Besê Erzincan: Savaş ekonomisi emek gaspıdır

KJK Koordinasyon üyesi Besê Erzincan, 1 Mayıs vesilesiyle verdiği demeçte savaş ekonomisinin emek gaspı olduğunu söyledi.

KJK Koordinasyon üyesi Besê Erzincan, 1 Mayıs Dünya İşçi Bayramını kutlayarak başta kadınları, gençleri, emekçileri, ezilenleri ve sistem dışı bırakılan tüm kesimleri alanlara çağırdı. Erzincan “savaş ekonomisi emek gaspıdır” dedi.

Besê Erzincan, meşru olmayan referandum sonrası Türkiye’de kadınların, Kürtlerin gençlerin ve tüm demokratik kesimlerin 1 Mayıs etrafında birleşik direniş bloğu yaratarak mücadeleyi büyütmesi gerektiğini vurguladı. Erzincan “1 Mayıs’ın kadının emeğine sahip çıktığı bir bayramdır” diyerek faşist MHP ve AKP diktatöryasına gerekli cevabın verilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Erzincan, Kürtlerin mücadelesinin emek üzerinden yaratıldığını bunun da öncülüğünü Kürt kadınlarının yaptığına dikkat çekti. Erzincan, AKP hükümetinin savaş ekonomisiyle halkların emeğini gasp ettiğini bu temelde ekonomik krizler yaratarak toplum içerisindeki sınıflaşmayı derinleştirdiğini dile getirdi.

KJK Koordinasyon üyesi Besê Erzincan 1 Mayıs vesilesiyle verdiği demeçte şunları belirtti:

ERDOĞAN’IN POLİTİKALARI SÖMÜRÜYE DAYALIDIR

“Bütün halklarımız ve kadınlar biliyor ki Erdoğan Faşist rejimi halklara karşı uyguladığı politikalar tamamıyla zulme ve sömürüye dayalıdır. Savaş çığırtkanlığı ve savaş politikalarını geliştirerek yapıyor. Türkiye tarihinde en fazla savaşı geliştiren, en fazla kendi komşularıyla düşmanlığını geliştiren Türkiye’nin itibarını Türkiye’nin gerçekten dış dünyadaki yüzünü en fazla çirkinleştiren bir iktidar rejimi oldu. Şu anda Türkiye Avrupa’da en fazla nefret duyulan bir duruma geldi. Erdoğan şahsında böyle bir durum geliştir.

Kadın politikaları zaten referandumda ortaya çıktı. Kadınlar büyük oranda Erdoğan’a hayır dediler. bunun sebebi budur; Erdoğan kendi iktidarını meşru kılmak için başta kadınlar ve gençler olmak üzere topluma karşı büyük bir savaş yürüttü. Toplum cendere altına alınmak isteniyor sömürü sistemi geliştirilmeye çalışılıyor. Kadın üzerinden çok çirkin bir siyaset yürütülüyor. Baskın, sömürü, kadına karşı şiddet, namus adı altında kadınların katledilmesi, anayasa da kadın haklarının giderek geriye düşürülmesi var. Her yönüyle kadına karşı büyük bir yükseliş var. Kadın işsizliğinin gelişmesi kadın haklarına ve yaşamına karışma var.   Kadına yönelik baskı politikaları üzerinden toplum baskı altına alınıyor toplum körleştiriliyor. Kadın üzerinden algılar ve verilen mesajlarla toplum körleştirilerek denetim altına istenilmekte. Emek boyutunda da bu var.

AKP KADININ EMEĞİNİ SÖMÜRÜYOR

Günümüzde Türkiye’deki kadınlar emek ve iş boyutunda analık hakkı boyutunda büyük bir sömürüye tabi tutulmakta. Kapitalist sistem de de bu böyledir en fazla yaşam içerisinde emek harcayan kadındır. Çocuklarına ve ailesine en çok emek veren kadındır ama en fazla sömürülen emeği ve kişiliği görünmez kılınan kadınlardır. Halen AKP’nin yürüttüğü siyasette kadının başı bağlanmaya çalışılıyor, kadının emeğini sömürüyor. İş boyutunda da bu böyledir. Kadın ucuz iş gücü olarak görülüyor. Sigortasız ve düşük ücretlerle çalıştırılanlar kadınlar oluyor. İki kat daha fazla çalışan yine kadındır. Hem iş yerinde hem evde çalışıyor. Kadınlar iş yerinde hakkını alamıyor, vasıfsız ve yardımcı boyuta çalıştırılıyor toplumsal cinsiyet iş boyutlarında çalışmak zorunda kalıyor. Eve de geldiği zaman aynı biçimde çalışıyor orda da yine erkeğin emeğinin görülmemesini sağlayan birçok şeye maruz kalıyor. En önemlisi de kadın şiddete maruz kalıyor. Gerçekten kadın açısından emek boyutunda çok acılı bir yaşam sürekli tekrarlanıp duruyor.

1 MAYIS KADIN EMEĞİNE SAHİP ÇIKMANIN BAYRAMIDIR

Bu anlamıyla da en fazla Devlet Bahçeli ve Erdoğan faşist diktatöryasına karşı durması gerekenler kadınlardır. 1 Mayıs emekçiler bayramı aynı zamanda kadın bayramıdır. Kadının emeğine sahip çıktığı bayramdır. Kadın elbette sendikal mücadelesini verecektir. Emeğinin hakkını almak için mücadele etmelidir. Kadın değersizleştirilerek kimliksiz hale getirilmek isteniyor 1 Mayıs aynı zamanda kadının kendi emeğine sahip çıkma bayramıdır. Bu dönemde kadınlar büyük bir duyarlılık içerisindedir. İstanbul ve Ankara’da kadınların eylemleri oldu Kürdistan’da zaten kadın her zaman ayakta çok güçlü bir kadın ortaklaşmasıyla her alanda güçlü bir direniş geliştirilebilir.

KÜRT HALKININ MÜCADELESİ EMEKLE VAR OLMUŞTUR

Kürt halkı tarihsel boyutta da her zaman emekçi bir halktır. Sadece bütün Kürdistan’da emeğe dayalı yaşamı geliştiren Kürt halkıdır. Hep emeğiyle bu topraklarda var olmuştur. Eğer Kürtlerde büyük bir direniş varsa bunun kökeninde emeğine dayalı olarak bu topraklarda yaşamasıdır. Mazlum bir halk olmasıdır başka halkların toprağına göz dikmemesidir. Haktan ve emekten yana bir yaşama sahip olmasından dolayı hep saldırılara maruz kalmıştır. Bu anlamda 1 Mayıs Kürdistan’ın en nadide bayramlarından bir tanesi oluyor.

1 MAYIS BİRLEŞİK MÜCADELEYLE GELİŞTİRİLMELİ

Savaş ekonomisi savaşın yükseltilmesi savaş ekonomisine ayrılan para emeğin gaspıdır. Bunun faturası emekçi topluma kestiriliyor. Gerek 1 Mayıs emekçi bayramı olsun gerekse diğer emek ve hak mücadeleleri olsun bunun daha birleşik bir cephede yürütülmesi gerekiyor. Ezilen halkların kadınların gençlerin sömürülen tüm kesimlerin birleşik bir blokta mücadele yürütmesi gerekiyor. Birleşik bir direniş cephesiyle faşist rejime karşı sürekli bir direniş olmalı, örgütlülük olmalı. Bu rejim karşısında tek çare güçlü direnmek ve örgütlenmektir. Türkiye’deki bu faşist rejime dur demek istiyorsak başta 1 Mayıs emekçiler günü olmak üzere güçlü bir şekilde direniş göstererek bunu gerçekleştirebiliriz.

1 Mayıs emekçiler bayramının bu yıl daha güçlü kutlanacağına inanıyor. Her yıl faşist iktidar bu bayramın kutlanmaması için çok çaba gösterdiler. 1 Mayıs meydanında her zaman buna karşı direniş gösterildi. Bu vesileyle 1 Mayıs meydanında şehit düşen tüm devrimcileri anıyorum. Bu temelde emek saflarında daha iyi örgütlenmek gerekiyor, verilen mücadele anlamlıdır daha da geliştirilmelidir. 1 Mayısı bütün kesimlerin katıldığı bir bayram haline getirmek çok önemli. Birleşik ve bütünlüklü bir mücadele yürütmemiz gerekiyor. Bu temelde 1 Mayıs emekçiler gününü kutluyor ve halkları, kadınları gençleri, tüm ezilenleri ve emekçileri alanlara çağırıyorum.