Belgeselci ve gazeteci Şehbal Şenyurt, operasyonları tüm hızıyla sürdüren AKPnin güven verici ve kalıcı adımlar atmadıðını belirterek, Çözüm üretmek için açlık grevine giren arkadaşlarımız artık ellerindeki son aracı, bedenlerini ortaya koydular. Bu inanılmaz bir kararlılık. AKP hükümeti ise bu gerçeðin algılanmaması, diðer çevrelere ulaşmaması için oyalama da dahil bütün araçlarını kullanıyor dedi.
Geçtiðimiz yıl Muðladan Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku Muðla Baðımsız Milletvekili Adayı Şehbal Şenyurt dönemin 59 PM üyesinin tutuklanmasından ötürü çok zorlu bir süreç olduðuna dikkat çekti. KCK tutuklamaları, sürekli operasyonlar, cenazeler, AKPnin tüm Türkiye demokrat kitlelerine yönelik umarsız baskılara dikkat çeken Şenyurt, her türlü engellere raðmen BDPnin Kürt sorunu haricindeki konulara ilişkin politikalarını duyurma/gündemleştirme çalışmalarıyla PM üyeleri olarak soluk soluða bir dönem geçirdiklerini kaydetti.
Önümüzdeki dönemde çalışmalarının yeni katılımlarla daha da güçlenerek yoðunlaşacaðını dile getiren Şenyurt, AKPnin Oslo süreçlerinde çözüme balta vuran ikircikli yaklaşımı; Roboskî, anadil hakkı karşısındaki tavrı ve özellikle Suriye politikaları ile tavan yapan, Ýslamı kullanmasının bile artık örtemediði anti demokratik politikalarıyla içerde ve dışarıda önemli bir destek kaybetti. Şu anda telaş içinde, kaybettiði gücü toparlamaya çalışıyor. Kürt halkının ve tüm demokrat Türkiye halklarının taleplerini dikkate almadıðı müddetçe bu güç kaybının önüne geçemeyeceðinin de farkında. Bu nedenle ufak ufak oyalama taktikleri niteliðinde açıklamalar yapmaya çalışıyor. Ancak, artık halk sözlü ifadelere itibar etmiyor. Bu ifadelerin uygulamalardaki kararlılıðını görmek istiyor diye konuştu.
KAPÝTALÝST MODERNÝTENÝN KÜRESEL SORUNLARINA KARŞI DA ÇÖZÜM GÜCÜYÜZ
AKPye bir şans tanımış Kürtler ve duyarlı Türkiye halklarının, süren savaşı bitirmemenin vebalinin AKP üzerinde olduðunu dillendirdiðini söyleyen Şenyurt, Süren savaş Türkiyenin çözmesi gereken ve aðırlaştıkça çözümü daha da zora batan diðer sorunlarının da üstünü örtüyor, ötelenmesine neden oluyor. Bizler sorunu bütüncül olarak ele alıp çözüm önerileri üzerinde çalışıyoruz. Kürt meselesinde çözüm önerilerimiz bellidir. Öte yandan, sürdürülebilirliðinin imkansızlıðı dünya ekonomik krizi ile artık iyice açıða çıkmış olan kapitalist modernitenin küresel sorunları ve bunların Türkiyedeki yansımalarına dair çözüm önerileri olan tek siyasal gücüz dedi.
Tüm Türkiyeye önerdiðimiz Demokratik Özerklik, kentleşme sorunlarından tutun da enerji politikalarına varana kadar tüm halkların içinde kendini var hissedeceði halkın kendi yerel meclisleri ile kendi yaşamına karar vermesi, anayasal vatandaşlıkla bütün kültürlerin kendi kültürel birikimi ile çözüm süreçlerinin fiilen içinde olması gibi ekolojik, cinsiyet eşitlikçi, yarışma deðil dayanışma diyen uygulamaya dönük politikaların üreticisiyiz diyen Şenyurt, bu anlamda mevcut sistemin AKP eliyle BDPyi hedef almasının beklenen bir durum olduðunu ifade etti. Şenyurt, önümüzdeki sürecin bütün bunlara karşı etkin varoluşlarının tüm Türkiyede daha görünür hale geldiði bir süreç olacaðını söyledi.
KÜRT HALKININ MÜCADELESÝ SORUNLARIN ODAK NOKTASIDIR
1980lerin sonundan itibaren özelikle gazeteci olarak bölgede yaşananların tanıklarından biri olduðunu dile getiren Şenyurt, Bir belgeselci olarak bireylerin öyküleriyle buluştuðunuzda; egemenlerin tarih yazımında yaşanan haksızlıkların nasıl örtbas edildiði ve kurgulanan resmi tarihin nasıl bir toplum mühendisliði alanı olduðunu çok net görebiliyorsunuz. Ötekileştirilen, yok sayılan tüm halkların, bireylerin yanında olmamın önemli nedenlerinden biri elbette ki bu tanıklıklar. Bunca yıldır süren Kürt halkının mücadelesi bütün bu sorunların odak noktasında duruyor. Egemen halkın kadın bireylerinden biri olarak kendi özgürleşme sorunlarımı bütün bu sorunlardan ayıramam. Dolayısıyla sanatımla da bir tarafım. Kadınlar ve doða için özgürlüklerden yana tarafım ifadelerinde bulundu.
SANAT ALANI RESMÝ ÝDEOLOJÝNÝN ETKÝSÝNDE
Şenyurt, sanat camiasına da resmi ideolojinin çok fazla etkisinde şeklinde eleştiri getiriyor. Şenyurt, yükselen mücadelenin aldıðı boyutlar nedeniyle yeni yeni bir farkındalık gelişmeye başladıðını söyleyerek, Elbette ama ne yazık ki, beklenen güçte deðil. Sanıyorum, bambaşka alanlarda ürün veren biri olarak aktif politikada yer almak aslında biraz da şunun vurgusunu yapmaya çalışmak; artık gelinen nokta itibarıyla Kürt sorunu Kürtlerin sorunu deðil, coðrafi olarak baktıðınızda tüm Türkiye halklarının ve ötesinde insanlıðın sorunu. O halde her alandan herkesin bu sorunun çözümüne eşitlikçi bir yaklaşımla aktif destek vermesi gerekiyor. Özellikle de bugünün egemen halkının duyarlı unsurlarının. Bu sorunda hepimizin payı var, çözümünde de hepimizin payı olmalı. Sanırım Türkiye halklarına bunu demeye çalışıyorum. Kürt halkına da mücadelenizi anlayanlar, yanınızda olanlar, kendi özgürlüðünü bu eşitlikte görenler de var; barışa dair umutlarınızı yitirmeyin demek istiyorum. Umarım faydası oluyordur dedi.
SANATÇILAR TOPLUMSAL OLAYLARA KARŞI NET DEÐÝL
Resmi ideolojinin bütün aygıtlarıyla belirlediði tek yönlü bilgi akışı nedeniyle toplumun yaşananların ne kadar acıtıcı olduðunun pek farkında olmadıðına işaret eden Şenyurt, şunları dile getirdi: Sadece Kürt meselesinde deðil; bu toplumun gayrimüslimleri, tek tipleştirmeden nasibini almış bütün ötekileştirilenleri ile ilgili gerçekler ortaya çıktıkça; çoðu zaman, insanlar, öyküleri dinlediklerinde, tanıklarla karşılaştıklarında yıllardır bu gerçekler bizlerden nasıl saklanabildi diye isyan ediyorlar. Toplumsal yüzleşme alanları genişledikçe aldatılmışlık hissi duyanların sayısı giderek artıyor. Burada sanata, sanatçılara büyük görev düşüyor elbette. Ama ne yazık ki, biraz önce de belirttiðim gibi, Türkiyede sanatçı toplumsal olaylara dair konumunu netleştirmiş deðil.
KÜRT HALKININ PKK VE ÖCALANA DUYGULARI ANLAŞILMIYOR
Gündemlerin deðişken olduðunu ve bu gündemleri özgürlükler noktasında ortaklaştırmanın bedel isteyen bir alan olduðunu, bunun herkesten beklenemeyeceðini kaydeden Şenyurt, Neler yaşandıðına dair amasız, fakatsız kavramaya dönük bir algıya ihtiyaç var. Örneðin; Kürt halkının bunca direngenliðini, özellikle PKKye, sayın Öcalana yönelik duygularını anlamakta gerçekten zorlanıyorlar. Bu konuyu anlamaya dönük ciddi bir baraj var. Sistemin bombardımanlar halinde dezenformasyon perdesini aralamaya kalkışmak irade istiyor. Netleşme olmayınca da demokratik talepleri dillendirmekte çekingen duruyorlar. Ama şu da bir gerçek ki, giderek yoðunlaşan şekilde birçok sanatçı arkadaşımız büyük bir duyarlılıkla bu demokratik mücadele içinde yerlerini alıyorlar dedi.
AKP KABUL ETMESE DE ÇÖZÜM ÝÇÝN TOPLUMSAL ÝRADE NETLEŞÝYOR
AKP hükümetinin kabul etmekte zorlansa da neredeyse milliyetçi duyarlılıkları güçlü Türk çevreler de dahil, meselenin barışçıl yollarla çözümüne dair toplumsal tabanda iradenin netleşmeye başladıðını dile getiren Şenyurt, asker ailelerinin bile kayıplarının ardından vatan sað olsun derken çoðu kez duraksadıklarının görüldüðünü vurguladı. Savaşa dair ciddi bir sorgulama süreci yaşanıyor gibi bir görüntü olduðunu belirten Şenyurt, meselenin AKPnin bu seslere ne kadar cevap vereceði noktasında düðümlendiðinin altını çizdi.
Dünyadaki gelişmeler açısından ise de Ortadoðuda yaşananlar 19. yüzyıl sonu egemen devletlerin politikalarının ne kadar zoraki olduðunun -yüzyıl gecikme ile bölge halkları tarafından- ispatlanmasıdır diyen Şenyurt, sözlerini şöyle sürdürdü: Zoraki yaratılmış sınırlar, zoraki oluşturulmuş iktidarlar, zoraki oluşturulmuş tüketim toplumları. Batı cephesinden baktıðımızda ise; bugün Ýskoçya baðımsızlıðı tartışıyor; keza Katalonya. Belçika gibi birçok ülke benzer durumda. Dünya halkları yaşanabilir dünya paradigmalarını yeniden sorguluyor ve kültürel birikimlerine göre yeni cevaplar bulmaya çalışıyor. Bizim coðrafyamızda da yaşananlar bu dönüşüme cevap bulmanın yöntem sorunları. Ýnsan yaşamı odaklı yöntemler mi, yoksa 19. yüzyıl politikalarına takılıp kalmış devlet, iktidar odaklı yöntemler mi öne geçecek? Devlet bütün çürümekte olan yapılarıyla sımsıkı sarıldıðı yöntemleri kullanmaya daha ne kadar devam edecek ve bireysel/kolektif haklar temelli yöntemlere dair direncini daha ne kadar sürdürebilecek? Sanıyorum mevcut sistem açısından bu daha çok uzun sürmeyecek. Sistemin kendini yenilemekte uzman olduðu bilgisine raðmen demokrat kitlelerce sürdürülen mücadele nedeniyle bu konuda umutlu olduðumu belirtmeliyim.
MESELE ÖCALAN OLUNCA ANLAŞILMAZ BÝR BARAJ ÇIKIYOR ORTAYA
Demokrat çevrelerce Kürtlerin Öcalana dair iradesi tam kavrandıðı noktasında emin olmadıðını söyleyen Şenyurt, yakın zamana kadar kavranılamayan, anadilde savunma, anadilde eðitim hakkı gibi temel deðerlerin artık nihayet birçok deðişik çevreler tarafından da anlaşılmaya başlandıðını ifade etti. Meselenin Öcalana ve gerillanın daðdan iniş koşullarının olgunlaştırılması konularına gelince henüz anlaşılmamış, aşılmamış barajlar olduðuna dikkat çeken Şenyurt, Operasyonlar bütün hızıyla sürerken silahlar bırakılsın diyorlar. Ýyi de, hükümet tarafından güven verici kalıcı hiçbir adım atılmamışken, bunca yıldır gencecik insanların ölümüne verdiði mücadeleyle çözüm üretmeye çalışan irade neye güvenerek bunu yapsın? Muhalif çevreler, anti-militarist çevreler aradaki bu ince detayı ne kadar anlıyorlar bilemiyorum. Etkin ve güçlü tavır ancak bu kavrayışa ulaştıktan sonra gelişecek diye düşünüyorum diye belirtti.
AÇLIK GREVLERÝNE DUYARLILIK ARTMALI
Açlık grevine giren arkadaşlar artık ellerindeki son aracı, bedenlerini ortaya koydular ifadelerinde bulunan Şenyurt, sözlerini şöyle tamamladı: Bu inanılmaz bir kararlılık. AKP hükümeti bu gerçeðin algılanmaması, diðer çevrelere ulaşmaması için oyalama da dahil elbette ki bütün araçlarını kullanmaya devam ediyor. Ne yazık ki bütün korkum ölümler başlamadan bu konudaki duyarlılık sınırlı kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu gerçekleşmesin diye bütün gücümüzle çalışmalarımızı yoðunlaştırdık. Ama cezaevlerinden gelen haberlere bakılırsa zaman da giderek daralıyor.
ŞEHBAL ŞENYURT
1962 yılında Giresun'da dünyaya gelen Şenyurt, 1985'e kadar Yeşil Giresun ve Hürriyet gazeteleri ile bazı sanat dergilerinde çalıştı. Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulundan 1985 yılında mezun olan Şenyurt, 1986-1987 yılları arasında Londra'da dil eðitimi aldı. Ýsviçre Televizyonu Türkiye haber çekimleri koordinatörü olarak görev yaptı. 1987'den bu yana haber programları ve belgesel film alanında çalışıyor.12 Haziran 2011 genel seçimlerinde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku adayı olarak Muðladan baðımsız milletvekili adayı olan Şenyurt, BDP PMde demokrasi, barış ve insan hakları mücadelesini sürdürmeye devam ediyor.