Son Dakika: Metîna’da 15 işgalci cezalandırıldı

Rusya'daki konferansta KJK’nin mesajı okundu

Moskova’da yapılan Rusya Kürt Kadın Konferansı'nda KJK'nin mesajı okundu.

Rusya Federasyonu'nun başkenti Moskova’da, Rusya Kürt Kadın Hareketi öncülüğünde 3. Ulusal Kürt Kadın Konferansı hazırlığı çerçevesinde yapılan konferansta, Komalên Jinên Kurdistan'ın (KJK) mesajı okundu. Özgür Kadın direnişine vurgu yapılan mesajda, kadınların Kürdistan’da ulusal birliği sağlamada daha etkin rol üstlenmesi gerektiğine dikkat çekildi.

KJK’nin konferansa gönderdiği mesaj şu şekilde:

"Öncelikle çalıştay delegasyonunu Özgür Kürdistan dağlarının yoldaşlık ruhundan aldığımız en derin saygı ve sevgi ile selamlıyoruz. Bu tarihi dönemde Kürt kadınları olarak gerçekleştirdiğiniz bu çalıştay vesilesi ile başta kadın özgürlük çalışmalarını her zaman stratejik gören, Kürdistan devrimini kadın özgürlük mücadelesi ile şekillendiren Rêber Apo'yu ve Kürdistan'ın özgürleşmesi için büyük bir cesaret ve fedai ruh ile direnişi yükseltmiş tüm Kürdistan şehitlerimizi saygı ile selamlıyoruz.

'KÜRTLER ÖZ GÜCÜNE DAYANMALI'

Kürdistan’da ve Ortadoğu’da yaşanan son siyasal gelişmeler bölgede yeni bir dönemin başladığına işaret etmektedir. Bir yanda Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi büyük gelişmeler yaşarken, diğer yanda hem dört parça Kürdistan'daki ulus devletler hem de ABD-Rusya gibi uluslararası güçler kendi bölge çıkarları doğrultusunda Kürtlerin kaderini tayin etmeye çalışmaktadır. Kürdistan'daki ulus devletler ve uluslararası güçler nezdinde Kürtlerin statü sahibi olması, kimliği, dili, kültürü ve varlığı halen inkâr edilmekte, Kürtler adına örgütlenme ve öz savunmayı geliştirme de suç sayılmaktadır. Son Kerkük olayı ve Güney Kürdistan'da yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki, Kürtler sömürge sistemleri tarafından imha, inkâr ve asimilasyon politikaları içinde tutulmak istenmektedir. Kürtler öz güçlerine dayalı birliklerini yakalayamadığı sürece bu işgalci, sömürgeci ve istilacı güçlerin hedefi olmaktan kurtulamayacaktır.

'DİRENİŞ VE İTTİFAKLA KAZANIRIZ'

Kürt halkına ve toplumuna yapılan saldırılar Şengal'deki Êzidî Kürt kadınlarının soykırımdan geçirilmesinden de anlaşıldığı üzere, en çok da kadın üzerinden yapılmaktadır. Kuzey ve Güney Kürdistan'da da görüldüğü gibi Kürtlerin ve özelde kadınların kazanımlarına bir bir el konulmaktadır. Kapitalist sistemin mayası olan cinsiyetçilik, dincilik ve milliyetçilik halkların birbirine düşmesini, düşmanlaşmasını ve en kötüsü de kadınların köleleşmesini derinleştirmektedir. Tek dil, tek din, tek ırk politikaları ile toplumlar baskı ve şiddet kıskacında tutularak tek tip bir yaşama mahkûm edilip köleleştirilmek istenmektedir. Şiddetin en politikleşmiş ifadesi olan ulus devletlerin en fazla ortaklaştığı nokta ise; kadın cinsinin, düşünce ve bedeninin denetim altında tutularak gasp edilmesi olmaktadır. Bu anlamda içinde olduğumuz dönem Kürtler ve kadınlar açısından çok büyük katliam ve soykırım tehlikeleri barındırmaktadır. Öte yandan evrenselleşen bu şiddet politikalarına karşılık, halkların ve kadınların direniş mücadelesi tarihte hiçbir dönem ile karşılaştırılamayacak kadar büyük bir özgürlük ruhu ile devam etmekte, büyümektedir. Kürt kadınları da dünyanın en örgütlü öncü gücü olarak öz savunma ve öz örgütlülük temelinde büyük bir azim ve kararlılıkla mücadelesini yükseltmektedir. Bugün Rojava ve Şengal'de kadın ordulaşmaları ile tarihi bir kadın devrimi sürecini yaşamaktayız. Êzidî kadınlar öz örgütlülük ve öz savunma ile yeni fermanların önüne geçmiş, tarihi bir özgürlük adımı atmıştır. Kürt halkı ve kadınları bu tarihi sürecin özelliklerini güçlü kavrayıp, buna göre bir örgütlenme, direniş ve ittifak politikası geliştirebilirler ise aynı zamanda büyük başarı ve kazanımların elde edileceği de aşikardır.

'DEVRİMLER ALTERNATİF YAŞAM YARATMALI'

KJK olarak, dünyanın neresinde olursa olsun Kürt kadınlarının Rêber Apo'nun özgürlük düşünceleri ile buluştuğunda mutlaka kendi kişiliğinde ve toplumunda değişim ve devrim yapacağı inancını taşımaktayız. Sizlerin de Rusya'da gördüğü gibi eğer devrim gerçekten alternatif bir yaşam yaratamaz ise karşıtı olan egemen sisteme benzeşir. Dolayısıyla tüm egemen sistemlerin babası olan erkek egemenliğine de hizmet eder. Ruslar ve Rus kadınları sosyalist devrimi gerçekleştirmek için büyük bir emek, fedakârlık ve cesaret gösterdiler. Ancak kadın özgürlük çizgisini ve kadın özgün örgütlülüğünü geliştiremedikleri için alternatif-özgür bir yaşamı yaratamadılar.

'KÜRT KADINLAR ULUSAL BİRLİĞE ÖNCÜLÜK ETMELİ'

Tarihsel toplumsal gerçeklik göstermiştir ki, bir halkın özgürlük bilinci kadın özgürlük düzeyi ile alakalıdır. Denilebilir ki, kırk yıllık mücadele tarihimizin ve de Kürdistan'ın en büyük kazanımı Önder Apo'nun bu topraklara armağan ettiği kadın özgürlük mücadelesi ve örgütlülüğü olmuştur. Hiçbir ulusal ve de toplumsal mücadele Kürdistan Özgürlük mücadelesi kadar kadının görkemli direnişine ve de öncülüğüne tanıklık etmemiştir. Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi sadece Kürt kadınlarına değil, başta Ortadoğu kadınları olmak üzere dünya kadınlarına da ilham kaynağı olmaktadır. Kürt kadın direngenliğini tarihten miras alıp Kadın Kurtuluş İdeolojisi ile örgütlüğe kavuştumuş, nice büyük kadın fermandarlar yetiştiren ordulaşması ile 'bir halkı savunan' en fedai güç olmayı başarmış olan Kadın Özgürlük Mücadelemiz bugün Ortadoğu kadınlarına öncülük edecek bir merhaleye gelmiş bulunmaktadır. Bu bağlamda Kürt kadınları olarak ulusal birliğin de öncülüğünü yapma ve başarma görevi ile karşı karşıyayız.

'ÖNDER APONUN ÖZGÜR YAŞAM PROJESİ SAHİPLENİLMELİ'

Kendi öz gücümüze dayanarak örgütlülüğümüzü geliştirebildiğimiz ve güçlerimizi birleştirdiğimiz zaman, aynı zamanda halklar, kadınlar ve inançlar olarak ortak yaşam temelinde büyük kazanacağımız zamandır. Bu temelde Kürtlerin, Kürdistan'da yaşayan halkların, kadınların ve de inançların, öz güçlerine dayalı olarak bölge halkları ile birlik ve kardeşlik temelinde kadın özgürlüğü ve demokratik ilkeler doğrultusunda bir siyaset izlemeleri zorunludur. Unutulmamalıdır ki, Önder Apo'nun özgür yaşam projesi ülkeye bağlılık temelinde gelişmektedir. Bu nedenle, dünyanın neresinde olursak olalım, nerede Kürt kadınlarına karşı bir saldırı, adaletsizlik ve devlet baskısı var ise birlik içinde mücadele ve direnişi geliştirmek durumundayız.

Bu anlamda Kürt kadınlarının 3. Ulusal Kadın Konferansının başarılması için çalıştayınızdan çıkacak tutum, görüş, öneri ve kararlaşmalar oldukça önemli olmaktadır. Aramızda coğrafi olarak büyük mesafeler olsa da her zaman sizlerle birlikte olduğumuzu, sizlerle büyüdüğümüzü belirtmek istiyoruz. Bizler, kadınların ve Kürtlerin özgürlüğü için her zamankinden daha fazla güçlü bir çalışma ve mücadele içerisinde olacağımızın sözünü veriyoruz. İnanıyoruz ki, sizlerin güçlü çalışmalarıyla da başarıyı hep birlikte yakalayacağız.

Bu temelde bir kez daha sizleri en içten sevgi ve saygı ile selamlıyor, başarılar diliyoruz.”