19 ülkeden yaklaşık 200 kadının katılımıyla gerçekleşen kongre, 15-17 Mayıs tarihleri arasında paneller ve tartışmalarla devam edecek.

Kongrede Kürdistan ve dünyanın dört bir yanından kadın kurum temsilcilerinin açıklamaları okundu. KJK, TAJÊ, Afgan kadınlar, PJAK Kadın Meclisi, kongrede mesajlarını okudu.

Kongrenin ilk oturumunda, “3. Dünya Savaşı ilan edilmemiş kadın-kırım savaşıdır” başlığı altında sunumlar yapıldı.

TJA aktivisti Hacer Özdemir, Ortadoğu’da süren savaşların kadınların bilinci ve kazanımlarını hedef aldığını belirterek, bu savaşın tanklarla değil kadınların düşünsel ve toplumsal gücüyle savaşıldığını vurguladı.

Rojava’da PYD ve diplomasi çalışmalarında yer alan Panelist Sema Bekdaş, ulus-devlet modelinin ataerkil tahakkümün kurumsal zemini olduğunu ve demokrasinin bu yapıda mümkün olmadığını ifade etti.

Esma Kaftaro, siyasal İslam’ın yükselişinde kadın bedeninin ideolojik ve siyasi bir araç haline getirildiğini dile getirdi.

Buşra Abuel, erkek egemen hukuk sistemlerinin kadın kırımını yasalar aracılığıyla meşrulaştırdığını vurguladı.

Filistinli aktivist Afaf Gattaşa ise küresel kapitalist sistemin neden olduğu ekolojik yıkıma karşı kadınların öncülüğünde alternatif bir yaşam mücadelesinin büyütülmesi gerektiğini söyledi.

Kongre, bölgedeki kadın hareketlerinin deneyimlerini paylaşarak ortak mücadele hattı kurmasını ve kadınların özgürlük, barış ve adalet mücadelelerinde kurucu rolünü öne çıkarmayı hedefliyor.