Öcalana Özgürlük Ýnisiyatifi, zindanlarda yaklaşık 40 gündür süren süresiz-dönüşümsüz açlık grevi direnişini her boyutta destekleyeceklerini belirterek, bu eylemin toplumsallaşmasını istedi. Ýnisiyatif, 3.zindan direnişini büyütmek ve büyük bir serhildan gerekçesi haline getirmek için herkesi bu direnişe katılmaya çaðırıyoruz dedi.
1-18 Şubat arasında Cenevre-Strasbourg arasındaki uzun yürüyüş, Mart başından itibaren 52 gün Strasbourgda süren süresiz-dönüşümsüz açlık grevi ve 25 Hazirandan bu yana Avrupa Konseyi önünde yapılan nöbet eyleminin öncülüðünü yapan Öcalana Özgürlük Ýnisiyatifi, cezaevlerindeki açlık grevleri için de dayanışma mesajı verdi.
Yazılı bir açıklama yapan Ýnisiyatif, zindan direnişlerini selamlarken Mutlaka toplumsallaşması, tüm sınıf ve katmanları sarması çaðrısında bulundu.
Ýnisiyatifin açıklaması şöyle: 10 yıldır iktidarı elinde bulunduran AKP hükümetinin neden olduðu bunalım, hergün biraz daha derinleşerek devam ediyor. Devam eden bu bunalım, giderek büyük bir krize dönüşüyor. Kriz ise hem gerilla ve askerlerin büyük kayıplarına neden oluyor, hem de giderek toplumsal bir çatışmanın altyapısını oluşturuyor.
Başbakan Tayyip Erdoðanın sorumsuz davranışları, bir avuç egemen sınıf ve ordu bürokratının dışında diðer tüm sınıf ve katmanları hedef tahtasına koyması, var olan sorunları daha da büyütmüş, sınıflararası ekonomik ve sosyal adaletsizliði çok daha derinleştirmiştir.
Kürtlerin demokrasi ve özgürlük taleplerine karşı aldıðı faşist tutum süreci çok daha büyük bir çıkmaza sokan AKP ve Başbakan Tayyip Erdoðan, Türkiyeyi sözcüðün gerçek anlamıyla parçalamaya sürüklemektedir. Ýktidara geldiðinden bugüne kadar izlediði zikzaklar, ürettiði yalan ve aldatma politikası ülkeyi derin çatışmanın eşiðine getirmiştir.
Ama daha da önemlisi, Kürt halkının tek önder olarak gördüðü Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalana karşı uygulanan özel politikayla, Kürt halkına karşı uygulanan özel savaşın derinleştirilmesidir. Sayın Öcalana karşı geliştirilen çürütme, etkisizleştirme ve sürecin dışında tutma politikası, kendisiyle birlikte kanlı sürecin yeniden gelişmesine neden olan AKP ve Başbakan Tayyip Erdoðan, Öcalana uygulanan tecridin, toplum ve süreç üzerinde yaratacaðı sonuçları bilmesine raðmen, bu özel politikayı geliştirmesi, inkar ve imha siyasetiyle direkt baðlantılı olduðu kesindir.
Kürt hareketinin, Öcalana yaklaşım Kürtlere yaklaşımdır belirlemesine ve yine Öcalana uygulanan imha ve toplumdan soyutlanma politikasına baðlı olarak savaş da derinleşecektir demesine raðmen, tecrit ve çürütme politikasının sürdürülmesi, elbette ki özel bir yaklaşımın ürünü olduðunu vurgulamaya bile gerek yoktur.
Devletin, AKP ve Başbakanın Sayın Öcalana uygulanan bu özel politikaya karşı, Kürtler de özel bir tutum geliştirmek zorunda kalmışlardır. Daðlarda gerilla eylemleriyle, Şehirlerde Serhildanlarlar, Avrupada yürüyüş ve açlık grevleriyle, zindanlarda ise deðişik eylem ve açlık grevleriyle sürece müdahale etmişlerdir. Gerillanın geliştirdiði eylem ve alan tutuma taktiði Öcalanın tecridi ve özgürlüðüyle direkt baðlantılıdır.
Şimdi de 37 gündür, Türkiye ve Kürdistan zindanlarında bulunan yüzlerce tutsak aynı amaçla, aynı istem ve duruşla süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde bulunuyorlar. Ölümün sınırına ulaşan tutsaklar, Öcalanın sürece dahil edilme, saðlık ve güvenliðine kavuşturulma ve aynı zamanda özgürlüðüne kavuşma talebinde bulunan tutsaklar, ölümün sınırına dayanmış ve direnişlerini büyük bir kararlılıkla sürdürmektedirler.
Zindanlarda başlatılan ve ölüm noktasına gelmiş bulunan bu onurlu direniş, hiç kuşkusuz ki Öcalanın özgürleşme sürecine büyük bir dinamizm katacaktır. Mutlaka toplumsallaşması, tüm sınıf ve katmanları sarmalaması, devletten zarar gören her kesimi kucaklaması ve Türkiye halklarından da destek görmesi gereken bu büyük direnişi selamlıyoruz. Daha şimdiden toplumsallaşan ve hedefe kilitlenerek belli bir anlam kazanan 3.zindan direnişini büyütmek ve büyük bir serhildan gerekçesi haline getirmek için herkesi bu direnişe katılmaya çaðırıyoruz.
Cenevreden Strasbourg yürüyüşünü gerçekleştiren ve Strasbourgta 52 gün boyunca açlık grevinde kalan direnişçileri olarak, 3. Zindan direnişini her boyutta desteleyeceðimizi ve şu an ölüm döşeðinde yatan yoldaşlarımızla her koşulda birlikte olduðumuzu/olacaðımızı tüm benliðimizle haykırıyoruz.