KCK: Önder Apo’nun özgürlüğü için direnişe!
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı: Halkımız ve demokrasi güçleri Önder Apo üzerindeki tecridin kalkması ve Önder Apo'nun özgürlüğü için direnişe geçmelidir.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı: Halkımız ve demokrasi güçleri Önder Apo üzerindeki tecridin kalkması ve Önder Apo'nun özgürlüğü için direnişe geçmelidir.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 7 aydan fazla bir süredir ağır tecrit uygulandığına dikkat çekerek, “Halkımız ve demokrasi güçleri Önder Apo üzerindeki tecridin kalkması ve Önder Apo'nun özgürlüğü için direnişe geçmelidir. Bir halkın önderine yaklaşım, o halka yaklaşımdır. Bugün halkımıza uygulanan zulüm Önder Apo'ya uygulanan zulümle paralel yürütülmektedir. Hiç kimse halkımız ve Önder Apo'ya yönelik yürütülen politikaları birbirinden ayırmamalıdır…Bu açıdan halkımız Önder Apo'ya uygulanan bu politikaya karşı derhal ayağa kalkmalı ve Önder Apo'ya yönelik bu politikanın kabul edilmeyeceğini tüm dünyaya göstermelidir” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP hükümetinin 7 aydan fazladır Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ağır tecrit uyguladığı, ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmediği belirterek, “bu tecridin politik olarak yürütüldüğü halde sanki Önder Apo söylemiş gibi yandaş basında psikolojik savaş amaçlı masa başı bazı haberler yayınlatmaktadırlar. Önder Apo üzerinde psikolojik baskı ve ağır tecrit uygulandığı halde bu tür haberler yapılması tamamen ahlaksızcadır. Kürt Özgürlük Hareketi ve halkı üzerinde her türlü baskı ve kirli politikalarla bir savaş yürütülürken, Önder Apo'ya karşı da bir savaş yürütülmektedir. AKP politikalarına karşı tutum aldığı için Önder Apo'ya yönelik 7 aydır tecrit uygulanmaktadır. Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti Önder Apo'nun yıllardır gösterdiği çabayla ortaya çıkardığı Dolmabahçe Mutabakatını reddedince, Kürt sorunu da yok, masa da yok deyince Önder Apo da AKP'nin bu ikiyüzlü aldatıcı politikalarına tutum almıştır. Önder Apo, Tayyip Erdoğan ve AKP'nin tutumlarının bir savaş açma politikaları olduğunu İmralı’ya giden heyete de söylemiş ve bir daha görüştürülemeyeceği uyarısı yapmıştır. Yakın zamanda HDP İmralı Heyeti Önder Apo'nun bu uyarılarını kamuoyuna açıklamıştır” dedi.
KCK, AKP'nin Kürt halkına ve Özgürlük Hareketi'ne karşı açtığı savaşın ve izlediği politikaların ne anlama geldiğinin kamuoyuna yansımaması için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a 7 aydır ağır tecrit uyguladığını vurguladı. Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, bu gerçeklik ortadayken çok pişkince, yüzsüzce HDP ya da PKK'nin Kürt Halk Önderi Öcalan’ı İmralı’da tecrit altına aldıkları yalanını söylediklerinin altını çizdi. KCK, buna utanmazlıktan başka bir şey denemeyeceğini kaydetti.
‘ÖNDER APO’NUN ÜZERİNDEKİ TECRİDİN KALKMASI İÇİN DİRENİŞE GEÇİLMELİ’
AKP'nin bu politikalarına tüm Türkiye halkları ve kamuoyunun tutum koyması gerektiğini ifade eden KCK, “Halkımız ve demokrasi güçleri bu politikaya karşı ayağa kalkmalı, Önder Apo üzerindeki tecridin kalkması ve Önder Apo'nun özgürlüğü için direnişe geçmelidir. Bir halkın önderine yaklaşım, o halka yaklaşımdır. Bugün halkımıza uygulanan zulüm Önder Apo'ya uygulanan zulümle paralel yürütülmektedir. Hiç kimse halkımız ve Önder Apo'ya yönelik yürütülen politikaları birbirinden ayırmamalıdır. Halkımıza yönelik şiddetli savaş, Önder Apo'ya yönelik yürütülen savaşın dışa vurumudur. Bu açıdan Önder Apo'ya yönelik yürütülen savaşa son vermek için halkımıza yönelik yürütülen savaşa karşı çıkmak; halkımıza yönelik yürütülen savaşa son vermek için de Önder Apo'ya yönelik yürütülen savaşa karşı çıkmak ve direnişe geçmek gerekmektedir. Artık Önder Apo'ya uygulanan ağır tecride ve yürütülen savaşa tahammül etmek mümkün değildir. Her zaman söylediğimiz gibi, “Önder Apo'ya yaklaşım bizim için savaş ve barış gerekçesidir”. Bu açıdan halkımız Önder Apo'ya uygulanan bu politikaya karşı derhal ayağa kalkmalı ve Önder Apo'ya yönelik bu politikanın kabul edilmeyeceğini tüm dünyaya göstermelidir.”
‘AKP HÜKÜMETİ SAVAŞI DAHA DA TIRMANDIRMIŞTIR’
“AKP hükümeti 1 Kasım seçiminden önce söylediğimiz gibi savaşı daha şiddetli bir biçimde tırmandırmıştır” denilen KCK açıklamasında, “Bizzat Ahmet Davutoğlu kışın da savaşın sürdürüleceğini ilan etmiştir. Nitekim şu anda hem gerillaya hem de halka yönelik her yerde saldırı yürütülmektedir. Her gün birkaç il ve ilçede Kürt gençleri, çocukları ve kadınları katledilmektedir. Türkiye'de Kürt’ü katletmek normal hale getirilmiştir. Zaten katliam yapanların beraat ettirilmesi, Kürt’ü öldürme talimatı haline gelmiştir.
AKP'nin faşist uygulamaları, saldırıları ve katliamı 1990’lı yılları da, 12 Eylül’ü de aşmıştır. Çiller, Doğan Güreş kliği illegal güçlerle, kontra güçlerle halkı katlederken, AKP hükümeti yüzünü hiç gizlemeden faşist saldırılarını resmi polisleri ve askerleriyle yapmaktadır. Ne 12 Eylül’de, ne 1990’lı yıllarda şehirler bu düzeyde ağır tecrit altında tutulmuş; ne de ağır silahlarla, toplarla saldırıya maruz kalmıştır. Dünyanın hiçbir yerinde halk bu düzeyde günlerce aç susuz bırakılarak ağır saldırı altında tutulmamıştır” ifadelerine yer verildi.
‘HALKIMIZA İNSANLARIMIZ KATLEDİLMESİNE DUR DEMELİDİR’
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Türkiye’nin tam da İsrail’in Filistin’e uyguladığı politikaları uyguladığına dikkat çekti. KCK açıklamasında devamla şu ifadeler yer verildi: “İsrail Filistinli silahlı güçlere operasyon yaptığını söylerken, Kürdistan'da sadece kendi mahallelerini savunan, polisin saldırı ve tutuklamalarına karşı sloganla, tencere-tava gürültüsüyle, ya da taşla savunma yapanlara katliam yapılmaktadır. Biz kendi kendimizi yöneteceğiz diyen halka ve gençlere yönelik bu saldırılar tamamen kültürel soykırımcı sömürgeci faşist bir saldırıdır.
Her yerde halkımıza yapılan saldırılara karşı Kürdistan'ın her köyü, her mahallesi, her ilçesi ve her ili ayağa kalkarak her gün birkaç yerde gençlerimizin, çocukların, kadınların, yaşlı-genç demeden insanlarımızın katledilmesine dur denilmelidir. Neden bu gençler öldürülüyor? Neden bu siviller öldürülüyor? Bu, tüm Kürtlerin, tüm demokrasi güçlerinin öldürülmesidir. Kürt halkı ve demokrasi güçleri şu anda Farqin’de ve diğer yerlerde yapılan saldırıların bizzat kendilerine yapıldığını iyi görmelidirler. Bu saldırılara karşı sessiz kalmak, tüm Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin ezilmesine ve öldürülmesine sessiz kalmaktır.”
14 TEMMUZ RUHUYLA DİRENİLMELİ
AKP hükümetinin Kürt Halk Önderi’ni ağır tecrit ve baskı altında tutarken, Kürt şehirlerini kuşatırken, halka büyük bir zulüm yapıldığını belirten KCK, “Artık hem Önder Apo'ya, hem de Hareketimize yapılan saldırılar tahammül edilemez hale gelmiştir. Bu saldırılar halkımızın özgür ve demokratik yaşamına saldırıdır. Bu açıdan tüm halkımızı ve demokrasi güçlerini her yerde haklımıza ve Önder Apo'ya yönelik saldırılar karşısında ayağa kalkmaya ve direnişe çağırıyoruz. Gün, koşullar ne olursa olsun Amed zindanındaki gibi 14 Temmuz ruhuyla direnme günüdür” dedi.