Pınar Aydınlar: Mutlaka biz kazanacağız

HDP Parti Meclisi Üyesi Sanatçı Pınar Aydınlar, 16 Nisan tarihinde yapılacak olan referandumdan hangi sonuç çıkarsa çıksın ’’baskı ve saldırılara karşı örgütlenmeli ve ortak hareket etmeliyiz. Mutlaka biz kazanacağız'' dedi.

Yapılacak halk oylaması öncesi düzenlenen gece ve etkinliklere katılmak için İsveç'e gelen Pınar Aydınlar'la Türkiye ve Kürdistan'daki gelişmeleri konuştuk.

1 Kasım seçimlerinde AKP'nin hilelerinin açığa çıktığını, HDP ve CHP oylarının yer aldığı açılmamış oy torbaları bulunduğunu hatırlatan Aydınlar, ”Eğemen sistem kurallarını kendisinin belirlediği bir seçim yapıyor, bu nedenle de hayır ve evet diyenlere eşit muamale yapılmıyor. Hayır oyu kullanacakları Fetöcü, terörist olarak suçlayarak tabanı ciddi olarak tehdit ediyor. Evetin sokaklarda görünürlüğü % 100 iken %1 görünürlüğü olan Hayıra tahammül edilmiyor” dedi.

Tüm baskı ve tehditlere karşın yapılan kamu oyu araştırmalarının sonuçlarının  Hayırın önde gösterdiğini söyleyen Aydınlar, ”Bir avuç zengine karşı milyonlarca yoksul yeni anayasaya Hayır diyor. Ama  hem görsel hem de yazılı basınımızın yasaklanmasından dolayı bu görünmüyor. Ağır baskı koşullarında bir referanduma gidiyoruz” dedikten sonra gözlemlerini şöyle dile getiriyor:

Aydınlar, AKP'inin sunni, ırkçı ve İslamcı politikasını yürürlüğe koymak için yeni anayasayı halka kabul ettirmek istediğini belirttikten sonra şunları kaydetti:

”Ülkede çok büyük bir kutuplaşma var. Kürtlerin evlerini yıkan, çocuklarını katleden, çocukların cenazelerini derin dondurucularda bekleten bir sistemle karşı karşıyayız. Batının buna tutum alamadığı ve Türk devletinin bundan yaralandığı tarihsel bir süreç bu. Suruç katliamını, Ankara katliamını, Gever, Sur, Cizre ve diğer yerlerde katliamlar yaşadık. Bütün bunlar devletin Kürt, Alevi, devrimcileri ezmek için kendi militarist güçlerini azami biçimde kullandığını gösteriyor.”

KOBANÊ'DE ERDOĞAN DİZ ÇÖKMEK ZORUNDA KALDI

Erdoğan'ın ağzını her açtığında HDP, YPG/YPJ'yi hedef aldığını, kendilerinin YPG/YPJ'den söz ettikleri için yargılandıklarını ve ceza aldıkları bir dönemde Kobanê'nin Erdoğan'a çok büyük tokat vurduğunu söyleyen Aydınlar şunları kaydetti:

”Erdoğan orada Kürtlere diz çöktüremedi. Kendi diz çökmek zorunda kaldı. Bunun hıncını HDP'ye, devrimcilere saldırarak almaya çalıştı. Şimdi referandumdan evet çıksa da hayır çıksa da bizi zorlu bir dönem bekliyor. Savaşa daha fazla evrilecek dönem bekliyor. Bu nedenle de barış söylemlerine girmek istemiyorum. Çünkü onurlu bir savaşın sonuçlarının alınacağı bir dönemdeyiz.”

AKP ve Türk devletinin son dönemlerde Kürdistan'a yönelik baskılarına verdiği konserler sırasında tanıklık yaptığını söyleyen Aydınlar, Newroz izleminlerini şöyle anlattı:

”Gever'de Newroz'u, silahların, tomaların, akreplerin, kirpilerin gölgesinde şarkı ve türkülerle kutladık.  Şarkı ve marşlarımı söyleyip halaya geçtikten sonra elektrikleri kestiler. Halay çeken halkın üzerine gazlar ve plastik mermilerle saldırdılar. Tüm pankrat, resim ve hatta sarı, kırmızı ve yeşil poşileri bile topladılar. Kadınların saçlarının kökünden koparıldığını gördüm. Çok soğuktu ve belimize kadar karın içindeydik. Ülkenin batısı ciddi anlamda baskı altında. Ama Kürdistan'daki insanlar bin misli dafa fazla baskı altında. Yaşadıklarım beni çok etkiledi. Newroz Kawa'nın Dehak'a karşı isyanıdır. Bir özgürlük, diriliş ve umut bayramıdır. Bu bayramı silahların gölgesinde kutlamak, yerlerde sürüklenen gençleri görmek insana acı veriyor.”

SANATÇILAR EZİLENLERİN, MAZLUMLARIN SESİ OLMALI

AKP'nin baskıları artırmasından sonra pek çok sanatçının karşı çıkma yerine hükümete yakınlaşmayı tercih ettiklerini söyleyen Aydınlar, ”Ama onurlu tavır alan, Hayır videoları çekip yayımlayan çok değerli arkadaşlarımız var. Faşizmle yönetilen bir ülkede bunları yapmak kolay değil. Hayır dediklerinde ya konserleri iptal ediliyor, ya da kovuluyorlar. Ama ne yazık ki direnişi seçenlerin sayıları az. Ben 20 yılık meslek yaşamımda Yılmaz Güney'in dediği gibi sanatçının halkının savaşcısı olması gerektiğini düşündüm. Çünkü bizim en büyük deryamız halktır. Kaynağımız halktır. Bizler ezilenlerin, mazlumların, Amed zindanlarında katledilenlerin, bugün hapishanelerdeki açlık grevcilerinin sesi olmalıyız.” şekinde konuştu.

Aydınlar, Türkiye'de halkın ve aydınların ağır baskı koşullarına rağmen umudumu yitirmemesini gerektiğini söyledikten sonra ”Hiç kimse elde ettiğimiz bu kazanılmarı bize sunmadı. Nice şehidin kanıyla, büyük bedeller ödeyerek kazandık. Çok canımız yandı. Daha da yanacak. Baskı ve saldırılara karşı örgütlenmeli ve ortak hareket etmeliyiz. Mutlaka biz kazanacağız. Çünkü biz haklıyız” dedi.