DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk, açlık grevindeki tutsakların taleplerinin kendi talepleri olduðunu belirterek, Hepimiz için bu bir sınavdır. Ya bu yoldaşlarımızın talepleri etrafında kenetlenir ve sahip çıkarız, ya da inkar ve imha politikalarının kurbanı oluruz" dedi.
Diyarbakır E Tipi Cezaevine yapılmak istenen yürüyüşün engellenmesi ardından Dicle Yas Evi önünde düzenlenen açıklamada konuşan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk, 40 gündür devam eden süresiz dönüşümsüz açlık grevlerini ve polis şiddetine karşı direnen Diyarbakır halkını selamladı.
Cezaevindeki açlık grevlerinin taleplerine dikkat çeken Tuðluk, "Yoldaşlarımızın talepleri bizim de taleplerimizdir. Sayın Öcalan bu halkın iradesidir ve bu iradeyi kabul etmek zorundasınız. Sayın Öcalan barış ve kardeşlik teminatıdır" dedi. Devlet ve hükümet yetkililerinin artık bu taleplere cevap vermesi gerektiðine vurgu yapan Tuðluk, "Artık tek bir Kürt gencin acısını kaldıramıyoruz. Eðer yoldaşlarımızın talepleri olan Sayın Öcalan'ın güvenlik, saðlık ve özgürlük koşullarının saðlanması ve en doðal hak olan anadilde eðitim ve savunma hakkı kabul edilmiyorsa bu faşizmdir" diye belirti. Tuðluk, "Buradan yoldaşlarımızın çıðlıðına çıðlık katıyoruz, tutsak yoldaşlar sizin talepleriniz bizim de taleplerimizdir. Buradan AKP hükümetine de diyoruz ki bu halk sizin zulmünüz önünde eðilmeyecektir, kimliði, dilini ve özgürlüðü getirinceye kadar tank, top, uçak, helikopter ve uçaksavarlarınız bizi bu mücadeleden vazgeçiremeyecektir" dedi. Tüm halkı tutsakların bu haklı taleplerine sahip çıkmaya davet ettiðini dile getiren Tuðluk, "Hepimiz için bu bir sınavdır. Ya bu yoldaşlarımızın talepleri etrafında kenetlenir ve sahip çıkarız, ya da inkar ve imha politikalarının kurbanı oluruz" şeklinde konuştu.
KIŞANAK: ÖLÜMLERE ÝZÝN VERMEYECEÐÝZ
Tuðluk'tan sonra söz alan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak ise, "Cezaevlerinde her gün adım adım ölüme giden bir yolculuða çıkıyor yoldaşlarımız" diyerek, tutsakların amaçlarının tüm kesimler için özgürlük olduðunu söyledi. Tutsakların taleplerinin barışın, demokrasinin ve özgürlüðün teminatı olduðuna dikkat çeken Kışanak, "Bizler direneceðiz, her dakika mücadelemizi yükselteceðiz ve bu zulmü durduracaðız. Biz cezaevinde bir tek tabutun çıkmasına izin vermeyeceðiz ve bunu yoldaşlarımızın direnişine güç katarak yapacaðız. Bu direnişin önünde duranlar da karşılarında bizi bulurlar. Yüreðimizi yüreklerine yatıracaðız ve bilincimizi, vicdanımızı ve insanlıðımızı bu direnişe vereceðiz" dedi. 3 Kasım'da Ýstasyon Meydanı'nda yapılacak olan büyük mitinge katılım çaðrısında bulunan Kışanak, "Eminim ki 3 Kasım'da Amed de en görkemli direnişine ev sahipliði yapacak ve görecek" diyerek konuşmasına son verdi.
Yapılan konuşmaların ardından binlerce kişi yarım saat oturma eylemi yaptı. Yapılan oturma eyleminden sonra kitle daðıldı.