Tuðluk: Gerekirse biz de açlık grevine başlarız
Tuðluk: Gerekirse biz de açlık grevine başlarız
DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde yaptıðı açıklamada, gerekirse milletvekili olarak kendilerinin de bedenlerini açlık grevine yatıracaklarını söyledi.
Diyarbakır'da siyasi tutsakların sürdürdüðü açlık grevlerine dikkat çekmek için E Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması ve oturma eylemi yapıldı. Eyleme milletvekilleri Emine Ayna, Aysel Tuðluk, Esat Canan, Baðlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, ESP ve HDK üyeleri katıldı.
Eylemde "Susmak ölüme ortak olmaktır. Ölümlere göz yummayacaðız", "Anadilde eðitim, Kürt sorununa demokratik çözüm" yazılı TUHAD-DER ile "Anadilde eðitim, siyasi tutsaklara özgürlük, 3. zindan direnişini selamlıyoruz" yazılı Yurtsever liseliler imzalı pankartlar açılırken, sık sık "Bijî berxwedana zindanan", "Geleceðimize sahip çıkıyoruz", "Sessizlik ölüm getirir. Duy, duyur, örgütlen", 3. zindan direnişini selamlıyoruz", "Bê ziman jîyan nabe", "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganları atıldı.
Eylemde konuşan HDK Diyarbakır Meclisi sözcüsü Hüseyin Bardakçı, Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekti. Temennilerinin açlık grevindeki arkadaşlarının saðlıðı bozulmadan taleplerinin yerine getirilmesi olduðunu söyleyen Bardakçı, "Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılıncaya kadar arkadaşlarımız açlık grevini sürdürecektir. Bizde onların yanında olacaðız" dedi.
Ardından konuşan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk da açlık grevi eylemcileri ile dayanışma içerisinde olacaklarını söyledi. Açlık grevlerinin Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve evrensel bir hak olan anadilde eðitim ve savunma hakkının tanınması için yapıldıðını hatırlatan Tuðluk, "Bu eyleme başvurmalarının nedeni AKP Hükümetinin faşizan tutumudur" dedi.
Açlık grevi eylemcilerinde yaşanacak herhangi bir olumsuzlukta AKP'nin sorumlu olacaðını söyleyen Tuðluk, hükümete seslenerek, "Faşizan politikalar çözüm deðildir, çözüm Ýmralı'dadır. Bu halkın 'Önderim' dediði Öcalan ile görüşülmesidir. Anadili yasaklamak insan ayıbıdır. 20 milyonun üzerindeki bir halkın dilini yasaklamak doðru deðildir. Bir kez daha söylüyoruz; açlık grevindeki yoldaşlarımızın yanındayız. Kürt halkı da yanında olacaktır. Gerekirse bizlerde bedenimizi açlıða yatırırız. Umuyoruz ki hiç kimse zarar görmeden sonuçlandırılır" diye konuştu.
Diyarbakır'da siyasi tutsakların sürdürdüðü açlık grevlerine dikkat çekmek için E Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması ve oturma eylemi yapıldı. Eyleme milletvekilleri Emine Ayna, Aysel Tuðluk, Esat Canan, Baðlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, ESP ve HDK üyeleri katıldı.
Eylemde "Susmak ölüme ortak olmaktır. Ölümlere göz yummayacaðız", "Anadilde eðitim, Kürt sorununa demokratik çözüm" yazılı TUHAD-DER ile "Anadilde eðitim, siyasi tutsaklara özgürlük, 3. zindan direnişini selamlıyoruz" yazılı Yurtsever liseliler imzalı pankartlar açılırken, sık sık "Bijî berxwedana zindanan", "Geleceðimize sahip çıkıyoruz", "Sessizlik ölüm getirir. Duy, duyur, örgütlen", 3. zindan direnişini selamlıyoruz", "Bê ziman jîyan nabe", "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganları atıldı.
Eylemde konuşan HDK Diyarbakır Meclisi sözcüsü Hüseyin Bardakçı, Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekti. Temennilerinin açlık grevindeki arkadaşlarının saðlıðı bozulmadan taleplerinin yerine getirilmesi olduðunu söyleyen Bardakçı, "Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılıncaya kadar arkadaşlarımız açlık grevini sürdürecektir. Bizde onların yanında olacaðız" dedi.
Ardından konuşan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk da açlık grevi eylemcileri ile dayanışma içerisinde olacaklarını söyledi. Açlık grevlerinin Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve evrensel bir hak olan anadilde eðitim ve savunma hakkının tanınması için yapıldıðını hatırlatan Tuðluk, "Bu eyleme başvurmalarının nedeni AKP Hükümetinin faşizan tutumudur" dedi.
Açlık grevi eylemcilerinde yaşanacak herhangi bir olumsuzlukta AKP'nin sorumlu olacaðını söyleyen Tuðluk, hükümete seslenerek, "Faşizan politikalar çözüm deðildir, çözüm Ýmralı'dadır. Bu halkın 'Önderim' dediði Öcalan ile görüşülmesidir. Anadili yasaklamak insan ayıbıdır. 20 milyonun üzerindeki bir halkın dilini yasaklamak doðru deðildir. Bir kez daha söylüyoruz; açlık grevindeki yoldaşlarımızın yanındayız. Kürt halkı da yanında olacaktır. Gerekirse bizlerde bedenimizi açlıða yatırırız. Umuyoruz ki hiç kimse zarar görmeden sonuçlandırılır" diye konuştu.
