KJK Koordinasyonu: Şengal özerk olmalıdır

Êzidîleri Şengal’in savunulması için Şengal topraklarına dönmeye ve bulundukları her yerde direnişe, çağıran KJK, “YBŞ, YJŞ Şengal’in öz savunma gücü olarak kabul edilmelidir” dedi.

KJK Koordinasyonu, Şengal halkına yönelik geliştirilen fermanların bir devamı olan PDK saldırısını bir kez daha kınayarak, “Şengal, Şengal halkınındır. 2014 DAİŞ saldırısında eğer YPG-YPJ, HPG-YJA STAR güçleri olmasaydı Êzidî halkı tamamıyla soykırıma uğrayacak ve yeryüzünden tamamen silinme ile karşı karşıya kalacaktı. Azılı DAİŞ çetelerine karşı gerillalarımız büyük bir cesaret, yiğitlik, kahramanlık gösterip, fedaice direnerek, Êzidî halkını büyük bir katliamdan kurtarmıştır” dedi.

KJK açıklamasında Halepçe şehitleri de anıldı.

PDK BU HALKI KORUYAMADI

“Êzidî halkımızın kendi öz savunmasını yapabileceği, kendi kararlarını kendilerinin alabileceği Êzidî meclisi ve kadın meclisinin kurulması için çalışmalar yaptılar” denilen açıklamada, “Gerillanın varlığı Êzidî halkının kendi kendini yönetebileceği özerk bir Şengal’in kurulması için en büyük teminattır. PDK 2014’te DAİŞ’in gerçekleştirdiği ferman öncesi de Êzidî halkına hiçbir şey vermedi. Êzidî halkımız, kadınlarımız yıllarca PDK’nin denetiminde kalmasına rağmen başta öz savunması olmak üzere eğitim, sağlık ve iş olanakları bakımından hiçbir zaman herhangi bir imkan sağlanmadı. Êzîdxan kutsal ülkesine PDK hiçbir zaman ihtimam göstermedi. Şengal her zaman Güney Kürdistan’ın en yoksul, bakımsız yeri olarak bırakıldı. Her şeyden önemlisi Êzidî halkımız DAİŞ saldırısında yalnız bırakıldı. Binlerce Êzidî kadın kaçırıldı. Tecavüze uğradı. Alınıp satıldı. Binlerce kadın halen de DAİŞ çetelerinin elindedir. PDK bu halkı koruyamadı. Şimdi PDK sürekli olarak yaptığı propaganda da “biz nasıl ki peşmergelerimizi Kobanê’ye gönderip, Kobanê kurtulduktan sonra peşmergelerimizi geri çektikse, PKK gerillaları da Şengal’de bize yardım ettiler, şimdi bu desteğe ihtiyaç yoktur, Şengal’den geri çekilsinler” diyor. Bu durum aynı değildir. Kobanê’de başta Arin Mirkan sembolünde olduğu gibi yüzlerce genç kadın-erkek, özgürlük savaşçıları direndi. Şehit düştü. Kobanê asla terk edilmedi. Özgürlük savaşçıları Kobanê’nin kurtuluşu için fedai bir tarzda direndiler. Sonrasında peşmergeler de Kobanê’ye giderek, özgürlük savaşçılarını desteklediler. Bundan dolayı Kobanê direnişi ile Şengal olayı karşılaştırılamaz. Yaşanan bu durumlar tüm dünyaca bilinmektedir” ifadelerine yer verildi.

SADIRLANLAR TÜRK DEVLETİNİN ÇETELERİDİR

KJK açıklamasında şunlar belirtildi:

“Xanesor’da Êzidî ve Rojava halkına saldıranlar peşmergeler değildir. Peşmerge, Kürdistan topraklarını korur. Peşmerge, Kürt halkının üstüne silahla yürümez, saldırmaz. Xanesor’da halka, YBŞ-YJŞ güçlerine saldıranlar; Türk devletinin çeteleri, para düşkünü, kaçkınlar, ordusudur. Böyle bir çete grubu asla Êzidî halkının savunmasını yapamaz. Yapmak istedikleri Êzidî halkını daha da köleleştirmek, kendi iktidarı altına alıp, sömürmektir.

KADINLARIN DİRENİŞİ DEVAM EDECEKTİR

En son Rojava’da Hesekê halkımız, Êzidî analar, Arap, Süryani insanlarımız, yurtseverlerimiz Xanesor’daki halkımızı desteklemek amacı ile bir ziyaret gerçekleştirmek için alana geçmek istedi. Burada bu azılı hain, çete grubunun saldırısı ile karşı karşıya kaldı. Elinde hiçbir silahı olmayan sivil insanlara, kadınlara, yaraları hala iyileşmemiş analara, Êzidî halkımıza silahla ateş edildi. Burada 21 yaşındaki TAJE üyesi Nazê Naif Qaval şehit edildi. İkisi kadın basın çalışanı olmak üzere 15 kişi yaralandı. Bu çeteler daha önce de kadın gazeteci Nujiyan Erhan’ı da bilinçli hedefleyerek, başından ağır bir şekilde yaraladılar. Kadınların, kadın basın üyelerinin hedeflenmesi bilinçlidir. Kadınlar her zaman hakikatin en yılmaz savaşçılarıdırlar. Kadın basın üyeleri her zaman hakikatin en açık, doğru yanını tüm dünya ile paylaşmak için canlarını da ortaya koyarak, çalışmaktadırlar. Kadın gazeteciler gerçekleri en yalın biçimde gün yüzüne çıkarmış olmaları onları bilinçli hedef haline getirmiştir. Bir kez daha bu son saldırıda da görüldü ki PDK’nin kadınları hedeflemesi kadın özgürleşmesine olan tahammülsüzlüğünün bir göstergesidir. Ancak Êzidî kadınları başta olmak üzere özgürlük düşünceleri ile tanışan, örgütlenen Kürt kadınları büyük bir direniş içindedir ve kadınların Xanesor’daki, Şengal’deki direnişleri bu anlamda devam edecektir.

ÊZİDÎ HALKIMIZ ŞENGAL’İ SAHİPLENMELİ

TAJE üyesi Nazê Naif Qavalı saygıyla anıyor, KJK olarak ailesine başsağlığı diliyoruz. Bu hain saldırıda yaralanan kadın basın emekçilerine, yine yaralanan halkımıza acil şifalar diliyoruz. Xanesor’da direnen tüm kadınları selamlıyoruz. Rojava halkımızı, kadınları, halklarımızı eylemlerinden dolayı coşkuyla selamlıyoruz. Bütün Êzidî halkımızı Şengal’in savunulması için Şengal topraklarına dönmeye ve bulundukları her yerde direnişe, Şengal’i sahiplenmeye çağırıyoruz.

PDK’YE ÇAĞRI!

PDK ye sesleniyoruz! Xanesor önlerinden güçlerini geri çekmelidir. Kürt tarihinde yeniden kara bir sayfanın açılması istenmiyorsa, güçlerini geri çekmelidirler. Erdoğan kendi iktidarı için Kürtleri kurban etmek istiyor. KDP-Türk devleti işbirliği Kürt halkına hiçbir yarar getirmeyecektir. AKP Kürt düşmanıdır. Hiçbir parçada Güney Kürdistan da dâhil Kürtlerin kazanmasını istemez. AKP’nin amacı Kürtleri birbirine karşı savaştırmak, kullanmaktır. Kuzey’de binlerce Kürdün öldürülmesinden, tutuklanmasından, köylerin, kentlerin yıkılmasından sorumludur. AKP’yi dost olarak bilenler, böyle hareket edenler büyük bir kaybedişi yaşayacaklardır. Çünkü Kürt halkı, kadınları başta Şengal, Rojava olmak her yerde Kuzey’de, Güney’de, Rojhilat’ta, Avrupa’da her yerde büyük bir direniş içeresindedir. Direniş her an her saat daha da büyüyüp gelişmekte ve yaygınlaşmaktadır.

ŞENGAL HALKI KENDİ KARARINI KENDİSİ VERMELİDİR

Bu temelde başta Güney halkı, kadınları olmak üzere tüm kadınları Şengal’e sahip çıkmaya çağırıyoruz. Şengal özerk olmalıdır. Kendi kararını kendisi vermelidir. Kendi öz savunmasını kendisi yapmalıdır. YBŞ, YJŞ Şengal’in öz savunma gücü olarak kabul edilmelidir. Şengal halkı kendi hizmetlerini kendisi karşılayabilecek bir halktır. 2014 saldırısından sonra Êzidî halkımız kendi iradesiyle kendisini yönetebileceğini görmüş, bu özgür iradeyi açığa çıkarmış bir halktır. Bundan dolayı hiç kimseye ihtiyacı yoktur, kendi kendini yönetebilecek bir halk düzeyine ulaşmıştır. Şengal’in inşasını Şengalliler kendileri yapabilirler. PDK ye de ihtiyaçları yoktur. Tam aksine Şengal’e dönmek isteyen yüzlerce Êzidî ailesine PDK izin vermemiştir. Bu da gösteriyor ki PDK Şengal’in yeniden kurulmasının, inşasının değil, kendi iktidarının peşindedir.

BM’YE ÇAĞRI

Birleşmiş Milletleri de kendi kanunlarına uygun olarak, 73 defa ferman görmüş, dünyanın bu en eski halkını korumaya alabilecek, Şengal’in özerklik statüsünü geliştirebilecek çalışmalar yapmaya çağırıyoruz.

HALEPÇE ŞEHİTLERİNİ SAYGIYLA ANIYORUZ

Bugün aynı zamanda Halepçe Katliamı’nın 29. yıldönümüdür. Halepçe’de diktatör Saddam Hüseyin’in emriyle gerçekleşen katliamda şehit düşen beş bin kişiyi saygıyla anıyoruz. Güney halkının şimdiki kazanımları halkın, kadınların direnişleri, serhildanları sayesinde olmuştur. Kazanımların asıl sahibi toplumun kendisidir. Ancak bu kazanımlara var olan partiler sahip çıkmamış adaletli ve demokratik bir sistem halen de oluşturulamamıştır.

ULUSAL BİRLİĞİ GELİŞTİRMA ÇALIŞMALARINA CİDDİ YAKLAŞALIM

Kürtlerin üzerinde şimdi de hala katliam, Enfal, soykırım tehlikeleri yok olmuş değildir. Kürdistan’ın her tarafında özgür, demokratik, adaletli, eşitlikçi bir temelde yaşayabilmemiz, Kürdistan’ın her parçasında özgürlüğün, demokrasinin, statükonun sağlanması ile mümkün olabilir. Bu da ancak Kürtlerin ulusal birliğinden geçer. Kürt halkı birlik olmadan halkımız kazanamaz. Bütün partiler, kurumlar bunun için çalışmalıdır. Bu vesile ile Kürdistan’daki tüm partileri içinde bulunduğumuz dönemin hassasiyetlerini de göz önüne alarak, ulusal birliği geliştirme çalışmalarına daha ciddi, sorumlu yaklaşmaya çağırıyoruz.”