Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılıðı, Diyarbakır Baðımsız Milletvekili Leyla Zana'ya, çeşitli tarihlerde yaptıðı 9 konuşma nedeniyle "örgüt üyesi olmak" suçundan verilen 10 yıl hapis cezasının bozulmasını istedi. Başsavcılıðın tebliðnamesinde, Zana'ya "örgüt üyesi olmak" suçu yanında ayrıca 9 ayrı tarihte işlediði "yasadışı örgüt propagandasını yapmak" suçundan da zincirleme suç kapsamında cezalandırılması istendi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılıðı, Diyarbakır 5. Aðır Ceza Mahkemesi'nce Leyla Zana hakkında verilen mahkumiyet kararının Zana'nın avukatları ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılıðı'nca temyiz edilmesi üzerine davaya ilişkin tebliðnamesini tamamladı.

Tebliðname ile dava dosyasını temyiz incelemesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne gönderen Başsavcılık, Zana'nın "örgüt üyesi olmak" suçu yanında ayrıca, 9 ayrı tarihte işlediði "yasadışı örgüt propagandasını yapmak" suçundan da 9 ayrı kez cezalandırılmasını istedi. Tebliðnamede, Leyla Zana'nın avukatlarının temyiz istemlerinin reddedilmesini talep edildi.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 220/4. maddesinde "örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur" denildiði anımsatılan tebliðnamede, Zana'nın PKK'nin bilgisi ve istemi doðrultusunda 9 ayrı suç tarihinde gerçekleştirdiði konuşma ve açıklamalarda, PKK ve Öcalan'ın açıkça propagandasını yaptıðının tüm dosya kapsamından sabit olduðu ve mahkemece de kabul edildiði belirtildi.

Başsavcılıðın tebliðnamesinden sonra, Yargıtay 9. Ceza Dairesi, toplanarak temyiz istemini duruşmalı olarak karara baðlayacak.

YEREL MAHKEME 10 YIL CEZA VERMÝŞTÝ

Diyarbakır Baðımsız Milletvekili Leyla Zana ile ilgili Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan mütalaada, Zana'nın çeşitli tarihlerde katıldıðı her miting, toplantı ve basın açıklamasında PKK'nin istemlerine uyarak, propaganda kastını aşıp "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçunu işlediðinin anlaşıldıðı belirtilmişti. Mütalaada, Zana hakkında, 9 kez "Örgüt propagandasını yapmak" suçunu işlediði gerekçesiyle 45 yıl, "Örgütü üyesi olmak" suçundan da 10 yıl olmak üzere toplam 55 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Davaya bakan Diyarbakır 5. Aðır Ceza Mahkemesi, Zana'nın eylemlerinin, PKK üyeliði boyutuna ulaştıðını, bu nedenle TCK'nın "Örgüte üye olmak" suçunu kapsayan 314/2. maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti. Mahkeme, Zana hakkında verilen hapis cezasını, suçun "terör suçu" olması nedeniyle artırılarak 12 yıla çıkarmış, Zana'nın yargılama sırasındaki davranışları dikkate alınarak, verilen cezayı 10 yıla indirmişti. Mahkeme ayrıca, Zana'ya verilen ceza süresinin 2 yıldan fazla olması nedeniyle, TCK'nın "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünü içeren 53/1. maddesi uyarınca seçme ve seçilme ehliyetinden ve diðer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasını da kararlaştırmıştı.

Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Diyarbakır 5. Aðır Ceza Mahkemesi'nin mahkumiyet kararını 27 Mayıs 2011'de usulden bozmuştu. Dairenin kararında, "Sanık müdafinin şehir dışında başka bir mahkemede duruşmasının bulunduðuna ilişkin mesleki mazeretinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle talebinin reddine karar verilerek hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması kanuna aykırı görüldüðünden bozulmasına karar verilmiştir" denilmişti.

Bozma gerekçesi doðrultusunda Zana, Diyarbakır 5. Aðır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanmış ve Diyarbakır 5. Aðır Ceza Mahkemesi, Zana'nın eylemlerinin ve faaliyetlerinin "bir bütün halinde örgüt üyeliði boyutuna ulaştıðı" gerekçesiyle TCK'nın 314/2. maddesinde yer alan "örgüt üyesi olmak" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.