Cizir Kantonu'nun Derik kentinde "Jineoloji Toplum Gerçeğini Kadın Doğasıyla Aydınlatıyor" şiarıyla düzenlenen "1'inci Kuzey Suriye Jineoloji Konferansı"nın ilk günü yapılan konuşma ve tartışmalarla sona erdi. Öğlen arasının ardından Cizir Kantonu Anayasa Meclisi Eş Başkanı ve Süryani Kadınlar Birliği üyesi Elizabet Gewriye, yaptığı konuşmada, kadının öncülük rolüne dikkat çekerek, Rojava eksenli gerçekleşen devrimin kurumlaşmasının kadınların yapması gerektiğine işaret etti.

'ÜLKEMİZİN YENİDEN İNŞASINDA YERİMİZİ ALMALIYIZ'

Gewriye, her alanda birlikte yaşam kültürünü kadınların oluşturacağını belirterek, "Biz her şekilde kadın zihniyeti ile ülkemizdeki sorunlara çözüm aramalıyız. Bu yüzden jineoloji kadının tarihsel birikimini günümüze taşıyacak ve yaşamsal kılacaktır. İştar ve Zenubyalar bu topraklarda yetişti, kültür oluştu, şimdi bu kültürü taşımak ortaya çıkarmak bizim omuzlarımızda. Bu yükü taşımalı ve ülkemizin yeniden inşasında yeni modelin oluşmasında yerimizi almalıyız. Süryani kadınlar olarak biz bu sürece katılmayı bir görev biliyoruz" dedi.

Sözlerini "Yaşasın kadınların birlikteliği" diye sonlandıran Gewriye'nin ardından Jineoloji Akademisi üyeleri Zozan Sima Kürtçe, Dicle Hüso ise Arapça olarak jineolojinin Kuzey Suriye'de yaptığı proje ve çalışmaları anlattı.

'KRİZİN ÇÖZÜMÜ JİNEOLOJİDE'

"Bu kadar ilgi göstermeniz bizim başarı yolunda ilerlediğimizi gösteriyor, hepiniz hoş geldiniz, sizinle daha güçlü yürüyoruz" diyerek salonu tıklım tıklım dolduran kadınları selamlayan Sima, yaşamın temel taşıyıcısı kadınlara ait değerleri arkeolog titizliği ile ortaya çıkarmanın jineoloji biliminin asıl görevi olduğunu söyledi.

Ortadoğu'daki krize temel çözümün kadın bilimi olduğunu belirten Sima, "Devletçi gelenek ve onun zihniyet yapısını oluşturan ataerkil sistem, Musul, Şengal ve Rojava'da yapmış olduğu operasyonlarla toplumsal kültürü, tarihi ve manevi değerleri, ortadan kaldırmayı hedefledi. Kadının direnen iradesini ve gerçeğini teslim almak istedi. Kadının oluşturmuş olduğu toplumsal yaşam izlerinin taşındığı Musul, Palmira, Şengal ve Kobanê gibi alanlar özellikle hedef alındı. Jineoloji tüm bu ataerkil devletçi sistemin saldırılarına karşı bölgede kadınların değerlerini bir araya getiren yaşatan ve yaşamsal kılan bir bilimdir. Krizden çıkış yolu jineolojidir ve özgür yaşamın bilimidir. Kadın ve erkek arasındaki ilişkileri etik ve estetik değerlerle oluşturmanın adresidir" şeklinde konuştu.

'ÖNEMLİ SONUÇLARA ULAŞTIK'

Yaklaşık 4 yıldır Kuzey Suriye'de jineoloji çalışmalarını yürüttüklerini ve bir çok konuda kadınların desteği ile önemli sonuçlara ulaştıklarını kaydeden Sima, "Çalışmalarımız ağırlıklı olarak eğitimle başladı. Kuzey Suriye'de eğitim veren yüksekokul ve akademilerde hatta lise düzeyine kadar jineolojiyi ders konusu haline getirdik. İlk araştırma merkezimizi Efrîn'de oluşturduk. Ardından Derik, Minbic'de araştırma merkezleri açtık. Bu merkezlerde atölye çalışmaları gerçekleştiriliyor. Toplumsal araştırmalar gerçekleştiriyoruz" dedi.

Sima, şöyle devam etti: "Yaptığımız çalışmalardan edindiğimiz, tecrübeyle söyleyebiliriz ki; ne kadar yerel-toplumsal örgütlenme olursa o kadar kadın sistemini oluşturabiliriz. Bölge için ilk deneyim olan jineoloji, yeni bir yol ve yöntemle bilimi iktidarın elinden alıp topluma taşırmanın ve topluma ait kılmanın yol ve yöntemlerini aramaya devam ediyoruz. Bu temelde yeni alanlar açıyoruz, yeni örgütlenme biçimlerini gerçekleştiriyoruz. Bu bir deneme aşaması ve acemiliklerimiz var. İleriye dönük daha sağlam adımların ilk deneyimlerini oluşturuyoruz."

JİNEOLOJİ FAKÜLTESİ

Yaptıkları önemli ve çalışmalardan birinin Rojava Üniversitesi bünyesinde Jineoloji Fakültesi oluşturmak olduğunu kaydeden Sima, pozitivist, tekelci bilim anlayışına karşı yeni bir yöntem denemesi olan fakülteye kadınların ilgisinin yoğun olduğunu ve geleceğin kadın bilimi üyelerini yetiştirmeye başladıklarını söyledi.

Çalışmalarının sadece bir etnik kimlik yada sadece Rojava'yı kapsamadığını her alanda jineoloji örgütlenmesi gerçekleştirdiklerini belirten Sima, şöyle devam etti: "Demokratik ulusun örgütlendirilmesine öncülük edecek Arap, Suryani, Ermeni, Çerkes, Türkmen vs. kadınların Tıl Temir, Tıl Koçer, Halep, Şehba, Minbic, Taqba, Rakka gibi bölgelere de jineolojiyi taşırıyoruz ve kurumlaşmalara gidiyoruz. Bu bölgelerde kadınların çalışmamıza yoğun ilgi gösterdiklerini söyleyebiliriz."

'HER ALANDA JİNEOLOJİYİ YAŞAMSAL KILACAĞIZ'

Sima son olarak; "4 yıllık çalışmamız ile şunu söyleyebiliriz; daha işin çok başındayız. Araştırma merkezleri, akademiler başta olmak üzeri her alanda jineolojinin yaşamsal kılınması için çalışmalarımız sürecek. Konferanstan çıkacak perspektif bizim önümüzdeki çalışmalar için çok önemli olacak" diye kaydetti.

Jineoloji Akademisi'nin faaliyetlerinin anlatılmasının ardından konferansta kadın ve kadın bilimini anlatan sinevizyon gösterimi düzenlendi.

Konferansın ilk günü konuşmaların ardından Jineoloji Akademisi'nin gerçekleştirdiği "Devrimden önce, devrimden sonra" başlıklı sosyolojik analizin okunarak tartışılmasıyla sona erecek.

Konferans yarın ise kadınların "yeni bir yöntem, kadın bilimi" tartışmalarıyla devam edecek.