HDP'li kadınlar: 16 Nisan'da mutlaka kazanacağız!

HDP Kadın Meclisi, AKP rejimine direnenleri selamlayarak, "8 Mart ruhuyla, Newroz’un coşkusuyla baharı selamlayacağız ve 16 Nisan’da mutlaka kazanacağız" mesajını verdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 11 Mart'ta düzenlediği toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.

"Figen Yüksekdağ, Partimizin Eş Genel Başkanıdır, siyasi iktidarın eş Genel Başkanımızın vekilliğinin ve parti üyeliğinin düşürülmesine yönelik uygulaması hükümsüzdür. Ne kadınları siyasetten uzaklaştırabilecekler ne de kadın siyasetini engelleyebilecekler" diye başlayan bildirgede, şunlar ifade edildi:

"Halkların Demokratik Partisi'nin, kadınların birer siyasi özne olarak siyasete katılımını önceleyen politikası, kadın özgürlük hareketlerinin uzun yıllara dayanan mücadelesinin sonucudur. Siyasette eşit temsil ve eşbaşkanlık sistemi, Mecliste oluşturulan parlamento kadın grubu ile merkezi ve yerel düzeyde oluşturulan kadın meclisleri; kadınların kendi sözlerini söyleyebilmelerini, kadın politikalarını hayata geçirmelerini mümkün kılmakta ve yaşamın her alanında eşitlikçi ve kadın özgürlükçü çizgiyi hayata geçirmektedir. Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ başta olmak üzere kadın vekillerimiz, parti yönetici ve üyelerimiz ile belediye eş başkanlarını rehin alarak kadınları siyasetten alıkoyacağını zanneden erkek egemen akıl; kadınların büyüyen isyanının, siyasi iktidarda yarattığı korku ve güçsüzlüğü bir kez daha gözler önüne sermiştir.   

8 MART

21. yy’a dünyada otoriter, milliyetçi ve cinsiyetçi merkezi iktidarlara karşı kadınların demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi damga vurmaktadır. ABD’de Donald Trump’ın cinsiyetçi, milliyetçi söylemlerine, Polonya’da kürtaj yasasına, İzlanda’da eşit işe eşit ücret talebiyle emek sömürüsüne ve Türkiye’de tecavüz yasasına karşı kadınlar milyonlarla sokaklarda olmuş ve iktidarlara geri adım attırmıştır. Nitekim ülkemizde de 8 Mart yasaklarını, OHAL’i tanımayarak uluslararası kadın grevine ses verdik, sokakları ve meydanları terk etmeyerek seslerimizi ortaklaştırdık, kazanımlarımızdan ve direnişimizden asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha duyurduk. 
Bugün büyük saldırı altında olan kadın kazanımları, kadınların direniş ve büyük emekleriyle elde edilmiştir. Saldırılar ne denli büyük olursa kadın özgürlük hareketlerinin direnişleri de o denli büyük olacaktır.

ROJAVA DEVRİMİ

Rojava Kadın Devrimi ilham vermeye devam ediyor. Çoğulcu, cinsiyet eşitlikçi, ekolojik, emekten yana bir yaşam mümkün! 
Büyük emek, bedel ve direnişle kazanılan Rojava Kadın Devrimi tüm dünyada geniş yankı uyandırmış ve dünyadaki milliyetçi ve cinsiyetçi oluşumlara karşı savaş koşulları altında kadınların sesini, sözünü, direnişini yükseltmiş ve bunları yasalara dönüştürerek yaşam biçimi haline getirmiştir. 
Siyasi iktidarın katliam ve soykırım politikaları, içeride de dışarıda da başarısız olacaktır.
Rojava’da halklar ve inançların kazanımlarını sindiremeyen iktidar, 5 Nisan’da Başmüzakereci Sayın Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri durdurarak Kürt halkına karşı katliam politikalarını fiilen devreye koymuştur. Sayın Abdullah Öcalan’ın yüz yıllık Kürt Sorunun çözümü için ortaya koymuş olduğu diyalog ve müzakere iradesinin karşısında iktidar; kentleri abluka altına almış, yakıp yıkmış ve başta kadınlar olmak üzere katlederek, göçe zorlayarak katliam ve tasfiye politikalarını tercih emiştir. Bugün de ‘Çökertme Eylem Planı’nın ikinci aşaması olduğu belirtilen ve Xerabê Bava ile başlayan “Üç Hilal Operasyonu” yla katliamlara devam edilmektedir. Diğer taraftan da halkların iradesi yok sayılarak siyasi soykırım operasyonları sürdürülmektedir. 
Kadın düşmanlığı ve korkusu ülke sınırlarının dışına taşan AKP-Saray iktidarı, aynı zamanda Şengal’e yönelen işgalciliğin işbirlikçisi olmuştur. Ancak Şengal’de kadınların büyük direnci ve isyanıyla karşı karşıya kalan işgalciler bir kez daha başarısız olmuştur. 

DİRENİŞLER

Biz kazanacağız, mutlaka kazanacağız.
Dört duvar arasında bile direnişi büyüten açlık grevindeki tutsakları, Xerabê Bava’da canları pahasına yurdunu terk etmeyen Kürt kadınlarını, 8 Mart’ta dünyada, Türkiye’de, Kürdistan’da uluslararası kadın grevine ses veren ve alanları OHAL’in tüm yakıcılığına rağmen terk etmeyen, direniş alanına çeviren kadınları selamlıyoruz.

REFERANDUM

Biz kadınlar, apar topar meclise getirilen, toplumun iradesi yok sayılarak meclisten geçirilen başkanlık sistemi ve referandum sürecinde de aynı ruh, aynı güç ve moralle ülkenin kaderinin tek bir kişinin ağzından çıkan söze bağlanmasına izin vermeyeceğiz. Tek vaadi ölüm, yıkım, yoksulluk, toplumu kutuplaştırma olan bu sistemin karşısında yaşamı, yaşatmayı, bir arada yeni bir yaşamı kurmayı, esas alan bir alternatifin olduğu biliyoruz. Çaresiz değiliz, değiştirecek, aydınlık gelecek inşa edecek güç kadınlardadır. Biz kadınlar 8 Mart ruhuyla, Newroz’un coşkusuyla baharı selamlayacağız ve 16 Nisan’da mutlaka kazanacağız!"