Mêrdîn’de kadınlar, erkek şiddetine, kadın cinayetlerine, şüpheli ölümlere ve madde bağımlılığına karşı güçlü bir ses yükseltti. Şahmaran Kadın Platformu ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde bir araya gelen kadınlar, Artuklu ilçesinde yürüyüş gerçekleştirdi. Katledilen kadınların fotoğraflarını taşıyan kadınlar, “Kadın kırımına karşı yaşamı ve barışı savunuyoruz” yazılı pankartla yürüdü.
Yürüyüş boyunca “Jin, jiyan, azadî”, “Kuştina jinan politik e” ve “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları yankılandı.
‘JIN JIYAN AZADI İLKESİ SİSTEMATİK OLARAK HEDEF ALINIYOR’
Yürüyüşün ardından açıklama metni Türkçe ve Kürtçe okundu. Şahmaran Kadın Platformu’ndan Gülizar İpek Bilek Türkçe, TJA’dan Hatice Öncü Kürtçe açıklama yaptı.
Açıklamada, kadınların yaşam felsefesi olan “Jin, jiyan, azadî” ilkesinin sistematik biçimde hedef alındığı vurgulandı. “Her kadın ölümü, sadece bir bireyin kaybı değil; erkek egemen sistemin, devlet politikalarının ve cezasızlık kültürünün sonucudur” denilerek, kadın cinayetlerinin politik doğasına dikkat çekildi.
Özellikle Mêrdîn’de son dönemde yaşanan kadın katliamlarının ve intiharların tesadüfi olmadığı belirtilen açıklamada, kadınların uzun süreli baskı, ekonomik çıkmaz ve toplumsal yalnızlaşma sonucu intihara sürüklendiği ifade edildi. Ayrıca, genç kadınları hedef alan madde bağımlılığı sorununun devletin ihmalkârlığıyla daha da derinleştiği vurgulandı.
ADALET, KORUMA DESTEK SAĞLANSIN
Kadınlar, bu düzene boyun eğmeyeceklerini ve özgür yaşam mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini yineledi. Açıklamada şu talepler sıralandı:
* Kadın ölümleri tarafsız ve etkin şekilde soruşturulsun.
* Koruma mekanizmaları eksiksiz işletilsin.
* Kadın kurumlarına yönelik baskılar son bulsun, aksine desteklensin.
* Fail erkeklere cezasızlık değil, gerçek adalet uygulansın.
* Bağımlılık riski altındaki kadınlara yönelik koruyucu politikalar geliştirilsin.
* Madde trafiği ve bağımlılıkla mücadelede kadın odaklı önlemler alınsın.
‘BİZ BARIŞI DA YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ’
Kadınlar son sözlerini güçlü bir yaşam çağrısıyla bitirdi:
“Yaşamak istiyoruz, özgürce yaşamak! Ne intihara süslenen cinayetleri ne de cezasızlığı kabul edeceğiz. Kadınlar direniştir, kadınlar ısrardır, kadınlar yaşamdır. Erkek egemen akılla yürütülen, kadınların iradesini ve emeğini yok sayan hiçbir çözüm kalıcı olamaz. Kadınların sesi, sözü emeğiyle barış toplumsallaşacak. Biz barışı da yeniden inşa edeceğiz. Kadın öncülüğünde, halkların iradesiyle, özgür yaşam temelinde bir barışı inşa edeceğiz.”