İsviçre’deki Türkiyeli göçmen örgütler, Dünya Sosyal Formuna katılmak üzere yola çıkmak isterken Belçika’da gözaltına alınan KON-KURD Başkan Yardımcısı ve KNK Üyesi Yılmaz Orkan'ın derhal serbest bırakılmasını istedi.

İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), İsviçre Yeni Demokratik Gençlik (YDG), İsviçre Yeni Kadın ve İsviçre Uluslar arası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi (UPOTUDAK) yaptıkları ortak açıklama ile KON-KURD Başkan Yardımcısı ve KNK Üyesi Yılmaz Orkan'ın gözaltına alınmasını kınadı.

Açıklamada, Emperyalist-Kapitalist sistemin dizginsiz ve acımasız sömürüsü sonucu, küresel ekonomi kriz ve sosyal yıkım politikaları, özellikle devrimcileri ve tüm ilerici kesimleri yok etme ve sindirme politikalarının yanında, hukuksuz tutuklama, gözaltı ve iade girişimleri hız kesmeden devam ettiği ifade edildi.

Kürt siyasetçi Metin Aydın’ın İsviçre tarafından Almanya’ya iade edilmesine dikkat çekilen açıklamada, “Hızını alamayan sistem devrimci ve yurtsever güçlere yönelik saldırıları devam etmektedir. Avrupa’nın merkezi Paris’te üç Kürt devrimci kadının katledilmesi, Başak Şahin’in Hırvatistan’da, Zeki Gürbüz Yunanistan’da polis tarafından hukuk dışı gözaltına alınmış olması sonrasında, politik göçmen kurumlar tarafından ortaya konulan tepki ve yapılan hukuksal girişimler sonucu, aylarca tutuklu kalan, Başak Şahin ve Zeki Gürbüz serbest bırakılmıştır” dendi.

Avrupa ülkelerinin başta Kürt yurtsever harekete ve devrimci kurum ve faaliyetçilerine yönelik baskıcı terörü hız kesmeden devam ettirdiklerine vurgu yapılan açıklamada, bunun son örneğinin, KON-KURD başkan yardımcısı Yılmaz Orkan’ın Belçika havaalanında gözaltına alınması olduğu belirtildi.

Açıklamada, “Yılmaz, yıllardır başta Brüksel ve Strasbourg’daki Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi olmak üzere, çeşitli uluslararası platformlarda aktif çalışmalar yürütmüş birisi olması nedeniyle,  bu tutuklama hukuk dışı adaletsizliğin en önemli örneği durumundadır” denilerek Yılmaz Orkan’ın derhal serbest bırakılması, politik göçmenler üzerindeki her türlü baskılara son verilmesi istendi.

Açıklamanın sonunda, politik göçmen kurumlarına, Avrupa’da artan ırkçı faşist saldırılara, hukuk dışı tutuklamalara ve iadelere  karşı, tepkilerini ortaya koyarak seslerini yükseltme, ortak eylemler örgütleme çağrısı yapıldı.