Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 7’inci dönem 3’üncü olağan meclis toplantısı Taksim Hill Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya HDK eş sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Onur Hamzaoğlu, HDK MYK üyeleri ve HDK bileşenleri katıldı.

Referandum sürecinde yaşananlara ve YSK’nin ‘mühürsüz oyları geçerli sayan’ kararına değinen Koçyiğit “Haksız hukuksuz ve şaibelerle dolu bir süreci geride bırakmış bulunuyoruz. Aslında birçok sürece kapı araladı birçok şeye tanıklık etmemizi sağladı. YSK iktidarın istediği doğrultuda karar vererek mevcut iktidarın söylemini gerçekleştirdiğini bize net bir biçimde gösterdi. Bütün kurumlarıyla AKP’lileşen bir devlet gerçeğiyle yüz yüze olduğumuzu görmüş olduk. AKP anayasa değişikliği ile faşizmi kurumsallaştırmak ve bütün devletin yetkilerini topluma karşı kullanmak niyetindeydi” şeklinde konuştu.

‘SOKAĞIN SESİNE KULAK VERİLMELİ’

Muhalefetinde yol ayrımında olduğuna işaret eden Koçyiğit “Yok hükmünde olan bu anayasa değişikliği referandum sonucu sokaktaki demokratik süreci başlatmış oldu. Sokakta başlatılan bu mücadele sadece ‘hayır’ diyenleri değil Türkiye’de yaşayan her insanı ilgilendiriyor.

Bugün yapılması gerek ‘hayır’ bloğunda yer alan her bir kişinin, kurumun, partinin sokakta ki sese kulak vermesi o sesi daha da gür çıkartmaya hizmet etmesidir. CHP kendisine oy veren yurttaşların sesine kulak vermeli” diye konuştu.

CHP’nin tutarlı davranmadığına işaret eden Koçyiğit, HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ‘anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz’ demesinin ardından gelişen sürecin bugün gelinen yerin başlangıcı olduğunu söyledi.

‘ÖZERK KÜRDİSTAN DEMOKRATİK TÜRKİYE’DEN BİR ADIM GERİ ATMAYACAK’

Kürtler ‘evet’ oyu verdi, söylemlerini ‘manipülasyon’ olarak niteleyen Koçyiğit “Gerçek anlamda demokratikleşme olacaksa Kürdistan ve Kürt halkına ses vermek gerekiyor. Özellikle Kürt halkının ‘evet’ oyu kullandığı manipülasyonlarına Kürt halkının cevabı var. Ablukanın olduğu yerlerde yüzde 70 ‘hayır’ çıktı. Kalan oy oranları ise güvenlik güçleri ve kamuoyu zoruyla verildiği ortaya çıktı. AKP ve sarayın Kürt iradesini yıkma politikası boşa çıktı. AKP buradan ders çıkartmalıdır. Özerk Kürdistan Demokratik Türkiye’den bir adım geri atmayacaktır’ diye konuştu.

‘2000’DEN FAZLA ÇOCUK CEZAEVLERİNDE’

Bugünün 23 Nisan Çocuk Bayramı olduğunu hatırlatan Gülistan Koçyiğit, Türkiye’deki çocuklara ilişkin tabloyu şöyle özetledi: “23 Nisan’da 2000’den fazla çocuk cezaevinde süreç yürütüyor. Çocukların cezaevinde olması, bebeklerin annesiyle beraber cezaevi koşullarına maruz kalması aslında nasıl ikiyüzlü bir Türkiye olduğunu gösteriyor. Roboski’de katledilen, Gazi’de piknik dönüşü aracı tarananlar, bir tarafta sarayda ağırlananlar ve biz bu çocuk bayramına tanıklık ediyoruz. Çocuk işçiliğinde birinci sırada olduğumuz, okul öncesi eğitimden tutun nitelikli bir eğitime kavuşmanın imkansız olduğu Türkiye’de çocuk bayramından bahsetmek mümkün değildir. Gerçek anlamda çocukluğunu yaşayabileceği ve her günün bayram tadında yaşayacağı Türkiye ve Kürdistan gerçekliği yoktur.”

‘ERMENİ SOYKIRIMI İLE YÜZLEŞMEDEN OLMAZ’

Yarın Ermeni Soykırımı’nın 102’inci yılı olduğuna da işaret eden Koçyiğit “Yarın 24 Nisan Ermeni soykırımı başlangıç günü. 250 Ermeni aydının, şairinin bu ülkenin en değerli insanlarının tutuklandığı ve tehcir süreninin başlatıldığı tarih. 1915’ten bu yana biz hakikatle yüzleşemedik. Biz çok iyi biliyoruz ki bu bir soykırımdır bu acıları bugün çok geri bir Türkiye olarak ödüyoruz” şeklinde konuştu.

‘HAYIR DİRENİŞİ DEVAM EDECEK’

Koçyiğit “Bizim demokratik Türkiye mücadelemiz bundan sonra çok daha direnişçi bir tarzla devam edecektir. Sokaklarda yükselen ‘hayır’ sesi bunun en net cevabıdır. Bu ‘hayır’ın AKP’nin sonunun geldiğini ve aslında gerçek demokrasinin ne olduğunu gösteren ‘hayır’dır. Bugün bir bütün demokrasi güçlerinin temel bir sorumluluğu var sokağa çıkan muhalefeti örgütlemek ve geleceğine taşımaktır” dedi.

'HAYIR BLOĞUNU BÖLMEMEK GEREKİR'

Referandum çalışmalarında partilerin çalışmalarını da değerlendiren Hamzaoğlu, "MHP ilk kez bölündü. CHP sönük bir kampanya gerçekleştirdi. AKP ve MHP kampanyalarla toplumu ikiye böldü. HDP ve HDK ise var olan imkanlar dahilinde güçlü bir çalışma sergiledi" dedi. Referandum sonuçlarının Türkiye'deki siyasi atmosferi değiştirdiğini kaydeden Hamzaoğlu, "Hayır’ın meşruiyeti öyle bir hale geldi ki 'Evet'in üstüne çıktı. Bu bloğu bölmemek gerekir. Seçmenin yüzde 49 ‘Hayır’ verdiği paket yasallaşacaksa eğer Türkiye'de korku imparatorluğu kurulacaktır" diye belirti.

‘1 MAYIS HAYIRCILARIN BAYRAMI HALİNE GELMELİ’

1 Mayıs İşçi Bayramı'na da vurgu yapan Hamzaoğlu, "1 Mayıs 2017 'Hayır'cıların bayramı haline gelmelidir. Bu bayramı dostlarımızla birlikte kutlamalıyız ve düşmanlarımıza bunu göstermeliyiz" dedi. 

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Toplantı, örgütsel durum değerlendirmesi, faaliyet raporlarının okunması, referandum sonrası açığa çıkan "Hayır" mücadelesi, 1 Mayıs, HDK çalıştayı ve planlamanın ele alınmasıyla son bulacak.