Ýstanbul'daki Siyasi Soykırım Davası'nın 2. gününe "savunma hakkı mücadelesi" damgasını vurdu. Adliye içerisinde ve duruşma salonunda 12 Eylül döneminin sıkıyönetim mahkemelerini aratmayan görüntüler yaşandı, duruşma avukatsız ve izleyicisiz görüldü. Halk ise adliye önünde kızgın güneşin altında bekleyişini sürdürdü.
Kürt siyasetçiler ile akademisyen, yayıncı ve çevirmenlerin "sanık" olarak yargılandıðı 1. KCK Davası'nda 2. gün gergin geçti. Silivri Cezaevi Kompleksi içinde bulunan ve cezaevi "güvenlik" kurallarının geçerli olduðu adliye binasına girişte, avukatlardan yakalarına "kart" takmaları istendi. Jandarma, "yaka kartı" olmayan avukatların duruşma salonuna alınmayacaðını söyledi. Daha önce duruşma salonuna giren avukatlar, meslektaşları içeriye alınmayınca salonu terk ederken, jandarmanın fiziki saldırısına uðradı. Üzerlerinde cüppeleri bulunan iki avukat, jandarma robocoplar tarafından darp edilerek yere yatırılmak istendi. Saldırı sırasında jandarma komutanının, avukatlara "provokasyon yarattıyorsunuz" demesi dikkat çekti.
AVUKATLAR DURUŞMADAN ÇEKÝLDÝ
Savunma hakkına yönelik saldırı nedeniyle avukatlar bugünkü duruşmaya katılmadı. Avukatlar bu tutumlarıyla hem savunma hakkına hem de meslek onurlarına sahip çıktıklarının altını çizdi. Sadece 3 avukat duruşma salonuna girdi, yaşanan saldırıyı anlattı, ardından salonu terk etti.
Avukatların, yoðun 'güvenlik' önleminin savunma hakkını ortadan kaldırdıðı yönünde mahkeme heyetine yaptıðı her itiraz ise heyet tarafından "Dışarıdaki güvenlikten jandarma sorumlu" şeklinde karşılandı. Jandarma yetkilileri ise, "Biz emirleri uyguluyoruz" açıklamasını yaptı.
HER ŞEY HUKUKA AYKIRI
Dünden bu yana yargılamanın esasına ilişkin hiçbir ilerlemenin yaşanmadıðı ve savunmanın bütün taleplerinin reddedildiði davada, mahkeme heyeti, iddianamenin özetinin okunmasına geçti. Bunun üzerine iki avukat duruşma salonuna girerek, iddianameyi görmeyen müvekkillerinin olduðunu belirtti ve iddianamenin tamamının okunmasını istedi. Yasaya göre, tek bir talep gelmesi durumunda bile iddianamenin tamamının okunması gerekiyor. Ancak mahkeme, açık yasa maddesine raðmen, iddianamenin tamamının okurması talebini reddetti.
ÝÇERÝDEKÝ JANDARMA SAYISI ARTIRILDI
Adliye binasında ve duruşma salonundaki asker sayısının gerginlik öncesinde artırılması dikkat çekti. Duruşma salonu girişine kalkanlı-coplu robokoplar yerleştirildi. Gerginlik anlarında da duruşma salonuna coplu, kalkanlı robokop askerler alınarak izleyicilerin önüne yerleştirildi. Robocop askerler duruşma boyunca kalkanları havada bekledi, ailelerin yakınlarını görmesini engelledi.
SIKIYÖNETÝM GÖRÜNTÜSÜ GÝBÝ
Duruşma salonundaki görüntüler, 12 Eylül darbe günlerinin sıkıyönetim mahkemelerini hatırlattı. Sanıkların çoðunluðu, 12 Eylül döneminin kitlesel tutuklamalarının fotoðrafını sundu. Ayrıca spor salonu tarzında düzenlenen salonda, avukatsız ve izleyicisiz bir şekilde yapılan yargılama, 30 yıl öncesinin görüntüsünü 2012 yılına taşıdı.
TUTUKLULARDAN PROTESTO
"Sanık" sayısı ek iddianamelerle 205'i bulurken, tutuklular, savunma hakkının kısıtlanmasını sık sık mahkeme heyetine sırtlarını dönerek protesto etti. Salondan zaman zaman da "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı ile alkışlar yükseldi.
SÝLÝVRÝ'YE YENÝ MOBESE
Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü'nün de duruşma salonu çevresindeki teknik önlemini artırması dikkat çekti. Binanın çevresine yüksek çözünürlükle 9 adet MOBES kamera takıldı. Görüntüler, Vatan Caddesi'ndeki Mobese merkezine iletiliyor.
DURUŞMAYA PERŞEMBE GÜNÜ DEVAM EDÝLECEK
Ýstanbul 15. Aðır Ceza Mahkemesi heyeti, duruşmaya Perşembe günü devam edecek. Anadilde savunma talebi ile savunma hakkına yönelik saldırıların son bulması talebinin Perşembe günkü duruşmanın da ana gündemi olması bekleniyor.