16 Nisan referandumunu ANF’ye değerlendiren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul Temsilcisi Fidan Ataselim, HDP Kadın Meclisi’nden Muazzez Töre, Feminist Hareketi’nden Hülya Osmanağaoğlu, referandumda en belirleyici dinamiğin kadınlar olacağına dikkat çekerek, dünyada hüküm süren erkek egemen sistemin bir zincirini kırmak için tüm kadınları ‘Hayır’ demeye çağırdılar.   

‘ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ EN ÇOK KADINLARI ETKİLEYECEK’

Kadın cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul Temsilcisi Fidan Ataselim, anayasa değişikliğindeki maddelerin   doğrudan kadınlarla ilgili olmasa da bütün bu maddelerin sonuçlarının en çok kadınları etkileyeceğinin uyarısında bulundu. Ataselim şu hususlara dikkat çekti, “Bir kere, kadınlar hak talep ettiği zaman başvuracağı bir meclis kalmayacak çünkü feshedebilecek. İkincisi ve en önemlisi başkanlık sistemi çocukların istismar edilmesine, tacize, tecavüze çözüm olmayacağı gibi kimsenin sesini çıkartmasına fırsat vermeden tek bir kararla, bir gecede çocukların istismarcısıyla evlenmesi kararı verilebilecek; bir gecede çıkartılan bir kararnameyle kadınların boşanma hakkını bile ortadan kaldırabilecekler. Tüm yetkilerin tek bir adamda topladığı bir sistemde kadınların büyük mücadele vererek elde ettiği tüm haklar bir gecede çıkartılan kararnamelerle gasp edilecek” dedi.   

‘DİRENEN KADINLAR VAR’

Bu gidişatı değiştirecek en önemli dinamiğin kadınlar olduğuna işaret eden Ataselim, “Biz kadınlar dünyanın yarısıyız. Şimdiye kadar potansiyellerimizi açığa çıkarttığımız zamanlar da oldu; kadınların oy hakkı için verilen mücadele gibi. Bugün baktığınız zaman dünyada hem kadın düşmanlığının hem de aşırı sağcılığın yükseldiği bir dönemle karşı karşıyayız. Buna rağmen kadın dinamiği her alanda direnmeye devam ediyor. Bu dinamik Ortadoğu da IŞİD‘e, Amerika da Trump’a, Türkiye’de de tek adam diktatörlüğe karşı harekete geçti ve direniyor.  Bu çok kıymetli” diye konuştu.  Kendi gelecekleri için tüm kadınların ‘Hayır’ oyu kullanmaya çağıran Ataselim, “Kendi geleceğimiz ve kendi kararlarımızı kendimiz uygulayabilmemiz için ‘Hayır’ deme zamanı” dedi.

‘HEM TEKE, HEM ADAM EGEMENLİĞİNE KARŞIYIZ’

HDP İstanbul Kadın Meclisi’nden Muazzez Töre, bugüne kadar kazanılmış kadın haklarının gaspa uğramaması için tüm kadınların referandumda ‘Hayır’ oyu kullanması gerektiğini altını çizdi. “Biz hem teke, hem de adam egemenliğe karşıyız” diyen Töre, yüzde 50’nin kadın olduğu bir dünyada, yüzde 90’ın erkek egemenliğin altında yönetilmesini asla ve asla kabul etmediklerini vurguladı. Kadınların yetkisini yüzde 50’ye yükseltene kadar mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Töre, bu açıdan kadınların mücadelesinin referandumla sınırlı olmadığını; referandumdan sonra da mücadelenin süreceğini kaydetti.  Töre, “Biz şu anda tek bir adam yönetimine ‘Hayır’ diyoruz ama bu Hayır’ı kazandıktan sonra daha çok Hayır diyeceğimiz konular var.  Bizim amacımız kadın mücadelesini en yükseğe çıkartmak” diye konuştu. Dünyada hüküm süren erkek egemen sisteminde kadınların yok sayılmaya çalışıldığına dikkat çeken Töre, bu sistemin bir zincirini kırmak için tüm Kadınları referandumda ‘Hayır’ demeye çağırdı. Töre, “Kadınlar biz varız demek için artık ‘Hayır’ demeli” dedi.

‘REFERANDUMLA AKP’NİN KADINA YÖNELİK POLİTİKALARI DA OYLANACAK’

Feminist Hareketi’nden Hülya Osmanağaoğlu, bu referandumla birlikte AKP’nin 3-4 yıldır kadınlar üzerine yapmaya çalıştığı politikaların da oylanacağına işaret etti. Bu politikalar içerisinde 2016 ‘da yürürlüğe konulmak istenilen taciz ve tecavüz yasalarının ve AKP’nin kadınları evlere zincirleyip, erkeklere bağımlı kılmaya yönelik politikaların da olduğuna dikkat çeken Osmanağaoğlu, bu referandumda kadınların erkek egemenliğe ‘Hayır’ derken, AKP’nin ev içinde erkek egemenliğini daha da güçlenmesine de ‘Hayır’ demiş olacağını kaydetti. Kadınların bu politikaların farkında oldu bilen hükümetin referandumda en çok da kadınlara yöneldiğini dile getiren Osmanağaoğlu, “Tüm anketler gösteriyor ki, AKP seçmenleri içinde dahi kadınlar ‘Hayır’ oyu kullanacağı ortada. Bunun en kritik noktası taciz ve tecavüz yasasıydı. Hiçbir kadın küçük bir kız çocuğunun tecavüzcüsüyle evlenmesine onay vermez. Bu nedenle biz feministler bu referandumda, siyasi partilerden bağımsız olarak bu referandumda tüm kadınları erkek egemenliğine Hayır demeleri gerektiğini vurguluyoruz ve öyle de olacağını biliyoruz” dedi.