Komalên Ciwan Koordinasyonu, “Şehit verdiğimiz yoldaşların anıları ve mücadelelerini büyütmek için tüm Kürdistan gençliğini direnişin en sıcak yürütüldüğü özgürlük saflarına katılmaya çağırıyoruz. Faşist AKP hükümetinden hesap sormanın en doğru yolu bu olmaktadır” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Komalên Ciwan Koordinasyonu, seçim öncesi faşist AKP’nin Kürt halkı ve özgürlük hareketine karşı başlattığı imha saldırılarının seçim sonrasında da tüm vahşeti ile sürdüğünü belirtti. Bundan sonra sömürgeci sistemi tanımayıp öz yönetimini ilan eden Yüksekova (Gever) ve Silvan’de (Farqin) AKP çetelerinin saldırıları sonucunda sivillerin, Kürt halkının kahramanca direnen gençlerinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

“Ülkesi, halkı ve Önderliği için fedaice direnen Kürdistan gençliği ve örgütü olarak bu şehitlerimizi saygı ile anarken intikam ve özgürlük tutkularımızla mücadeleyi ne pahasına olursa olsun zafere ulaştıracağımızın sözünü yineliyoruz” diyen Komalên Ciwan Koordinasyonu 1 Kasım seçimlerinin Türkiye tarihi açısından öyle söylendiği gibi demokrasinin zaferi olmadığını kaydetti.

Tam tersine faşizmin yalan, hile ve katliamlarla halkların kaderi ile oynadığı bir seçim olarak tarihe geçeceğini de belirten Komalên Ciwan Koordinasyonu, “Bu seçimle açığa çıkan esas gerçeklik AKP hükümetinin katliamcı ve faşist bir parti ve hükümet olduğudur. Erdoğan ve partisi AKP özelde Kürdistan’da genelde ise Ortadoğu’da provokatif kirli savaş güçleridir. Bu güçler, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü için büyük bir çaba ve sabır gösteren önder Apo’ya, hareketimiz ve tüm demokratik çevrelere açıktan ilan ettikleri savaşı daha da tırmandıracaklarını son seçim sonrası defalarca deklare etmişlerdir. Faşizmin yenilgisi ve demokratik güçlerin zaferi ile sonuçlanan 7 Haziran seçimlerini tanımamaları 24 Temmuz’da medya savunma alanlarına saldırarak savaşı başlatmaları, ardından DAİŞ çete örgütü ile beraber gerçekleştirdikleri Ankara katliamı aslında savaşta, inkar ve imhada kararlı olduklarının ilanı idi. Şunu açıkça ifade edelim Kürt halkının ve demokratik çevrelerin iradesini tanımayan faşist AKP ve sömürgeci TC devletini tanımıyoruz tanımayacağız. Ülkemiz Kürdistan’da TC devleti sömürgeci konumdadır ve hiçbir meşruiyeti yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Önder Apo özgürleşmedikçe mücadelemizde bir milim bile geri atmayacağız.

Halkımızın ilan ettiği öz yönetimler meşrudur ve haklıdır. İlk günden bu yana sömürgeci güçlerin faşizan saldırılarına karşı devrimci yurtsever Kürdistan gençliği olarak halkımızı korumaya çalıştık ve öz yönetim inşasında yer aldık. Yapılan bu en ahlaksız saldırılara karşı Kürt gençliği direndi, direnecek. Büyük bedeller ve şehitler verdik. Bu mücadele düzeyimiz bundan sonra nasıl bir direniş içerisinde olacağımızın da kanıtıdır. Gever, Farqin ve birçok yerde halkımıza ve halkımızın öz yönetim iradesine saldırılarda da ortaya çıktı ki AKP ve sömürgeci TC devleti mutlak yenilgiye uğratmanın zamanı gelmiştir. Bu vesileyle bir kez daha, kahramanca direnen Kürdistan genliğini tüm cephelerde mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Şehit verdiğimiz yoldaşların anıları ve mücadelelerini büyütmek için tüm Kürdistan gençliğini direnişin en sıcak yürütüldüğü özgürlük saflarına katılmaya çağırıyoruz. Faşist AKP hükümetinden hesap sormanın en doğru yolu bu olmaktadır. Sömürgeci bu güçler hesaplaşmak istediler. O halde tüm devrimci, demokratik güçler ve tüm Kürt gençliğine çağrımız şehit Eriş ve şehit Bermal’lerin ruhu ve devrim heyecanıyla büyük hesaplaşmanın gereklerine uygun şekilde direnişi ve mücadeleyi büyütmektir” dedi.