‘Hewice operasyonu devam edecek’
4. Bölge peşmerge komutanı General Resul Ömer, “Kerkük yüzde doksan Kürt güçlerinin denetimindedir. Bunu da gerilla ve peşmerge güçlerinin fedakarlığı gerçekleştirdi” dedi.
4. Bölge peşmerge komutanı General Resul Ömer, “Kerkük yüzde doksan Kürt güçlerinin denetimindedir. Bunu da gerilla ve peşmerge güçlerinin fedakarlığı gerçekleştirdi” dedi.
Kerkük’te DAİŞ çetelerine karşı Kürt güçlerinin yürüttüğü mücadelenin geldiği aşama hakkında ANF’ye konuşan 4. Bölge peşmerge komutanı General Resul Ömer, “Kerkük yüzde doksan Kürt güçlerinin denetimindedir. Bunu da gerilla ve peşmerge güçlerinin fedakarlığı gerçekleştirdi” dedi.
Kerkük cephelerinin tamamında denetimin büyük oranda sağlandığına vurgu yapan Ömer, Irak güçleri ile aralarında bulunan 62 km’lik bir alanın DAİŞ çetelerinin elinde bulunduğunu ve o bölgede Irak ordusunun Hemrin’e kadar gelip durduğunu, kalan bölgenin kara harekatı için elverişli bir coğrafya olmadığını belirtti.
Peşmerge bakanı Mustafa Seyit Kadir’in görev alınmasını da kabul etmediklerini belirten Ömer, bizim için resmi olarak peşmerge bakanı Qadır’dir. O açıdan onun dışında bu sıfatla kimsenin emirlerini kabul etmeyeceğiz, diyerek Goran hareketine yakın olan peşmerge ve komutanların görevden uzaklaştırıldıkları haberini de kendi alanları açısından doğru olmadığını, böyle bir şeyin olmayacağını söyledi.
Güney Kürdistan’daki gerilla mücadelesinin oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Ömer; “Gerilla güçleri Kerkük’ün özgürleşmesinde önemli bir rol oynadı ve halen de bu rolü oynamaya devam ediyorlar. Ben inanıyorum ki bundan sonra da bu rollerini oynamaya devam edecekler. Onun için biz gerillaya dışarıdan gelen bir güç değil, bu toprakların asıl gücü olarak bakıyoruz” dedi.
‘KERKÜK’ÜN SAVUNMASINI KÜRT GÜÇLERİ ORTAK YAPTI’
Kerkük’te büyük oranda denetimin sağlandığını söyleyen Resul Ömer şunları söyledi: “Bunu da peşmerge ve gerilla birlikte sağladı. Kerkük şu anda yüzde doksan Kürt güçlerinin denetimindedir. Bölgede bulunan güçlerimiz şu an DAİŞ’in elinden aldığı mevzileri sağlamlaştırıyor. Askeri yönden gereken hazırlıklar yapılıyor. Bölgedeki askeri ve güvenlik çalışmaları geçen yıllara oranla daha iyi diyebiliriz. Bunu da kahraman peşmerge, gerilla, asayiş ve polis güçlerinin hep birlikte savunma mevzilerinde gösterdikleri büyük cesaret ve fedakârlığa borçluyuz. Kerkük şehrinin savunmasını ve özgürlüğünü bu güçlerimize borçluyuz.”
Kerkük’ün güneyinde Irak ordusu ile aralarında kalan 62 km’lik bir alanın DAİŞ’in elinde bulunduğunu, bu alanın da kara harekâtı için çok elverişli olmadığına vurgu yapan Ömer: “O bölge şimdiye kadar ancak uçaklarla vurulabildi. Hewice, Irak güçleri ve bizim aramızda olan bir bölgedir. Irak güçleri ile bizim güçler arasında DAİŞ’in elinde bulunan ve özgürleşmeyi bekleyen 62 km’lik bir alan var. Bu alanda Hewice ilçesinin yanı sıra Reşad, Riyaz, Ebbasiye ve Zap beldeleri ile birçok büyük köy bulunuyor. Askeri açıdan kara operasyon için çok elverişli bir alan değil. Bu nedenle Irak ordusu şimdiye kadar Hemrin bölgesine kadar ancak gelebildi. Hewice’ye şimdiye kadar ancak uçaklar vurabiliyor. Ancak peşmerge güçleriyle ABD askerleri bundan birkaç gün önce bu alana karadan bir nokta operasyonu yaptı ve bu operasyonda da ilk kez ABD askerleri yaşamlarını yitirdiler.”
‘DAİŞ BUNDAN SONRA MEVZİLERİNDE RAHAT ETMEYECEK’
Geçtiğimiz günlerde Kürt ve ABD komandolarının Hewice’de bulunan bir DAİŞ hapishanesine yaptıkları operasyona ilişkin ise Ömer, “Bu tür operasyonlar ilk olarak Hewice’de denendi. Başarılı da oldu. DAİŞ artık kendi mevzilerinde rahat uyuyamaz hale gelmiştir. Bu operasyon sonucunda 70 insan kurtarıldı, ben o insanların kim olduğunu bilmiyorum. Fakat önemli olan DAİŞ gibi bir gücün elinden 70 sivil insanı kurtarmaktır. Kim olduğunun çok önemi yok” dedi.
Bu operasyonun aynı zamanda Kürt ve Amerikan askerlerinin kanlarının aynı çatışmada dökülmesi bakımından bir ilk olduğunu da vurgulayan Ömer şöyle devam etti: “Düşman bizi iyi anlamalı, Musul, Hewice, Reqqa ya da başka bir yer, nerede olursa olsun komando güçleri onların mevzilerinin içine girip onları elle yakalayabilme özelliğine sahiptir. Onların merkezlerine nokta operasyonları yapıp minimum zayiatla tamamen imha edip geri çekilebilir. DAİŞ güçleri içerisinde askeri disiplin kalmamıştır. Yassı muharremden sonra Irak ordusu da Bu tür operasyonlara başlamalıdır ki DAİŞ çetelerini kendi mıntıkalarımızdan tamamıyla çıkartalım.”
‘IRAK İLE ORTAK BİR OPERASYON PLANI YOK’
Irak ordusu ve askeri yetkilileri ile herhangi bir ortak operasyon konusunda ilişkilerinin olmadığını dile getiren Resul Ömer, kendilerine bu konuda yetkili yerlerden bir emir gelirse de buna da hazır olduklarını söyleyerek şunları belirtti: “Bizim Irak ordusu ile ortak operasyon konusunda ilişkilerimiz yok. Eğer onlar isterlerse gelip askeri üst makamlarca tartışırlar ve ortak bir operasyon kararı çıkarsa uygulanır. Eğer bize peşmerge bakanlığından böyle bir emir gelirse biz her zaman hazırız.”
‘KEŞKE IRAK ORDUSU DA BÖYLE OPERASYONLAR YAPSA’
Irak Savunma Bakanlığının ‘ABD ve Kürt güçlerinin operasyonundan haberimiz yoktu’ açıklamasına da değinen Ömer, operasyonun peşmergelerin bulunduğu taraftan yapıldığını belirten Ömer, “Bu operasyon öncesi Irak ordusu ve Savunma Bakanlığına, bilgi verildi mi? verilmedi mi? Benim bu konuda çok bilgim yok. Ama bana göre çok sorun olmaması gereken bir konudur. Çünkü bu operasyon peşmergelerin bulunduğu taraftan yapıldı, Irak güçlerinin bulunduğu taraftan yapılmadı. Onlar da keşke bunun gibi birkaç tane operasyon yapsaydı. Çünkü DAİŞ bu tür operasyonlar karşısında dağılıyor, bence onlarda böyle yaklaşırsa daha iyi olur. Sonuçta DAİŞ çetelerine karşı yapılmış bir operasyondur” dedi.
‘KİMSE GERİLLA MİSAFİRDİR DİYEMEZ’
Ömer, ayrıca gerilla ile peşmergenin aynı mevzilerde DAİŞ çetelerine karşı yürüttüğü mücadeleye de değinerek, gerilla bu ülkenin savunma güçleridir dedi.
“Gerilla güçleri özgür insanlardır, savaşçı insanlardır. Benim yanımda iki gerilla kahramanca savaşarak şehit düştü. 8 gerilla da yaralandı. Hem gerilla hem de peşmerge şehitleri bizim gözümüzde birdir, ikisi de Kürdistan topraklarını savunurken yaşamlarını yitiren kahramanlardır. Dolayısıyla onlar bu kendi vatanlarının savunmasını yapan insanlardır ve burada yabancı değil yerli bir güçtürler” şeklinde konuştu.
‘MUSTAFA SEYİD QADIR RESMİ PERMERGE BAKANIDIR, BAŞKASINI KABUL ETMİYORUZ’
Son olarak Güney Kürdistan basınında çıkan ve ‘Peşmerge bakanı Mustafa Seyit Qadır’ın görevden alınmasından sonra Goran hareketine yakın birçok peşmerge komutanı ve savaşçısının da peşmergelikten atıldığı’ iddialarına ilişkin olarak da konuşan Resul Ömer, kendi bölgelerinde böyle bir şeyin olmadığını ve onlar için hala peşmerge bakanının Mustafa Seyit Qadır olduğunu söyledi.
Ömer iddialara dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Goran Hareketine bağlı peşmerge veya komutan hiçbir şekilde bu alanda görevden alınmamıştır. Kim olursa olsun böyle bir şey doğru değildir. Kerkük peşmerge komutanı olarak bu yaşanan sorunlar çözülene kadar Mustafa Seyit Qadır’ı peşmerge bakanı olarak görüyorum. Benim yanımda resmi olarak o peşmerge bakanıdır. Kimse Mustafa Seyit Qadır’ın Peşmerge Bakanı olmadığını söyleyemez. Onun imzası dışında kim gelirse gelsin imzaları kabul görmez. Onun için bizim cephemizden her hangi bir partiye ait güç görevden alınmamıştır ve eve gönderilmemiştir.”