Komalên Ciwan: Oyumuzu kullanalım, oylarımızı koruyalım
Komalên Ciwan Koordinasyonu, tüm Türkiye ve Kürdistan gençliğini oy kullanmaya ve oylarını korumaya çağırdı.
Komalên Ciwan Koordinasyonu, tüm Türkiye ve Kürdistan gençliğini oy kullanmaya ve oylarını korumaya çağırdı.
Komalên Ciwan Koordinasyonu, seçimlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Koordinasyon açıklamasında, “Demokrasi kültürünün bir gereği olan seçim, Türkiye gibi bir ülkede esas olarak yıllardır Demokles kılıcı gibi ezilen, yoksul ve emekçi kesimler üzerinden bir tehdit olarak kullanılarak, süre gelen siyasal gelişmeler içinde halklara değil, ezen oligarşik yönetim kesimlerine hizmet amaçlı kullanıldı. Türkiye’nin her seçim süreci kendini muktedir gören kesimlerle bunu yerine ikame olmak isteyen başka iktidar odaklarının kendi içindeki çatışması olarak toplumsal zemine yansıdı. Yıllarca demokrasi Türkiye gibi bir yerde bir arpa boyu yol almamışsa bu kesimlerin yaklaşımları belirleyicidir. Her başa gelmek isteyen güç kendisini geleneksel cumhuriyet ilkeleri olan dini ya da seküler faşizm üzerinden örgütleyerek esasta da Kürt karşıtlığı temelinde siyaset yürütmüştür. Bu gelenek içinde olmayan tek bir düzen partisi yoktur. Sosyalizm ve Kürt sorununu ağızlarına pelesenk ederler lakin siyasi didişmenin ötesine geçmez bu partilerin teatral demokrasi oyunları” denildi.
Komalen Ciwan açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:
“Bu geleneğin ilk kırılma noktası Önder Apo’nun projesiyle geliştirilen HDP partisinin 2015 genel seçimlerde parlamentoya girişiyle olmuştur. Çünkü faşizmin sessiz kıldığı ezilen tüm kesimler ilk kez kendi renkleri ve kimlikleriyle siyasal arenada temsiliyet bulabildiler. Bu gelişme ötekileştirilen tüm kesimler için bir başarı, bir mücadele cephesini teşkil ederken, diğer taraftan Kürt kimliği üzerinden sahte demokrasi oyunlarına da bir anlamda son vermiştir. Zira Kürdü temsil eden Kürdün celladı değil kimlik mücadelesinde bedel ödemiş halkın kendisi artık bu siyaset alanının muhatabı haline geldi. Bu seçimle, devlet destekli tüm partiler Kürt halkı nezdinde meşruiyetlerini yitirerek teşhir olmuşlardır. Kuşkusuz bu mücadele son bir yıllık mücadele olmadığı gibi bir seçimle de tanımlanacak bir karaktere sahip değildir. Yarım asırdır süregelen bir diriliş ve direniş geleneğinin siyasal alandaki başarısıdır. Bundan kaynaklı da halklarımızın umudu olan devrimci gençlik 7 Haziran seçimlerinde tarihi geleneğin mücadelesini büyütme görevini üstlenerek yoğun bir çalışma temposuyla rolünü oynamayı başarmıştır. Seçim çalışmalarına aktif katılarak, seçim sürecinin halkımız adına başarılmasında damgasını vurmuştur.
‘İMHA SAVAŞINA DİRENİŞLE CEVAP VERİLDİ’
Başarı kazanılan 7 Haziran seçimlerinden sonra Kürt halkının ve sosyalist cephenin kazanımlarını sindiremeyen Erdoğan ve AKP çeteleri, halkımıza ve direnen tüm kesimlere karşı imha operasyonları başlatarak, karşısında direnen tüm kesimleri sindirmeyi amaç edindiler. Amed miting katliamıyla başlayan yıldırma yönelimleri Ankara katliamıyla zirveye taşırılmış, paralelinde de HDP parti mensuplarına dönük gözaltı ve tutuklamalar kesintisiz sürmektedir. Bir taraftan da Kürdistan Halk Savunma Güçleri’ne karşı imha saldırıların yoğunlaştırmıştır. AKP çeteleri, seçimlerdeki yenilgiye rağmen Erdoğan’ın dayatmaları üzerine seçime tekrar gitmiş ve bu süreç boyunca da zaten pejmürde aba gibi olan Türkiye’nin girdiği karışıklığın sebebini tek başına iktidar olamamayla ilgili olduğunun yoğun propagandasını yapmıştır. Bu tezini güçlendirmek için yoğun bir şekil de Kürt halkına saldırmıştır bundandır süren savaşa herkes “sarayın savaşı” demiştir. Ancak gerçek bu olmadığı için de tüm bu yönelimlerine karşı Kürt halkı demokratik öz yönetimlerini ilan ederek imha saldırılarına karşı direnişle cevap vermiş ve halen de direnişini sürdürmektedir.
‘SANDIKLARIN KORUNMASINDA GENÇLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞMEKTEDİR’
7 Haziran seçimlerinden sonra başlayan süreç Kürdistan devrim süreci olmuştur. Kürdistan gençliği ve sosyalist gençlik için bu seçim devrim coşkusuyla sahiplenilecek bir süreçtir. Özellikle mayası hırsızlık ve hileyle yoğrulmuş AKP çetelerine karşı, halkların iradelerini temsil eden oy sandıklarının korunmasında demokrat ve sosyalist gençliğe ciddi görevler düşmektedir. Her bir sandığı hendekleri korurcasına sahiplenmek ve korumak gerekir. Çünkü her oy AKP çetelerine halkımızın vurduğu birer tokattır. Zira AKP ve çeteleri 7 Haziran seçimleriyle birlikte Kürdistan’dan kovulmuştur. Şu an sınırlı yerlerde sadece tabelaları var ve çok yakında gençlik onları da yere çalıp alaşağı edecektir. Yoğun emek, direniş ve çabanın sonu olan seçimde, halkımızın emeklerine sahip çıkmak için her gencin ve her Kürdistan’lının sandık başına gidip oy kullanması ve oylarına sahip çıkması yurtseverliğin gereğidir. Zaten Kürdistan topraklarında çatırdamaya başlayan sömürgeciliğe bir darbe de buradan vurmamız devrimci bir görevdir. Bu gerçeğin ışığında başta genç kadınlar olmak üzere tüm Türkiye ve Kürdistan gençliğini oy kullanmaya ve oylarını korumaya çağırıyoruz.