Dolayısıyla öyle ucuz harcanmamalıdır. O açıdan Kürt halkının çıkarına olacak her türlü anlaşma olmalıdır. Ama aynı zamanda başka halklara ya da siyasi taraflara da zarar verir şekilde olmamalıdır. İnsan haklarını ve demokratik bir sistemi hedeflemeli. Birliği güçlendirmeli bu tür görüşme ya da anlaşmalar” dedi.

‘KERKÜK VE MUSUL’UN STATÜSÜ ARTIK BELİRLENMELİ’

Bütün güçlerin Musul operasyonuna katılması gerektiğini de vurgulayan Osman, Musul’un kurtarılmasından sonra Kerkük ve Musul’un statü sorunlarının yeniden gündeme geleceğini söyledi. Bu bölgelerin statülerinin de şimdiden tartışılması gerektiğini de belirten Osman şöyle konuştu: “Bölge hükümeti ve Bağdat hükümeti şimdiden Musul operasyon sonrası nasıl hareket edeceklerini müzakere etmeli. Bir plan ve proje oluşturmalıdırlar. Çünkü bu bölgeler mevcut durumda hiçbir hizmet almıyor, insanları yarınlarının ne olacağını bilmiyorlar. O açıdan bunların şimdiden konuşulması en doğrusudur. Diğer şekliyle bugünün sorunlarını yine yarına ertelemiş oluruz ki bu da doğru bir çözüm yöntemi değildir. Çünkü mevcut durumda statüler belirlenmediği için bu yerlere gereken hizmet verilmiyor. İnsanlar geleceklerinin nasıl olacağını bilmeden yaşıyor. Bu ciddi bir belirsizlik durumudur. O açıdan kesinlikle bu yerlerin statüleri şimdiden konuşulmalı, belirlenmeli.”